yurdum erkeği ^*

• tanımlaması yapılamacak türden örneklemlere sahip geniş kitle.yaz aylarının gelmiş olduğu herkesin malumu.işe giderken,oraya buraya giderken mevsimsel kıyafetlere geçiş yapmak bizim için zaruri bir durumken yaşadığınız ülkeyi unutmamanıza sebep insan çeşitliliğine sahip grup.çünkü bu gruba dahil ayaklı gürgenlerin,meşelerin hala aramızda yaşayıp karbondiyoksit fazlalıklarına neden olduğu yadsınamayacak acı gerçektir.
  pazartesidir,tepeniz feci atıktır elinize gelen ilk elbiseyi giyer iş yollarına dökülürsünüz. elbise yahu, işyeri formatına uygun bir elbise! tabi ki bacaklarınızın diz kapağından aşağısı açıktadır çünkü haziran ayındasınız. yolda giderken karşıdan gelen bir evrimini tamamlayamamış homo sapiens 'bacaklar hebele hübele' tadında bir şeyler geveler. kendinizin bile şaşıcağı anda 'ne diyorsun be sen' diye dönersiniz.karşıdaki canlı da bir müddet şaşırır sonrasında ' böyle giyinme o zaman sende' tadında akıllara zarar bir cümle kurar kuş beyniyle. yani o küçük beyniyle itiraf eder bak ben tek hücreli bir canlıdan bile zavallıyım kendimi kontrol edemiyorum sen böyle giyiniyorsun laf atma hakkı da bana otomatikman doğmuş oluyor.kelimeler kifayetsizdir zira akabinde kuracağınız her cümle kelime ziyanlığıdır. size de ancak bir polis çağırıp şikayetçi olmadığınız için, bir de çantanızda ıslak odun taşımadığınız için pişmanlığınız geride kalan oluyor!
• bir gün fena sopa yiyeceğini düşünüyorum. her şey ondan soruluyor, en doğrusu onun kararı, tüm kadınlar onun namusu. hayır, ille de sikim taşağım ipim kuşağım değil mevzu. bugün -sıcak bir gün- otobüs durağının gölgesinde durdum, çantamdan suyumu çıkardım içiyorum ve o da ne? su içerken yılan bile dokunmaz ama yurdum erkeği dokunuyor! hem de benim güya iyiliğim(?) için! ben neye uğradığımı anlayamadan adam modeli omzu düşük olan salaş tişörtümün kan verdiğim kolumu havada tutmam nedeni ile modeli gereği iyice düşen ama açıkta sutyen askısı -ki askı da ona göre, spor, ten rengi, kalın falan- ve bir adet omuz hafif sırt bırakan kısmını sutyen askımı da kapatacak şekilde yukarı çekip "hah tamam şimdi oldu," dedi. böyle sanki kızıyım da o da babam, "pardon da size ne," dedim ama arkasını dönüp gitti. zaten aç ve hastaneden çıkmışım, böyle bir müdahaleye şok olmanın da etkisi ile kalakaldım. çok merak ediyorum, nedir bu amcanın benim bluzuma müdahale ederkenki motivasyonu? yılan bile su içerken arkadan gelip üst baş düzeltmiyor yahu! hayır, adamın tipi de efendi. açıkçası eteğimi açsa bu kadar şaşırmazdım herhalde. belki de bu daha tehlikeli. hiç tanımadığı bir kadının kıyafeti üzerinde hükmü olduğunu varsayma sanrısı.