zehab

• (bkz: zehap)
  ya da daha iyisi;
  (bkz: sanı)
  (bkz: zannettmek)
• bir fikre uyma, onun peşi sıra gitme anlamına da gelir..
  (iyab-ü-zehab = gidip gelme)
• bir fikre uyma anlami, mezhep sozunun kokeni olmasinda da aciktir, sanirim.
• arapça'da gitmek anlamına gelen bir mastardır. aynı zamanda zan anlamı da vardır.
  (bkz: zannımca)
  (bkz: zehabımca)
• lügattan alıntı:
  zehâb
  (arapça.isim.) 1-gitmek. 2-bir fikre veya zanna kapılma. 3-tas. kendinden geçme, vecde gelme.
• arapça ahab (görüş, kanı) sözcüğünden gelen sözcük-kavram. anıldığı gibi zehap, mezhep bağlantılı olduğu güncel sözcükler. zehabımca kullanımını ben de duydum. zehaba kapılmak da uygun gözüken kullanımlardan. yalnız benim çeldiricim ahzabla da bağlantılı sanmaktı, belki hala bağı vardır?
  
  (bkz: zehab-ı batıl), zehaba
• gitmek. zihnen bir yola sapmak. yanlış düşünce. bir fikre uymak
• salifularz esbap ve payitahtı saltanatın da mahsur ve tamamiyle murakabeye tabi kalması yüzünden artık, bu vatanda mukaddesat ve mukadderata sahip bir kudret ve iradei milliyenin mevcut olmadığı zehabı batılı hükümran olmuş ve cansız bir vatan, kansız bir millet nelere müstahak ise bimuhaba onların tatbikatına itilaf devletlerince başlanmıştı.
  
  kutsal isyan 4 may yay. 1979 baskısı s. 28
• "susmayacaklar. bunu siz de biliyorsunuz. dünyada yaşamak, yâni bütün iyi şeyleri kirletmek için, durmadan patırtı etmek zorunda olan insanlar, onlardan ibaret değil ki! üstelik patırtı etmek, sakin ve sessiz durmaya nisbetle, daha güç birşeydir. fakat sakın, sessiz durmayı tercih ettiğim, zehabına kapılmayın. neden olacak? susmak, aptallığın değilse bile, iyi niyetin işareti sayılır. oysa, iyi niyetle aptallık arasında ne kadar fark kaldığını, ben epeyce zamandır kestiremiyorum."
  
  attilâ ilhan, sokaktaki adam iş kültür 2012 basımı, s. 140
• çok sevdiğim bir kelime. gitmek ve zannetme anlamları var. refik halit karay'ın kitaplarında çok geçer. ismet özel'de tahrir vazifeleri'nde bir yazısında kullanır.