*

  • kendisine allah tarafından bir çocuğu olacağı ve adının da yahya olacağı bildirilen, o çok yaşlı haline ve hanımının kısır olmasına karşın bu mucizenin gerçekleştiği son dönem peygamberlerinden.
  • eşinin adı elizabeth'dir.
  • kendisi meryemin (isanın annesi) koruyucusudur. meryem isayı doğurunca etraftaki halk coşmuş ve de "ulan çocuk senden!" diye zekeriyaya coşmuş ve de öldürmek üzere kovalamaya başlamıştır. zekeriya bir mucize göstererek bir ağacın içine saklanmıştır. ama peşindekiler ağacı ve de beraberinde içindeki zekeriyayı kesmişlerdir...
  • oldurulen ilk peygamberdir.
  • kur'ân'da adi gelen peygamberlerden biri. soyu dâvud (a.s)'a dayanmaktadir. kur'ân'da anilan duâlarindan (meryem, 16/6) anlasildigina göre, soyu daha sonra yâkub (a.s)'a varmaktadir (el-kurtubî, ahkâmu'l-kur'ân, kahire 1967, xi, 82; er-razî, mefâtihu'l-gayb, misir 1937, v, 769).

    zekeriyya (a.s) isrâilogullarinin peygamberi oldugu gibi, ayni zamanda onlarin bilgini, reisi ve müsaviri yani danismani idi (es-sa'l-ebî, el-arais, 1951, 372).

    onun hakkinda çesitli âyet ve hadisler vardir. ebû hureyre'nin naklettigine göre, hz. muhammed (s.a.s);" "zekeriyya (a.s) marangoz idi"(ahmed b. hanbel, el-müsned, misir, 1954, ii, 405) diyerek o'nun elinin emegi ile geçinen bir sanat ehli oldugunu haber vermistir.

    zekeriyya (a.s)'in hanimi isa (a.s)'in annesi meryem'in teyzesi isâ idi. zekeriyya (a.s) da, meryem'e bakmakla mesgul oluyordu. o'na beyt-i makdis'te bir yer yapmisti. o'nun odasina her girdiginde, yaninda kis mevsiminde yaz meyvesini ve yaz mevsiminde de kis meyvesini buluyordu. zekeriyya (a.s), "ey meryem, bu sana nereden geliyor?" diye sorunca, meryem, "allah tarafindandir." diye cevap veriyordu (el-kurtubî, ahkâmu'/-kur'ân, iv, 69 vd).

    zekeriyya (a.s) hz. meryem'in yaninda böyle yaz mevsiminde kis meyvesini ve kis mevsiminde de yaz meyvesini görünce, meryem'e bu nimetleri veren, buna gücü yeten yüce allah, esimin yasi geldigi halde, bize hayirli bir evlat verebilir seklinde düsündü ve hayirli bir evladin olmasi için allah'a gizlice söyle dua etti:

    "rabbim! gerçekten kemiklerim zayifladi, saçlarim agardi, rabbim!.sana yalvarmaktan dolayi herhangi bir seyden mahrum kalmadim. dogrusu, benden sonra yerime geçecek yakinlarimin iyi hareket etmeyeceklerinden korkuyorum. karim da kisirdir. katindan bana bir ogul bagisla ki, bana ve yâkub ogullarina mirasçi olsun! rabbim! o'nun, senin rizani kazanmasini da sagla!" (meryem,19/4,5,6)

    "ya rabbi! bana kendi katindan temiz bir soy bahset!" (âlu imrân, 3/38)

    "rabbim! beni tek basima birakma! sen varislerin en hayirlisisin" (el-enbiyâ, 21/89).

    gücü her seye yeten yüce allah, zekeriyya (a.s)'in duâsini kabul etti ve o'na bir erkek evlad verecegini müjdeledi:

    "ey zekeriyya! sana yahya isminde bir oglani müjdeliyoruz. bu adi daha önce kimseye vermemistik" (meryem, 19/7).

