• of monsters and men grubunun nadide eserlerinden biri. başlangıç albümleri olan my head is an animal ın dikkatleri çekmesinde alfa görevi yapmıştır diye düşünüyorum. yalnız ve yorgun geçirilen bir günbatımına, güzel bir manzara ile birlikte eşlik etmesi gerekendir.

    in the spring we made a boat
    out of feathers, out of bones.
    we set fire to our homes,
    walking barefoot in the snow.
    distant rhythm of the drum
    as we drifted towards the storm.
    baby lion lost his teeth,
    now they're swimming in the sea.

    troubled spirits on my chest
    where they laid to rest.
    the birds all left my tall friend,
    as your body hit the sand.
    million stars up in the sky
    formed a tigers eye
    that looked down on my face,
    out of time and out of place.

    so hold on,
    hold on to what we are,
    hold on to your heart.

    awaken by the sound of a screaming owl.
    chasing leafs in the wind,
    going where we've never been.
    said goodbye to you my friend,
    as the fire spread.
    all that's left are your bones
    that will soon sink like stones.

    so hold on,
    hold on to what we are,
    hold on to your heart.

    http://www.youtube.com/watch?v=af4e-cawwrg
  • (onu) alıp gitme isteği uyandıran şarkı. melodisi o kadar müsait ki götürmeye bi yerlere.
    "chasing leaves in the wind,
    going where we've never been"
    çok güzel çok.
  • ask hikayesinden ayiklanmis bir game of thrones , bir the last mohican ya da bir braveheart, alabildigine epic bir sarki vok etkileyici cok guzel. gruba instagramdan benzer bir mesaj atip sarkinin hikayesini sordum. cevap gelirse paylasirim.
  • tekrar tekrar dinlemelik, sabah serinliğini yüzüne vurmalık, sol şeride geçmelik, camları açmalık, güne anlamlar katmalık, uzun yürüyüşlerde ritminde yol bulmalık, uzanıp gözleri kapatmalık, uzaklaşmalık, başka bir an yaratmalık harika şarkı.
  • kilitli kaldığım o rutubetli zindandan kurtulup ormanda kuyruğundan yıldız tozu bırakan kelebek kanatlı ispinozun peşinden koşuyorum. o kadar hızlı koşuyorum ki, rutubetten ıslanmış kıyafetlerim kuruyup küf kokusundan arınıyor. bir mistik sesin "hold on to what we are, hold on to your heart" cümlesi trompetler eşliğinde kulaklarımda yankılanıyor ve anbean gerçekleşen yatıştırıcı etkisiyle kendime geliyorum. böyle bir şarkı işte.
hesabın var mı? giriş yap