*

  • (bkz: wong kar wai) imzalı melankolik karate filmi.hikayenin gidişatından ve kimin hangi karakteri oynadığından pek bir şey anlaşılmaz ama çekimleri kaplan ve ejderha'dan bile daha kraldır...
    melankolik karate nasıl olur diyenleri şaşırtır.
  • bir wong kar-wai filmi. turkce meali: zamanin kulleri'dir ayni zamanda.
  • kesinlikle şu an var olan dvd baskısından seyredilmemesi gereken film. bu kadar kötü ve özensiz transfer görülmemiştir; sinemadan kamerayla çekip basacaklarmış utanmasalarmış. bununla kalsa iyi- ekranın 1/3'ünü kaplayan siyah bir bantın üstünden akıyor altyazılar. o caanım christopher doyle öyle uğraşsın o kareleri yakalayacak diye, sen git onları koca siyah bir bantın arkasına sakla. bantın altında başka dilde altyazılar da gözükünce artık iyice delleniyor insan.

    kar-wai gibi bir adama küfür resmen bu dvd. emin olun seyretmemek çok daha doğru bir seçim. bu haliyle küfrettiğiyle kalıyor insan işte. yakında çıkacak olan yeni wong kar-wai dvd koleksiyonunda filmin daha iyi transferi olacak, o zamana kadar beklemek lazım gelir hak ettiği seyir için.
  • wong kar wai'dan yine bir hong kong yildizlar gecidi. kimler yok ki filmde? tanidigim butun yetenekli hong kong aktor ve aktristleri var. leslie cheung, tony leung, brigitte lin, carina lau, maggie cheung, jacky cheung derken yine dahiyane bir film, yine manyak bir melankoli, yine ask icin, sevdigi insan icin olen, olurken savrulan kanlarinin sesinde ruzgari duyucak kadar asik, caresiz ve tutkulu insanlar senfonisi.

    wong kar wai filmleri izlerken kendisinin nasil bir insan oldugunu dusunmeden edemiyorum. dunyanin en romantik, en asik adamidir herhalde. acaba kime asiktir, nasil asiktir, neler yapar sevgilisine, ne muzikler dinler falan filan diye dusunuyorum, cevaplarini bilmiyorum. tek bildigim christopher doyle'un cok yakin arkadasi oldugu ve beraber icki icmeyi cok sevdikleri ozel hayati hakkinda. acaba chris'le sarhos olup neler dusunuyor, neler konusyorlar da boyle mukemmlel filmlere imza atiyorlar? sirri nedir bu yetenegin, bu tutkulu anlatimin diye meraktan catlama sendromlarina giriyorum.

    neyse bu filmde de days of being wild tarzinda manuel puig aramoli bir kac karakterin ve hikayelerinin ortak bir yerlerde baglanmasi ve sonra yine kendi yollarina ayrilmasi tadinda bir hikaye cizmis yonetmen. crouching tiger'a, yeri geldiginde hero'ya bile tas cikarticak martial arts sahnelerinin, inanilmaz bir ask ve melodrama ogeleriyle suslendigi yine kalpleri acitan bir film olmus. diger iki filmin aksine burda wong kar wai ve chris doyle a ozgu yakin planlarin hizli montaj ile birlestigi, takip edilmesi zor ama izlerken gozleri yormadan, ard arda yagli boya tablolari gecidi seklinde izlenen tatta bir film olmus ayric\a.

    kavusamayan, kavustuklarinda birbirlerine gercekleri soyleyemedikleri icin yine ayrilmaya mahkum, aglamakli, huzunlu, gecmisi unutmak istedikce daha da cok icine gomulup, daha cok anilarin acimasizliginda kaybolmus karakterleri ve hikayelerini izledikce iciniz aciyor yine. bazen neden benim boyle anilarim yok diye mazosist fantezilere bile girdiginiz olabiliyor.

    christopher doyle'un ise goruntu olarak kendini astigi bir film olmus bence. belki de en iyilerinden biri denilebilir. kus kafesinin brigitte lin uzerinde biraktigi sert golgeler, leslie cheung'un yakin planinda out of focus gordugumuz savrulan perdeler, yine brigitte lin'in cift karakterleri yin ve yang in kendi kendileriyle bir gol uzerindeki yansimalarinda savastiklari sahneler, ve en basitinden maggie cheung'un ve leslie cheung'un tutkulu ayrilislari, hepsi sanki bir tablo gibi cizilmis. saatlerce insani kendine baktiricak derecede guzel hepsi birbirinden.

    iste boyle bir film bu da. amphibian'in da dedigi gibi yeni wong kar wai dvd koeksiyonundaki kaliteli transferinden izlenmesi tavsiye olunur.
  • wai bir gün hollywood'a gitse de hong kong sinemacısı diye eline bir aksiyon verilse film gösterime girdiğinde yapımcıdan çok temiz sopa yerdi, bunu kanıtlayan filmdir. silahşörlü, kungfulu, samuraylı bir filmde hala sentimentalizm hala hissiyat yeter be arkadaş. zaten burada bir zılgıt yemiş olsa gerek, bir daha aksiyona bulaşmamış, o hareketliliği o ateşi seyircinin kalbinde muhafaza etmeye çabalamıştır (nası ama) bu noktadan sonra biraz daha şehre inmiş, mekanını daraltmış buna rağmen hareket kabiliyeti azalmamıştır. insan wai izleyince kendine büyük bir duygusal potansiyel atfeder, kimisi ne derin insanlarmışız diye gizli gizli ağlar.
  • gercekten de, caponsever arkadasimizin dedigi gibi, melankolik bir karate filmidir. tam "karate" de degil... daha cok, "aksiyon".
    garip gelecek ama dvd'de goruntu ve ses kalitesinin kotu olmasi bu filmi daha cok sevmeme yol acmistir. sanki kenarda kalmis, degeri bilinmemis ve unutulmus bir basyapit havasi vermektedir filme. hele ki diger piril piril kar-wai filmleriyle karsilastirdigimizda.
    3. kez seyrettigimde bile, "ha demek ki bu boyleymis be!" dedigim karmasik bir olay orgusune sahiptir.
    ayrica filmde bazi varoluscu acilimlardan da soz edebiliriz. ("bu çölün arkasinda ne var?". "baska bir çöl"...) surpriz degildir bu. kar-wai'nin seyrettigim butun filmlerinde varolusculugun izlerini gordugumu soyleyebilirim.
    in the mood for love ve 2046 ile beraber kar-wai'nin en iyi 3 filminden biridir kanimizca.
  • ingilizce adi "ashes of time" olan film.
  • şöyle tertemiz bir görüntü ve sesle tekrar izlenmeyi hak eden bu filmin reduxı çıkmıştır. bayinizden ısrarla isteyiniz.
  • redux versiyonunda yapılan yeniden renklendirmelerle inanılmaz bir görsel şölene dönüşmüş. tablo gibi film denilebilir gönül rahatlığıyla. ayrıca filmin hüznü bambaşkadır
  • --- spoiler ---
    icince tum anilari unutmayi saglayan bir iksir vardir bu filmde yanlis hatirlamiyorsam. eternal sunshine of the spotless mind'i hatirlatir, o filmden sonra izlenirse. yok daha once izlendiyse de, "serefsizim bunu daha once dusunumuslerdi" dersin e.s.o.t.s.m.'i izlerken.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap