zina

• her konuda olduğu gibi, bir kez daha milletçe kafamızın karıştığı ya da karıştırıldığı konu. tam olarak tanımlanmamış bir konunun tartışmaya açılması, sadece kafa bulandırmak ve hedef şaşırtmak için olabilir. şimdi tanımlar üzerinde biraz da kafa bulalım, mide bulandıralım:
  
  1) arapça "zenâ" fiilinden gelen zina, karşı cinsten biri ile nikâhsız veya haksız olarak cinsel temasta bulunmak demekse:
  - homoseksüel aldatmalar zina değil mi... bir başka kadınla cinsel ilişki kuran evli bir kadın ve karısı başka bir erkek ya da travesti ile aldatan erkeğin zina kapsamında durumu nedir...
  
  2) hanefîler, bir fıkıh terimi olarak zinayı; islâmî hükümlerle yükümlü bulunan bir erkeğin, kendisine cinsel istek duyulacak yaştaki diri bir kadına, islâm ülkesinde nikâh akdine veya cariyelik gibi haklı bir nedene dayanmaksızın önden cinsel temasda bulunmasıdır diye tarif etmiş.
  - buna göre, müslüman olmayan erkekler ve kadınlar zina yapıyor kabul edilemiyor. peki biz avrupa ile "zina" konuşurken, hangi tanımı kullanıyoruz ve bu adamlar bizim bile tam tarif etmemiş bulunduğumuz zinayı ne sanarak bizi paylıyorlar...
  - "cinsel istek duyulacak diri kadın" kimdir kardeşim! bebelere tecavüz etmek sapıklık, evyallah. tecavüz eden evliyse ayrıca zina etmiş sayılmıyor mu...
  - travesti götüren o kadar evli erkeğin durumu ne sayılacak...
  - "önden cinsel ilişki" denmiş. oral seks yaparsak veya arkadan birleşme (livâta) söz konusu ise zinadan yırtıyor muyuz...
  
  3) çoçuk kimin nikahında dogmuşşa ona aittir. zina edenin çocuğa sahip olma hakkı yoksa:
  - işte burası büyük muamma...
  
  zina kanıtı olarak 4 de şahit gerekiyor. bir de gizli suçlar diye bir tanım kapsamına bakmak gerek ki biraz daha kafamız bulansın ya da bilemiyorum; aydınlansın...
  (bkz: gizli suçlar)
  
  not: 1, 2 ve 3. maddelerdeki tanımlar için kaynak: http://www.karaca.de/turk/zina.htm
  zevzeklik: atlantis zinayı sevenler ve koruyanlar derneği yayınları, m.ö. 19201219
• zina suç sayılsın mı sayılmasın mı tartışmalarıyla gündemi halen meşgul çaldıran boşanma gerekçesi.
  
  süper aklıevvel köşe yazarlarımızın bazıları da tartışmalara istatistiksel olarak türk milletinin zaten zinaya eğilimli olmadığını (!!!) "samimiyetle" savunarak karıştılar. samimiyetsizliği ile dikkati çeken hükümetimizin saflarındaki yerlerini, istatistiği yalan söyleme sanatında köşelerinde bangır bangır ilan ederek aldılar sağ olsunlar...
  
  bu yazarlardan biri de yılmaz çetiner. kendisi şöyle buyurmuş:
  
  "efendim, türkiye'de 2002 yılında 90.000 boşanmadan "sadece" 96 tanesi zina yüzündenmiş... demek ki, türkiye'de zina salgını yok! toplumda tehlike teşkil edecek oranda değil yasadışı ilişkiler."
  
  burada oha! diyerek, birkaç hatırlatma yapmayı borç biliyoruz:
  
  - herşeyden önce, boşanma gerekçelerinin büyük bölümünün "şiddetli geçimsizlik" olarak tasniflendiğini, asıl gerekçelerin kol kırılır yen içinde kalır mantığı ve terbiyesi ile boşanan eşlere bırakıldığının farkında olmayanımız olabilir mi?
  * türk milleti utangaçtır! zina etmeye utanmazlar ama "evet, yaptım" demek göt ister...
  
  - aldatma konusunda onca kitap yazılır ve ilgi nedeniyle türk edebiyatı onca migros yazarı kazanırken, bu savsataya kim inanır?
  * sanat güneşlerimiz (!!!) bile evliliklerin zinaya rağmen nasıl sürdürüleceği konusunda propaganda yapıyor, bu vesile ile boyalı kuşa dönmüş medyamızda kendi reklamlarını yapıyorlar...
  
  - üçüncü sayfa haberlerinin yüzde yüze yakını bu zinavari olaylar ve onların ertesi gün adını unuttuğumuz kahramanlarını bir gün boyunca yaşatıp, sonra çöpe atılmıyor mu?
  * dürüst olun: üçüncü sayfa haberini andıran veya başından birebir bu tarz bir olay geçmiş bir tanıdığınız yok mu? ya siz? ne kadar masumsunuz?
  
  zinanın suç sayılıp sayılmaması tartışması saçmalığı bir yana, bir boşanma gerekçesi olarak zinayı tartışıyorduk zaten yakın zamana kadar. hatta bakınız konuya ilişkin küçük bir giriş yazısı da var:
  
  (bkz: karisina ragmen yasamaya calisan kocalar)
• (bkz: lohusa şerbeti)
• akp'de pişen temcit pilavı. ya da aba altından gösterilen sopa, bir consensus hacılama kavşağı.
• bazılarına göre depremlerin olma nedeni. haşa...
  (bkz: atlantis in manisa da olmasi)