zaman kaybı

• unuttugunuz bir$eyi almak için geri dönmek ve tekrar gitmek sirasinda gecen sürenin olu$turdugu durum.
• zaman kaybini hesaplamak zaman kaybıdır...
• hayatimin son zamanlarda almaya basladigi yon
• zaman kaybini zaman kaybi sirasinda hesaplarsaniz o zaman kaybi degildir
  
  (bkz: ne dedim ben simdi)
• televizyon ba$ına baglanılan saatler..
• pişmanlık ve böbürlenmek zaman kaybıdır;
  ben de demin öğrendim, ayrıca zaman kaybı bir kişi değildir
• kalan sağlar bizimdir deyip, devam edilmelidir vakit öldürmeye^*.. bu da bir amaç olabilir hayatta, kaç zaman öldürdüğünü hesaplayıp, insan mutlu olabilir mesela.. kendi kaybeder, bize ne..
• nedense hep önemli ve gerekli bir şeyler yapmak isteriz.
  deniz kıyısında çay içmek...
  bir meyhanede hariçten gazel atmak.
  dostlarla iki satır konuşmak...
  avare avare gezmek.
  kitap okumak.
  sinemaya gitmek.
  okul arkadaşlarını aramak.
  daha bir çok şey.
  
  neyse, işte, anladınız!...
• kişiye münhasır boş işler peşinde olmak...
• gittikce baskalarina ayirdigimiz vaktin azalmasi, paylasmanin mumkun olamamasindan yola cikarak, kendi kendimizle iletisimimizin bozulmasi ve icsel fakirlesmeye yol acmaktadir. ornegin istanbul; artik hersey "hiz" ile dogru orantili anilmakta, sindirilmeden birseylere ulasabilmek, tek basina yeterli sayilmaktadir.
  
  zaman kaybi, ayrica hayatin hizini size zorla dikte ettirendir. aman allah kayboluyor diye siz de genel guruh ne yapiyorsa ona uymaya calisirsiniz. al sana poset icinde yasam, etiketli metiketli-bir ornek insanlar yaratir, kisiselligi oldurur bu bakimdan.
  
  artik cok daha ucra koselerde yasamak istiyorum ki ornegin internet hizimi feda edip, ( ve hatta kafamin icindeki tortulari feda edip) karsiligi olarak kafamin icindeki otoyollarda hizli gidebileyim diledigimce. veya sakin ve huzurlu,artik nasil istersem, secim sansim benim elime gecmis olacak cunku. kimbilir kac yil kazanacagim.