• 1970 yapımı bir mehmet dinler filmi. başrollerinde ediz hun, filiz akın, ömercik, suzan avcı ve münir özkul oynar. ediz hun bu filmde yüzünün yarısı kezzapla yanmış bir adamı canlandırır. suzan avcı da kötü kadındır. ama filmin esas kahramanı bana göre kuşbaz rolünü oynayan münir özkul'dur.
  • ferdi tayfur'un necla nazır'la oynadıgı bir filminin de adıdır aynı zamanda. filmde ara ara bu sarkı ve de "leyla" sarkısı calar. pms'miydim, sehir hasretimi cekiyordum bilemedigim bir sebepten oturu hungur hungur aglamıstım izlerken. ey gidi günler.
  • kötü kadın rolündeki suzan avcı'nın , elinden geleni ardına koymadığı, sonunda ömercik tarafından yüzüne tuuu diye tükürülmesiyle ruhu yıkanıp arınan, iyi bir insana dönüştüğü filmdir.
  • herkes bilir. herkes bir şekilde, bir yerde izlemiştir. hayatının bir döneminde; gece vakti sıkıntıdan uyku tutmazken, gündüz saati işsiz evde otururken, akşam için taze fasulyeleri kabuklarından ayıklarken.. ediz hun'un yüzü kezzapla lekelenmiştir, hayat filiz akın'a ve oğlu ömercik'e zindandır ve yıllar gelip geçer. suzan avcı'nın doymak bilmeyen intikam hırsı aileyi bölmüş; güneşli, güzel günlerin umutlarını bir bir tüketmiştir. an gelir, ömercik'in tükürüğü kirlenmiş, kinlenmiş bir vicdana ilaç olur. çünkü çocuk çocuk olduğunda; zaman da, hayat da başka türlü işler. öyle ki ''çocuklar korkunç, allahım'' der bir şair, bir yerlerde... yuvasız kuşlar, en çok da mevsimsiz çiçekler'e benzer. bu yüzden, en acısı da kuşbaz'ın öyküsüdür. feleğin yüzüne bir tebessümü bile çok gördüğü kuşbaz geç gelen baharına ağlarken, gözümüze kaçan elbet toz değildir. sonuçta ''gök dediğin nedir, iki kuşun arası''...
  • "sevildiğini bilen kadınların huzuru içindeyim" repliği ile aklıma kazınan film. nasıl bir huzurdur ki o diye merak ettirir.
  • filmi daha önce izlememişseniz, filmin ben bir köylü kızıyım ile başlamasına aldanıp eğlenceli bir şekilde devam edeceğini sanırsınız. filmin en güzel kısmı da bu şarkılı makyajlı jenerik kısmıdır bana göre.

    açılın!!! ayrıntılı özet geliyor :)

    filiz akın ediz hun ile evlenmek için eve gelen görücüleri kaçırır. babası nubar terziyan ediz hun'u hiç beğenmemektedir, bu evliliğe karşı çıkmaktadır. zira çapkın bir gençtir.

    filiz: murat'ın beni benden fazla sevdiğine eminim.
    tonton dede: ben de şu an başka bir kadının kollarında olduğuna eminim!

    der ve sahne değişir. ediz ile suzan avcı konuşmaktadır. ediz suzan'a evleneceğini, artık bu işin bittiğini söyler. suzan da bunu kabullenmez elbette. "bana dönüciksin" diye ant içer. filiz ile ediz filmin 8. dakikasında evlenirler, 9. dakikada hamilelik müjdesi alınır, 10. dakikada filiz hamile hamile sigara içerken ediz'e yakalanır, 11. dakikada da çocukları ömer artık 3-4 yaşlarındadır. çok mutlu bir çift olmalarına rağmen suzan fitne fesatla ortalığı karıştırmaya hazırdır. önce eve sessiz telefonlar etmeye başlar, sonra "kocişin seni aldatıyor şeker" temalı mektuplar yollar.

    + geçenlerde bir imzasız mektup aldım. bana ihanet ettiğini bildiriyordu.
    - inandın mı?
    + evet... ama mektuba değil... sana... sevildiğini bilen kadınların huzuru içindeyim.
    - kimse bozamaz huzurunu yavrum.

    iyilik timsali filizimizle, sanki suzan suzi'yi hiç tanımamış gibi konuşan ediz şaşırtır bizi. bir sonraki sahnede suzi ile ediz kapışır. bu kapışmanın üzerine suzi minik yavru ömer'e arabasıyla çarpmak ister. şans eseri son anda ömer kurtulur. o gece olayı öğrenen ediz bir sinirle evden çıkar, suzan'ın evine gider. filizimiz de peşinden takip eder tabi. ediz suzi'yi döverken -hiç tasvip etmiyorum ediz beyciğim burayı- pencerenin önüne gelirler. evin önünde beklerken onları farklı açıdan gören filiz durumu yanlış anlar, aldatıldığını düşünür, eve döner. ağzı burnu kan içerisinde olan suzi de durur mu? fırlatır ediz'e kezzap şişesini... ediz yüzü bu haldeyken karıma yavruma nasıl bakarım diyip veda mektubu yollar. filiz ağlar, ediz ağlar...

