• açılım kitaptan taze çıkan, almanya'da son on senenin en çok satanlarından olan kitaptır.

    "insanların vakit öldürmek icin cırpındığı zamanlar bitti. artık vaktin ölü olarak doğduğu, bir gelecek ufkunun yerini "hemen şimdi"nin aldığı cağda yaşıyoruz. daha 1945'te vâ-nu akşam gazetesindeki köşesinde memurluktan, hayattan sıkılanlar icin amatörlüğü salık veriyordu, erişirgil 1956'da yazdığı merak ve dikkat adlı kitabında sıkılmış öğrencilere merak nasıl aşılanır diye soruyordu. merak uyanmadan dikkat olmaz, eğitim merakı üretmek lazım diyordu.

    80'lerle beraber eskilerin "sürat asrı" dediği devri kapatan, hızın sadece fiziksel değil sanal bir dünyada da bir mevzu haline geldiği, insanların, malumatın her an ulaşılabilir olduğu, sosyal ilişkilerin yerini 'etkileşim'e terk ettiği bir döneme girdik. merakımız varsa dahi ilgi duyamıyoruz, dikkat kesilemiyoruz.
    ,
    dikkatimiz yazılım arayüzeylerinin arasında, bir yüzeyden diğerine atlamakla meşgul. ara'nın yerini hiperaktiflik, yani oradan oraya atlamak aldı. yerimizde duramıyoruz. gündemimiz aralıksız olarak "güncel"leniyor, ve tüm bu bitmek bilmeyen yepyeni şimdiden bezmiş durumdayız, bugün olmazsa yarın...

    yorgunluk toplumu'nu almanya'da son on senenin en cok satan kitaplarından biri yapan şey kapitalizmin son yirmi yılında ortaya cıkan yeni bir yaşam biciminin insanı nasıl ufaladığını göstermesi: sıfırı tükettik ve devam ediyoruz, her şey angarya geliyor, devam ediyoruz. byung-chul han'ın eseri sürüncemede kalmış, depresyondan cıkamayan, sürmenaj olmuş insanın durumuna dair bir başyapıt."
  • "yorgunluk toplumu", koreli filozof ve akademisyen byung-chul han'ın 2010 tarihli almanca "müdigkeitsgesellschaft" başlıklı denemelerinin türkçe tercümesidir. 2014'de "yorgunluk toplumu" başlığıyla samet yalçın tarafından türkçe'ye tercüme edildi.
  • byung - chul han'in seffaflik toplumuisimli kitabindan sonra cikan kitabidir, cok ince bir kitap olmasina ragmen yorucu bir kitaptir, kitabi okurken aslinda kitapla birlikte bir dipnot okumasi yapiyosunuz, cok gereksiz dipnot var.

    aslinda kitap modernizm ile postmodernizmarasinda gidip geliyor, yazar'in huyundan midir, suyundan midir bilinmez bir tezi ortaya atmadan once mutlaka baska tezlere elestri getiriyor, bence asil onemlisi bu kadar farkli gorusu incecik kitaba nasil sigdirmis oldugudur.
  • "yorgunluk silahsızdır. yorgun kişinin uzun ve yavaş bakışlarında, kararlılıktan çok oluruna-bırakma vardır."
    yorgunluk toplumu, byung-chul han
  • kitap bazılarımızın içten düşündüğü fakat cümle kurmakta zorlandığımız fikirleri barındırıyor.fakat kitabın türkçe çevirisi yada chul han'ın kullandığı dil anlaması güç ve karmaşık. bazı sayfaları okurken üzerinde düşünüp anlamak istemeden bile atlamış,bazende harıl harıl vurucu yerlerin altını çizerken buluyorsunuz kendinizi.
  • kore kökenli alman felsefe profesörü byung-chul han'ın günümüz toplumunu irdelemek amacıyla kaleme aldığı ve farklı eleştiriler sunduğu kitabı. eğer daha önce hiç hannah arendt, foucault, freud, agamben, nietzche, heidegger, walter benjamin gibi düşünürleri okumadıysanız, rahatlıkla söyleyebilirim ki anlamakta çok güçlük çekersiniz. ben de bütün bu düşünürlerin kitaplarının hepsine hakim değilim. yine de her birine ait birkaç makale ve kitap okuduğum halde kimi bölümler yorucu geldi. öte yandan, özellikle foucault eleştirilerinin dikkate değer olduğunu kanısındayım.

    --- spoiler ---

    "achievement society is the society of self-exploitation. the achievement-subject exploits itself until it burns out".

    --- spoiler ---
  • yorgunluk benim arkadaşımdı. oradaydım, dünyada.
  • bitkin ve bezgin desek yeridir
  • bu kümküçük beynimle bu kitabı anlayabileceğimi sanmak hatasına düştüm. hele ki kitapla aynı isimde olan son bölümü hiç anlamadım. anladığımı sandığım diğer bölümleri de oburca bir iştahla şölendeki aç bir davetli gibi tükettim. çok lezzetliydi.
  • okurken uzerine yeniden dusunmek amaciyla altini cizdigim kisimlardan bir secki (acilim kitapevi baskisindan):

    - multitasking, daha ziyade, bir gerilemedir. ozellikle vahşi dogadaki hayvanlar arasında bir hayli yaygındır. balta girmemiş ormanda hayatta kalabilmek icin vazgeçilmez bir dikkat teknigidir. / sayfa 23

    - ıs ve performans toplumu kesinlikle bir özgürlük toplumu degildir. bu toplum yeni zorunluluklar üretir. diyalektik, efendinin de calışma kölesi olduğu topluma doğrular götürür. / sayfa 33

    - bugünkü toplumun vasfı olan toptan dağılma ofkenin enerjisi ve ehemmiyetinin ortaya cikmasina izin vermez.ofke, bir duruma ara verebilme ve yeni durumun ortaya cikabilmesine izin verme yetisidir. ofke her gecen gun, radikal bir degisime sebebiyet verebilmekten oldukca uzak olan kizginlik veya gerginliğe boyun eğmektedir. / sayfa 39

    - toplumun pozitiflestirilmesinin artisi, negativiteye dayanan, yani negatif hisler olan, kaygı ve yorgunluk gibi hisleri de kuvvetten düşürür. eğer düşünce sadece “antikorlar ve doğal bagisiklik savunması agi olsaydi” negativitenin yoklugu da düşünceyi bir hesaba dönüştürürdü. / sayfa 40

    - bilgisayar pozitif bir makinedir. kendisiyle olan otistik iliskisi ve negativity noksanligindan dolayı idiot savant, yalnızca hesap makinesinin kabil olabileceği basarilari meydana getirir. / sayfa 40

    - gucun/ımkanin [potenz] iki formu vardır. pozitif güç bir seyi yapma gucudur. negatif güç ise bunun aksine hiçbir şey yapmama, hayır diyebilme gucudur. negatif güç/imkan bir şey ile sinirlanmis pozitiviteyi asar. / sayfa 41
hesabın var mı? giriş yap