*

  • ilker canikligil'in sevmedigi yonetmen.normalden hizli yukselmesiyle tuhaf bir durum oldugu anlasilan yonetmen.
  • olayların papua yeni gine’de geçtiği bir korku filmi çekmesini istediğim yönetmen.
  • the lobster , kutsal geyiğin ölümü filmlerini izlemiş biri olarak söylüyorum tarzı farklı şahsına münasır yönetmendir filmini tam anlamıyla idrak etmek için film hakkında analizleri az biraz okumak gerekli özellikle benim gibi mitolojiye uzak olan arkadaşlar kutsal geyiği izledikten sonra film analizini okumanızı tavsiye ederim.
  • favourite e rağmen bu kadar az entry e şaşırdım doğrusu ama öbür filmlerini bu kadar sevdim mi noo
  • ilk bakışta başlığında nasıl bu kadar az giri var anlamadığım sonra giorgos adıyla açılmış bir başka başlığı olduğunu öğrendiğim yönetmen ancak imdb dahil birçok kaynakta adı yorgos olarak geçiyor neden burada böyle bir durum olmuş çözemedim. aslında başlığına başka bir amaçla gelmiştim ama buraya da biraz bilgi girelim o zaman.

    kendisi dünya sinemasında (bkz: ilker canikligil) tarafından sevilmemesiyle ve (bkz: dogtooth) adlı filmiyle tanınır. bu filminin ardından ses getiren filmleri (bkz: lobster) (bkz: killing of a sacred deer) ve (bkz: the favourite)'dir. *

    benim izlediğim filmleri içinde favorim (bkz: lobster)'dır.

    beni bu başlığa getiren olay ise gördüğüm şu haber. kendisi (bkz: nimic) adında bir kısa filmle festivallerde boy göstermekte. ulan vicdansız sen zaten aldın yürüdün kısa film nispeten bağımsız ve yeni sinemacıların daha rahat yer bulabilecekleri bir alan hadi kısa film çekmek istedin çektin neden festivale yolluyorsun. koy (bkz: vimeo)'ya şanın yürüsün.
  • the lobster adlı filmiyle cannes film festivalinde jüri özel ödülünü aldıktan sonra hollywood'da kendine yer edinmiş hatta sonra ki filmini hollywood'da tamamen ingilizce olarak ve hollywood'un kendine has sinema doneleriyle çekmiş, yunan yönetmen.
    (bkz:ilker canikligil'in kendisini eleştirme ve ikiyüzlü olduğunu iddia etme sebebi budur çünkü kendisi piyasaya ilk çıktığında sinema otoriteleri tarafından "yeni nesil haneke" olarak tanımlanmıştır fakat sanat sinemasını hollywood'u görünce tamamen bir kenara bırakmıştır.")
    günümüzde; yarattığı sinemanın sadece "ufak bir fikir" üzerinden, konuları enine boyuna uzatmasıyla da eleştirilir.
    ayrıca; filmlerinin konusu genelde modern dünya ve modern dünyanın yarattığı insanlar & yaratılan insanların ilişkileri üzerine verip veriştirmektir. ek olarak; kendisi oyuncularını mekanikleşmiş bir biçimde oynatmaya bayılır ki bu bence sinemasının fikirleriyle uyuşan bir tutum.

    not:dogtooth çekimleri sırasında bilerek eski bir kamera kullanmış dönem havası verebilmek adına.
  • yönetmenin gelecek projesi richard brautigan eseri the hawkline monster'ın beyaz perde versiyonu olabilir.
  • filmlerini izlerken acayip gerildiğim,en ulvi konuyu bile insanı inanılmaz gererek anlatabilen yönetmen. hangi filmini izlerseniz izleyin o kadar gerildikten sonra sonunda filmi çok iyi, tatlı bir şekilde hatırlıyorsunuz. garip.
  • yunan yeni dalga sinemasının en başarılı yönetmeni, ayrıca dünyada da en hızlı yükselen yönetmenlerden biri. rahatsız ediciliğin beyaz perdeye taşınmış hali.

    kendisinin tüm filmlerinin incelenip üzerine sohbet edildiği program için sizi şöyle alalım:

    yorgos lanthimos - mısır savaşı
hesabın var mı? giriş yap