    bu sırada kuşçu lakaplı münir özkul da kuş tutarken serpil gül ile karşılaşır. ilk görüşte aşk olur karşılıklı. muhabbet etmeye başlarlar. serpil münir'e akıl verir. arkadaşının tekrar mutlu olması için çocuğu ile kavuşmasını, çocuğun aileyi birleştireceğini söyler. münir de gidip ömerciğe aslında babasının ölmediğini anlatır. ömercik ve babası kavuşur. bundan sonra ömercik ediz ile yaşamaya başlar. herkes çalışıp ediz'in ameliyatı için para kazanmaya başlar. bunu filiz öğrenir, parayı tonton babasından temin eder, münir'e mısır'daki akrabasından miras kaldı diyerek göndertir. ediz ameliyat olur, gazeteler yazar, suzan gazeteyi okur. intikam ateşi ile yanıp tutuşur.

    bu sırada münir sevdiğine çiçek götürür, artık arada engel kalmamıştır, duygularından emindir. fakat evde ağlayan kadınları görür. hasta olan serpil'in aramızdan ayrıldığını anlar. eve gidip tüm kuşlarını uçurur... zira serpil "söz ver bana kuşbaz, bir gün aşık olursan, birisini seversen kuşlarını bırakacaksın." demiştir. :(

    münir acı çekerken filiz de babası ile kavga etmektedir. evden ayrılır, ediz'in ameliyat parasını babasına geri ödemek için iş bulma kurumuna kayıt yaptırır. onu takip ettiren suzi bunu öğrenir. filiz'e telefon edip mankenlik için iş görüşmesi ayarlar. ediz'e de "karın kötü yolda, haberin ola" diye mektup yollar. görüşmeye gelen filiz'e "ilaçlı kahve" içirip bayıltırlar. ediz mekanı basar, silahlar çıkar, silah yanlışlıkla ateş alır, suzi vurulur. ediz filiz'i kucaklayıp evlerine götürür. "ah filiz yapmıııcaktın bunu" diyip uyuyan filiz'in yanından ayrılır. sonra polisle çatışmaya girecekken ömercik araya girer, teslim olur.

    mahkemede suzi ediz'e iftira atar. ediz de karısının adı çıkmasın diye kabul eder her şeyi... dava ertelenir. çıkışta ömercik suzi'nin yüzüne tükürür -bu hiç olmadı ömercik. senin gibi bir boncuktan bu iğrençliği beklemezdim-... bu olay suzi'nin rüyalarına girer, suzi insafa gelir, mahkemede doğruları söyler, ediz beraat eder.

    mahkeme sonucu filiz'in seyahate çıkacağını öğrenir ömercik -bu hiç olmadı filiz. senin gibi bir anadan evladını bırakıp gitmesini beklemezdim, hem de babasının mapus damlarına düşeceği gün!-... onu yolundan döndürmek için havaalanına giderler, ediz'le filiz sarılır, ömerciği de kucaklarına alırlar. kamera yukarıya doğru çıkar. son yazısı ekrana gelir.
  • içinde çok güzel şarkıların bulunduğu 1983 tarihli ferdi tayfur albümü.
    (bkz: canıma yetti kader)
  • ferdi tayfur'un en güzel filmlerinden biridir.

    perihan savaş'in taş olduğu zamanların efsane filmi.

    ayrıca ferdi tayfur'u bu filmde esen günay seslendirmektedir.
  • ferdi tayfur albümü ve şarkısı.

    "garibim halime bakıp da gülme
    yolun düşer gurbet ele sen de yanarsın
    yolun düşer gurbet ele hasret çekersin
    ümitsiz de olsa hayırsız da olsa
    gönül verdiğin
    ölümden korkmayıp yine seversin
    kimseden korkmayıp yine seversin

    yeşeren ağacın dalında kuşlar
    sevinçten şarkılar söylemezler mi?
    hasretin kucağında sevda çekenler
    bir ömür boyunca sevemezler mi?

    yokluğun pençesinde derde düsenler
    ölünceye kadar ağlamazlar mi?

    sorma tek kelime anla halimden
    atma karanlığa tut ellerimden
    sensiz bu dünyada söyle neylerim
    bir gün bir köşede çürür giderim.

    yeşeren ağaçta yuvasız kuşlar
    sevinçten şarkılar söylemezler mi?
    hasretin kucağında sevda çekenler
    bir ömür boyunca sevemezler mi?

    yokluğun kollarında derde düsenler
    ölünceye kadar ah ağlamazlar mi? "
  • ferdi tayfur'un 79 yılında çıkarttığı albüm. elenor plağını, uzelli ise kasetini basmıştır. birkaç sene sonra türküola da plağını basmıştır. geçen sene elenor bir baskı daha yapmıştır.

    şarkı listesi muazzamdır. adeta milan'ın efsane kadrosu.

    yuvasız kuşlar
    gelin mi oluyorsun
    canıma yetti kader
    tövbekar oldum
    seninle öyle
    leyla
    yeter
    aramızda engeller var
    intizar
    kaderin önünde
    ümit dolu yıllarım
hesabın var mı? giriş yap