*

  • "origines" (kökenler) isimli romanı türkçeye "yolların başlangıcı" olarak çevirebilmek büyük bir başarı olsa gerek. maalouf'u türkiye'de oryantalist olarak lanse etme çabalarına bağlamak da mümkün bu durumu.
  • (bkz: oryantalizm)
  • (bkz: origines)
  • amin maalouf'un origins isimli romanının türkçe baskısı.
  • "öyle aşk ilişkileri vardır ki, böyle bir özlem ve uzaklık boyutunda işler ancak. uzakta olduğunuzda ayrılığı lanetliyebilir ve buluşmanın yeterli olacağı düşüncesiyle yaşayabilirsiniz. ama oraya bir gittiniz mi, gözleriniz açılır ;uzaklık aşkı korumuştur ve uzaklığı ortadan kaldırdığınızda, aşkı da ortadan kaldırma tehlikesiyle karşı karşıya kalırsınız..."
  • amin maalouf’un dedesi ve dedesinin kardeşi hakkında yazdığı ve kendi kökenlerini anlatan romanıdır. romanda en çok hoşuma giden konu, atatürk hakkında tespitler ve dedesinin atatürk aşkında dolayı kızına kamal ismini koymasıydı. tarafsız gözle atatürk’ü belki de en iyi anlatan yazar amin maalouf.
  • amin maalouf'un dedesi butros'un abd'de bir entelektüele yapılması gereken karşılama yerine sıradan, hakir görülen doğulu bir mülteci gibi aşağılamalarla geçirdiği serüveninin son gecesinde lübnanlıların önünde onurunu kurtarma çabasıyla hiç bir şey olmamış gibi yaptığı konuşmanın yer aldığı kitaptır. konuşma ahanda şöyledir:
    "ülkelerimizin yöneticilerini eleştirmekte haklısınız; ama bununla sınırlamayın kendinizi; eğer yöneticiler yozlaşmışsa, halkın kendisi de yozlaşmış demektir. yöneticiler bu kokuşmanın yüze vuran görüntüsüdür. ağacı kökünden başlayarak iyileştirmek gerekir. gerek gazetelerde, kitaplarda düşüncelerini dile getirenler, gerekse kürsüden insanlara seslenenler, kendilerini bir çabaya adamalıdır.
    kendi payıma ben, bugünden sonra bütünüyle bu amaca adayacağım kendimi; bütün gücümle ve yaşamımın sonuna dek, tanrı'nın da yardımıyla!"
    işbu konuşmayla amerika'ya gidiş amacı okula gelen müfettiş misali denetim yapmak, olay yeri incelemek olduğu izlenimini veriyor. henüz gençliğinin baharında, hızlı zamanlarında olan butros; bu "resmi konuşma" ile istemeyerek de olsa bazı arzularını kalbinin derinliklerine gömüyor, kendisine açılmış batının kapılarını kapatıyor. başta sıradan bir mülteci olarak başlayıp amerika'ya yerleşmek varken, ülkesine dönüp onu bekleyen sayısız saygın işlere atılıp saygı gören ve övülen bir lübnanlı olmayı seçiyor.
hesabın var mı? giriş yap