• hollanda'nın güneybatısında bulunan, su altında kalma tehlikesi olan bölgesi.vlissingen, goes, middleburg gibi şehirleri bünyesinde barındırır.zeelandish denilen bir hollandaca lehcesi konuşulur.
  • hollanda'nin ege bolgesi olarak dusunebilecegimiz turistik bolgesidir. hollanda'nin en temiz plaj ve denizleri bu bolgededir. alman ve belcikali turistler tatil icin cokca tercih ederler bu bolgedeki sehirleri.sehirler genel olarak sakin, sessiz, sokaklari tertemizdir. en onemli sehir middelburg'tur ve bolgenin en gelismis sehridir ayni zamanda.
  • (bkz: #92175541)

    bir ara bana torbacısının numarasını verirse stresten geberdiğim şu günlerde güzel bir kıyak yapmış olur. bir düşünsün, o kafaya benim de ihtiyacım var. herif elektrikli kaykay falan diyor lan.
  • romalılar zamanından önce oturanlarının olduğu söylenir. 2002 yılında milli park statüsü alan ve nehir kollarından biri olan oosterschelde'de balıkçılar tarafından bulunan tanrıça nehalennia'nın diğer heykelleri de o zamandan kalmadır.
    orta çağ'dan beri denizle mücadele eden zeeland bölgesi ciddi anlamda deniz seviyesi altında. 1 şubat 1953'de yaşanan kuzey denizi su felaketinde en çok etkilenen bölge olmuş, ikinci dünya savaşından daha yeni yeni silkelenen hollanda'yı bu felaket çok etkilemiştir. çok insanın evsiz barksız kaldığı bu felaketten sonra inşa edilen 9 kilometrelik delta works'un yapımı 10 sene sürmüş ve bölge artık suya karşı maksimum korunma altındadır.

    yaklaşık 384.000 kişinin (2020 verileri) oturduğu zeeland'ın kendine ait yerel dili var. fazla iş imkanı olmadığından, büyük şehirlere çok göç vermiştir. eskiden beri aile değerlerine önem veren, inançlı ve birbirlerine çok bağlı kültür olarak bilinirler. öyle ki, büyük şehirlere göç eden zeeland gençlerinin o şehirde mutlaka birbirlerini bulup destekledikleri söylenir. zeeland kadınlarının bir kısmını günlük hayatta hala bölgesel kıyafetlerle görmek de mümkündür.görsel

    zeeland, sakinliği ile kuş uçmaz kervan geçmez cümlesini dedirtir insana.
    bu minvalde bir zeeland anımı paylaşayım.
    üniversitede okurken ek işim tercümanlıktı. terneuzen mahkemesinden istek geldi. en erken sabah trenine atladım gittim, ama yol git git bitmiyor. tam varmaya yakın bir de arıza yaptı mı tren? mahkeme başladı başlayacak. ben trenden iner inmez taksi aramalara koştum, ama taksi maksi yok. bir genç çocuk gördüm, elinde bisikletiyle dikilmiş çevreye bakıyor. "acil mahkemeye yetişmem gerek, vaktin varsa yardım et lütfen" dediğimi hatırlıyorum. "atla bisiklete" dedi. 15 yaşında 1.85lik çocuk okulunu konuşa konuşa mahkemeye yetiştirdi beni*
    yardımsever insanlar.

    hollanda'da kafa dinlemek adına tercih edilecek en iyi tatil bölgelerinden birisi bence. gidince mutlaka deniz ürünlerini (özellikle midye yemekleri), 'bolus' dedikleri tatlımsı ekmek, sirke ile yapılan ünlü şekerleri 'boterbabbelaars' ve bu şekerin likörünü tadın.

    amsterdam-goes tren yolculuğu yaklaşık 2.5 saattir. yolda dinlemek üzere bir de zeeland kökenli en sevdiğim popgrubu bløf'ü buraya not düşeyim.

    türkiye ezgileriyle söyledikleri 'mens' (= insan) şarkıları harikadır.
  • tam bir aktrolldür. engelleyin geçin.
  • (bkz: aktroll)
    (bkz: engelle)
  • benimdir bu. ayrica hollandanin guneyinde belcika sinirinda ki vilayetidir. (bkz: province).

    eklemeden gecemeyecegim. yukarida ki davarlara gore de aktroll ilan edilmisim.
  • hollanda'nın en temiz sahiline sahip eyalet.
  • aktroll olduğunu düşünmüyorum fakat kafası tavuk kadar dahi çalışmamakta. ilber ortaylı'nin ben cahilden değil yarı cahilden korkarım dediği kişinin ta kendisidir. o yüzden korkun bu yarı cahil insandan.

    fas' in fransız sömürgesi olmadığını iddia etmiştir. kaynakları kendisine atalım da öğrensin.

    kaynakta (bbc) geçen ifade
    "1912 fes antlaşması’nın imzalanmasıyla fas, 1956’da bağımsızlığını ilan edene kadar fransa’nın himayesi, yani sömürgesi haline geldi."
hesabın var mı? giriş yap