yontulmamış odun
-
mecazi olarak kullanilirsa, insanliktan nasibini alamamis, saygi sevgi incelik nedir bilmeyen, hoduk kriterine uyan insan tipi anlamina gelir.
(bkz: konusan mese) -
stating the obvious ürünü olduğuna inandığım bir tamlamadır. zira, odun zaten yontulmamış olan ahşap nesneye verilen addır. daha doğrusu; ağacın kesildikten sonraki ilk hali(veya ufak tefek dalları budandıktan sonraki ilk hali de denebilir) odundur. yontulduğunda ortaya çıkan nesne kereste olmaktadır. bu durumda yontulmamış odun; full dolu, lcd display, "şekersiz diyabetik çikolata", yükseltici amfi tadında bir tamlama olmaktadır. bu noktada, tamlamanın varlığını sürdürebilmesinin tek sebebi; toplum içinde kabul görmüş olup kullanımının bu şekilde yaygınlaşmışlığıdır. buradan tüm sözlük bayanlarına selam ediyorum.
-
(bkz: tomruk)
-
(bkz: odun asik)
(bkz: butun erkekler odundur ve odunlar budanmak ister)
(bkz: yontulma oranlarina gore erkekler) -
terbiyenin, iyi insan olmanın, eğitimle meğitimle edinilmediğini bir kez daha bize ispatlayan, direkt sobada yakılarak, bir an önce tüketilmesi gereken odundur.
hele bi de yaşı kemale ermiş bir ağacın odunuysa, ay azcık ucundan yontayım, belki azıcık adam olur filan gibi iyi niyetli düşüncelerle asla yaklaşıp, kendinizi tüketmeyin. değmiyor.
(bkz: odun gelip odun gitmek) -
"ama bu üç kurala bile
uymanız gerekmez; güveneceğiniz şey
ham ipeği tanımak,
yontulmamış ağacı tutmaktır elinizde.
aza ihtiyaç duyun,
daha da azını isteyin.
kuralları unutun,
derdiniz kalmasın." (19. ham ipek ve yontulmamış ağaç)
lao tzu - ursula k. le guin yorumuyla lao tzu tao te ching -
(bkz: arda turan)
-
nefret ettiğim odun türü. denk geldikçe kan beynime şıçrıyor.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap