yürek burkulması ^*

• hani tam seni seviyorum diyecekken, "biliyor musun ben birisiyle çıkmaya başladım" diyor ya.
  ya da elini tutmaya hazırlanırken "sen benim abim sayılırsın" diyor hani.
  giderken terminalde gözüne bir şey kaçıyor ya aniden, ama sen erkeksin ağlamıyorsun muhakkak.
  işte o an göğsünün solunda hissettiğin şeydir yürek burkulması.
  
  burkulma, bir konu mukavemetten kalma.
  tetikleyicisi gözlerin.
  
  tedavisi için alçı çekmek gerekir kalbin odalarına. alçıya almak gibi hani.
  belki baştan aşağıya boya yapmalı yeniden.
  zor iş.
  
  eskisi gibi olmaz diyorlar burkulan yürek ya, bakma sen. insan oldukça elastik çünkü.
  zaman zaman sızlar, sızdırmaz ama.
• atıyorum bir kafedesin. son kalmış güzelim pastayla bakışıyorsunuz, o an yanındaki arkadaşın "ben şu pastayı alacağım yeaa..." diyerekten göz göze olduğun pastayı işaret etmekte.
  el mahkum, artık bir kahve söylersin. o yanında löpür löpür pastayı götürürken, mazlum bir şekilde kırar boynunu kahveni yudumlarsın. (bkz: emdi yürek burkılur)