    "mihrabda namaz kilmaya durdugu sirada, hemen melekler ona söyle seslendi: "haberin olsun! allah sana yahya adli çocugu müjdeliyor. o, allah'tan gelen bir kelimeyi (isâ'yi) tasdik edecek, milletinin efendisi olacak, nefsine hakim bulunacak ve salihlerden bir peygamber olacaktir" (âlu imrân, 3/39).

    zekeriyya (a.s), allah'in verdigi bu müjdeye sasti, hayret etti. çünkü kendisi de hanimi da hayli yasli idiler. "rabbim! karim kisir, ben de son derece kocamisken nasil oglum olabilir?" (meryem, 19/8) diyerek, bu ilginç müjde karsisinda hayretini dile getirdi.

    yüce allah ona söyle cevap verdi:

    "rabbin böyle buyurdu. çünkü bu bana kolaydir. nitekim sen yokken, daha önce seni yaratmistim" (meryem, 19/9).

    kur'ân'in baska bir yerinde bu durum söyle haber verilmistir:

    "zekeriyya'nin duasini kabul edip kendisine yahya yi bahsetmis, esini de dogum yapacak hale getirmistik. dogrusu onlar iyi islerde yarisiyorlar, korkarak ve umarak bize yalvariyorlardi. bize karsi gönülden saygi duyuyorlardi" (el-enbiya, 21/90).

    yüce allah'in bu güzel müjdesine son derece sevinen zekeriyya (a.s)

    "rabbim! öyle ise bana bir alamet var, dedi" (meryem, 19/10). allah ona su cevabi verdi:

    "alâmetin; üç gün, isaretten baska sekilde insanlarla konusmamandir. rabbini çok an, aksam sabah hamdet!" (âlu imrân, 3/41).

    gün oldu, zekeriyya (a.s)'in nutku tutuldu. mihrabdan çikti ve milletine: "sabah-aksam allah'i tesbih edin! diye isârette bulundu" (meryem, 19/11).

    zamani gelince, zekeriyya (a.s)'in oglu yahya (a.s) dünyaya geldi.

    yukarida görüldügü gibi, zekeriyya (a.s) ile ilgili olarak zikredilen âyetlerin çogu, dua mahiyetindedir. o, çok dua eden, allah'in emir ve yasaklarina riayet ederek tam bir teslimiyet içinde yasayan yüce bir peygamberdi. allah: "zekeriyyâ, yahyâ, isa ve ilyas'a da (yol göstermistik). hepsi iyilerden (idi)ler" (el-en'âm, 6/85) diyerek onu sahit peygamberlerle birlikte anmistir.

    zekeriyya (a.s) bu sekilde ömrünü ibâdetle geçirdi. daima insanlari yüce allah'a inanmaya ve o'nun yolunda yürümeye cagirdi. fakat azmis olan, küfre dalan ve önünü görmeyecek kadar gözü dönenler, onu sehid ettiler (taberî, et-tarih, misir 1326, ii, 16; ahmet cevdet pasa, kisus-r enbiyâ, istanbul 1966, i, 41).

    kaynak: www enfal de
  • hz. isa'nın eniştesidir.
  • masalsı bir tad ile dinlediğim hikayesinde; zekeriya peygamber'e hz. isa'nın doğumu üzerine hz. meryem ile ilgili iftira edilir ve bunun neticesinde peşindeki israiloğullarından kaçar. marangoz olan ve ağaçlar ile de konuşabilen hz. zekeriya orman'a doğru kaçarken ağaçlar onu çağırır. "gel zekeriya gel, biz seni saklarız" diye. bir ağacın içine girer ve ağaç kapanarak kendini kamufle eder.

    peşindekiler tam kendisini bulmaktan ümidini kesmişken şeytan ortaya çıkar ve askerlere işaret eder, "bu ağacın içerisinde saklı, kesin bunu" diye. ağaç testere ile kesilmeye başlanır, o sırada meleklerden sanırım cebrail yanına iner ve zekeriya'ya "bir ah et, tüm bu kavmi helak edelim" der. olur da içlerinde belki hala iyiler de vardır diye düşünen zekeriya, bu söz üzerine kesilirken en ufak ses bile çıkarmaz.

    kesilen vücudunun parçalarının bugün halep'te emevi camii içerisindeki türbesinde gömülü olduğu söylenir.
  • seksen yaşındaki zengin adam doktorun odasına girer...
    -hani imkansızdı doktor bey? seksen yaşındayım ve işte... karım doğurdu...
    doktor bir adama bir de yanındaki 20 yaşındaki kıza bakar
    -beyfendi... ormandasınız. elinizde bastonunuz var. size doğru bir ayının geldiğini fark ettiniz... bastonunuzu tüfek gibi doğrulttunuz ve tetiğe basar gibi yaptınız... bir anda bastonunuzdan "bang" diye bir ses çıktı ve ayı vuruldu... ne dersiniz?
    -olur mu öyle şey doktor bey. başkası ateş etmiştir.
    -hah ben de onu diyorum...

    fıkrasını temel alarak insanlık tarihine farklı bir bakış açısı getirebiliriz...
hesabın var mı? giriş yap