*

  • yilmaz karakoyunlu nun cumhuriyetin kuruluş yillarindan 1960lara kadar uzanan bir donemi romanlastirdigi kitabi. nazim hikmet, yahya kemal ve adnan menderes in kimi zaman birbiri ile kesisen yollari ve asklari...
  • henüz nihayete erdirdiğim ve lan ben bunu mutlaka sözlüğe yazmalıyım diye koşar adım geldiğim müthiş, her eve lazım bir kitap!...
    karakoyunlu bu anlatım kıvraklığını siyaset yaparken mi öğrendi yoksa hep var mıydı kendiside bilemiyorum ama müthiş anlatmış müthis...hani vurursa gol olur der spiker ağbilerimiz...yılmaz abi vurmuş ve gol olmuş...
    bir ve hatta bir kaç yaşam bu kadar mı güzel anlatılır bu kadar mı okur olayların içine çekilir pes doğrusu...tebrik ederim yılmaz karakoyunlu'yu..ve de başarılarının devamını dilerim ayrıca.
  • yılmaz karakoyunlunun hakkında sadece 2 entry gırıldığını uzulerek farkettiğim romanı.
    cumhuruyetın ılk yıllarında genç yada cocuk sayılabılecek unlu sıyasetcı ve saırlerın (nazım hıkmet,yahya kemal,adnan menderes,yakup kadri) kusatmalar altında yasanan askları ve hayatlarını anlatan oldukca akıcı bır roman.
    yahya kemal ile nazım hıkmetın annesı celıle hm oldukca ateslı bır yasak ask yasamaktadır. tum akraba talukat ve cevre baskısına rağmen bu ask dıllere destan olurken kıtaba gore nazım hıkmetın babası hıkmet bey tum bu yasananları tikine bile takmamaktadır. roman bır kere olsun esip gürlediğini yazmamıştır,celıle hm ve yahya kemal tam evlenme asamasına gelmıştir celıle mutluluktan ucarak sevgılısıne 'gel benı al,senınım' der nıkah muamelesının onunde hıcbır engel kalmamıstır, fakat yahya bey celılenın kayınpederı mehmet nazım pasa ıngılız muhıplerı cemıyetı baskanı olduğu ıçın celıle hanımı terketmıstır. herkes mıllı mucadele pesınde kosarken yahya bey askının pesınden gıtmıs allem etmıs kallem etmıs celıleyı elde etmıs sonra da ıste boyle erkek bencıllığı ıle terkedıvermıstır.
  • osmanlı'nın külleri arasından taş taş örülerek inşa edilen cumhuriyetin başlangıçtan itibaren geçirdiği merhaleleri, çok partili rejime geçişin sancılarını, üç isim altında*** romanlaştıran, siyasetten uzak okuyucuları bile siyasetin kıvraklığı ve çetrefilliği içinde döndürüp duran, araya epey bir yasak aşkı, gerçek aşkı, acıyı, hüznü ve birçok neşeyi serpiştirip çok başarılı bir kurgu ve anlatım tekniği ile bize sunan yılmaz karakoyunlu'nun zevkle okunabilecek kitabı.
  • bu sefer kesin alacağım deyip kitapçıya girdikten sonra başka kitaplar alıp çıkmak suretiyle sahip olamadığım kitap.
  • "adnan bey'in sesinde gençliğinin hayıflanmış hatıralarına dönmek isteyen arzulu özleyiş vardı. bahar sabahlarında kısrakları ovaya salan kahyanın cakalı yürüyüşünü hep hayranlıkla hissetmiş, bu kısrakların sırtında sınırsızlığın hazzını duymak istemişti. beyaz kısrağın taze bir kız gibi ovada salındığını gözlerinin önüne getirdi. bu kısrağın gözlerinde mor bakışlı şafakların billur kaselerini gördüğünü söylerdi.
    (...)
    kısrakların zorla ahırlara konuluşunu hala içime sindirebilmiş değilim. hürriyete susamış yelelerin nasıl savrulduğu gözlerimin önünden hiç gitmedi. hürriyet tutkunluğumun ilk heyecanını o ovalarda şahlanan yorgun mayısın kısraklarından almıştım."

    yılmaz karakoyunlu yorgun mayıs kısrakları'nda cumhuriyet'in kuruluş yıllarından 1960'a kadar uzanan bir dönemi romanlaştırmış. olaylar gerçek... karakayonlu'nun kıvrak anlatımıyla kaleme aldığı hüzünler, acılar, sevinçler de gerçek... ya aşklar, aşklar da gerçek... nazım hikmet'in, yahya kemal'in, adnan menderes'in aşkları... ve gerçek olan iki şey daha var: mahpusluklar ve idamlar...
hesabın var mı? giriş yap