• senem gezeroğlu'nun iz yayıncılık'tan çıkan ikinci kitabı.

    içeriğinde enteresan ve hoş öyküleri ağırlıyor. örneğin yazar, "leyla ile mecnun" ve "romeo ve juliet" efsanelerini çok farklı bir açıdan, zamanı ve mekânı aşan bir boyuttan ele alarak yorumlamış, yüzyıllardır fazla söz hakkı verilmeyen tarafın duygularına tercüman olmaya çalışarak okurun da dikkatini çekmeyi başarmış.

    "insan hiç kitaplarda rastladığı birine âşık olur mu deme bana, oldum. insan hiç başka bir zamandan, başka bir ülkeden ve çoktan ölmüş birine âşık olur mu deme bana, oldum."

    "haber" adlı öykü ise kadına şiddeti, o şiddetin bahanesi olan olaylar silsilesini, lakin gözlerden çoğunlukla kaçan detayları, yani olayın perde arkasını öznenin, yani kadının uzuvlarının parça parça dile gelmesiyle çok çarpıcı bir şekilde özetlemiş.

    keza "her şey yersiz yerinde" öyküsü de eşyanın ruhuna ve sessiz şahitliğine çok güzel tercüman olmuş.

    "öteki olmadan kendini göremeyen bir aynayım ben."

    "bu evi bırakıp gidersem anılarım ölecekmiş gibi."
hesabın var mı? giriş yap