• (bkz: sarıyer)
  • sariyer spor kulubu'nun maclarını oynadıgı, seyirci ortalaması 250 ki$i olan stadyum. vakt-i zamanında bu stadyumun cimleri üzerinde rıdvan'lar, erdi'ler, sercan'lar, feridun'lar top ko$turmu$tur..

    zaman icerisinde sarıyer'in futbolda gerekli ba$arıyı saglayamaması üzerine sariyer belediyesi stadyumda toplu nikah törenleri icra etti. onlarca cift orta saha civarına kurulan masalarda evlendi, akrabaları tribünlerde ''bu gece barda, bizim damat hovarda'', ''iki geliyor iki, kalktı damadin siki'' türü tezahuratlar bile yapmaya yeltenmi$lerdir.
    kolay bir deplasmandı. sarıyer zaten bizzati kendisi deplasman takımıydı.
  • paslı bir panasonic tabelasıdır bu staddan aklımda kalan, bir de 1993-94 sezonunun pijama desenli sarıyer forması içinde göbek bağlamış sinan engin.
  • bu stadın "sözde" kale arkası tribününü unutmak mümkün mü?

    erman toroğlu'nun "henüz kodu mu oturtan genelkurmay başkanı" istemediği hakemlik yıllarında rakipsiz trt'nin rakipsiz "spor stüdyosu"nda izlediğimiz "haftanın maçları" köşesinde bu tribünü izlerdim.

    "portatif tribün" kavramını bu ülkenin gündemine 30 ağustos'larda şehir merkezinde protokol için kurulanlar kadar bu kale arkası sokmuştur.

    kale üst direğinin hemen yirmi santim arkasından başlayan bu kale arkasında yetmiş seksen kişi olurdu. türkiye'de henüz statlar sahaya yaklaştırılmadığı için geniş tartan pistlerden dolayı diğer statlarda oynanan maçların görüntülerinde kolay kolay pozisyon anında izleyici görmezdik bu stadın dışında. öyle bir oturuşları vardı ki sanki hepsinin yeri bellliydi. sanki hepsi tıpkı voleybal maçlarında çocuklarını izlemek için hep aynı koltukta oturan ana babalar gibi birbirlerini tanırmış gibi gelirdi bana. kaçan gole sinirlenmeleri ve gol sevinçlerini pozisyon anında görür, golden çok onları izlerdim. bir tür ingiliz stadı havası vardı bu yönüyle.

    sinan, bir at kadar geniş baldırları ve sınır tanımaz göbeğiyle bu statta yürüyerek adam geçer, topu uzak köşeye yine bu statta bırakırdı.
  • bu stadyumum ''sözde'' kale arkası tribününde tüm taraftarlar ayakta cekirdek cıtlayarak macı izler, tezahurat yapmazlar, kacan gollerden sonra auta giden topu almaya dönen kalecilere nah falan cekip moral bozarlardı..
  • çanakkale dardanelspor'un karlı bir günde sarıyer'den sekiz (8) tane gol yediği stadyumdur..
  • bana lise 2 deki 19 mayıs şenliklerini, o şenlikteki saçmasapan gösterimiz için yaptığımız hazırlıkları, oradaki küçük kum sahamsıdaki provaları ve tabii ki ekrem buğdaypınarı nı hatırlatan stad. müziğin sesi hala kulaklarımda. ayrıca özel okuldan gittiğimiz için bize nasıl baktıkları, aşağıladıklarını da unutamam. nedense öğrencilerin %90 ı "bunların villaları, ferrarileri var. ceplerinde de 100 milyonlarca tl para var" şeklinde düşünüyorlardı.* pek güzel şeyler hatırlatmaması bi yana güneş altında çektiğimiz eziyeti ve o aptal dansla müziği hatırlatır burası sadece bana.
  • yılmaz vural'ın, o zaman birinci ligde oynayan koskoca takıma* araba farı ışığında antrenman yaptırdığı staddır. (bu son kelime opsiyonel. yersen yani...)
  • bir sarıyer macından sonra yılmaz vural o gün macta kırmızı kart gören todorov'u bu stadyumda kovalamı$, todorov yusuf ziya öni$ stadının tartan pistinde rekor kırmı$tır.
    yılmaz hocamın elinden bi$i kacmaz tabi, bulgar cocugu todorov'u takım otobüslerinin orada sıkı$tırıp kafasına ekle$tirdi 2-3 tokat.
hesabın var mı? giriş yap