• california üniversitesinde bilim tarihi doktorası yapmış bir akademisyen olan deborah harkness'ın "ruhlar üçlemesi"nin (all souls) ilk kitabının adı. diğer kitapları "gecenin gölgesi" (shadow of night) ve "hayat kitabı" (the book of life). harkness özellikle simya tarihi, büyücülük tarihi ve cadı mahkemeleri çalışmış, bu alanlarda akademik kitaplar ve makaleler yazmış. hikayede geçen bazı karakterler harkness'ın akademik olarak da çalıştığı ve hakkında yazdığı gerçek kişiler. (diana karakteri fazlasıyla harkness'a benziyor.) zaten üçleme yalnızca fantastik değil, aynı zamanda bilimkurgu öğeler de taşıyan bir seri. bilim hikayede önemli bir yer tutuyor. bu nedenle bu kısmı kaçırıldığında hikayenin anlaşılması söz konusu olmaz.

    serinin ilk kitabının adı üçlemeden bire bir uyarlanarak çekilen dizinin de adı. burada yazılanlar çoğunlukla diziyle ilgili. dizi dikkatli izlenmediğinde ve dizide bile verilen referanslar yakalanmadığında diğer vampir dizileri gibi bir dizi sanılabilir. ama onlardan çok farklı, hatta bilimle, bilim tarihiyle yakınlığı nedeniyle benzeri olmayan bir hikaye var karşımızda.

    örneğin hikayede "iblis" (daemon) deniyor, ama bu yalnızca insandan, vampirden ve cadıdan farklı bir türe işaret eden bir ad. iblislerin klasik fantastik dizilerdeki gibi teolojik kökenleri yok, yani cehennemden gelmiş değiller. benzer şekilde vampirler de ne dracula'dan ne de lilith'ten ya da başka bir teolojik karakterden geliyor. bu nedenle de diğer dizilerdeki vampirlerle bir alakaları yok. aynısı cadılar için de geçerli. cadılar da insandan farklı veya farklılaşmış bir tür olarak bulunuyor hikayede. işin bilimle ilgisi kısmı da tam olarak burada devreye giriyor. bu türler arasında genetik farklılıklar var ve bunlar bilimsel olarak tespit edilebiliyor. üçlemede bu detaylı olarak anlatılıyor. zaten üçlemede ana hikaye bu türlerin kökenleriyle (ki bu nedenle sıklıkla darwin'e referans veriliyor) ve bu bilginin saklanmasıyla ilgili. böylece hikayede fantastik kurguyla bilimkurgu birbirine bağlanıyor. cadı mahkemelerine de buradan bir açıklama getiriliyor. haliyle matthew'un bilim insanı olması boşuna değil. diana ile ilişkileri de tam olarak bu ana hikayeyle ilgili. yani dikkat edilmeden izleyen için benzer göründüğü dizilerden/hikayelerden tamamen farklı, hatta onlarla alakasız bir dizi ve hikaye.

    simya, büyücülük ve bilim tarihinin hikayedeki yakın ilişkisi akademik olarak da anlamlı, çünkü büyü ve bilim ortaçağ ve özellikle rönesans'ta sıklıkla birbirine geçmiş haldeydi. büyücü (magus) rönesans'ın önemli bir figürüydü ve insanın doğayı anlayıp onu değiştirip dönüştürebileceği düşüncesinin yayılmasında etkili olmuştu. harkness da bilim tarihi bilgisini kullanarak üçlemesinde fantastik anlatılara bir kurgu üzerinden de olsa bilimsel bir temel vermeye çalışıyor. hikaye bu nedenle çok iyi ve özgün. vampirliğin bir tür biyolojik salgın gibi anlatıldığı modern dizilerde bile bir benzeri yok. dizide de bu yönü olabildiğince korunmuş. bu nedenle hikayeyi fantastik, teolojik, mitolojik diğer hikayelerden referansla düşünmek ya da eleştirmek hatalı; hikayenin onlarla bir ilgisi yok, referansları onlar değil. zaten hikayenin içinde bahsedilen kitaplar da bu konularda akademik çalışmalar için en temel kaynaklardan bazıları. örneğin ikinci sezonun ikinci bölümünde matthew malleus maleficarum'u okuyarak hikayede bulunan gerçek tarihten bir karakterin yargılanması sırasındaki ifadelerini arıyor, hatta diana kitabı görünce sinirleniyor. hikayenin tarihle ilişkisine çok iyi bir gönderme bu.

    bu tür konulara ilgi duyanların üçlemeyi okumalarını öneririm. bazı yerleri benim için fazla romantik olsa da ergen hikayelerinden çok farklı. kurgusu çok başarılı. cadılığa ve vampirliğe getirdiği yaklaşım da yaratıcı.
  • nedense diğer vampir dizilerindeki gibi fantastik hava bu dizide daha gerçekçi geldi bana. bilimsel bir temele oturtmaya çalışmaları, bunu araştırmaları hoşuma gitti.

    dizinin mekanları ve kostümleri harika. tek başına bu bile izlenir.

    --- spoiler ---

    diananın düğümler ile uğraştığı sahnelere bayıldım. o estetik narin hareketler çok güzeldi
    --- spoiler ---
  • içinde bir adet kan emici değil enerji emici matthew içeren dizidir. sayesinde alfa vampir erkekler için baya baya yaşlandığımı anladım.

    --- spoiler ---

    matthew, diana ile sözde çağlar değiştiren büyük aşkına ne katıyor anlayabilmiş değilim. sürekli olmaz, yapmamalısın, seni koruyamam diye ortalarda dolaşıyor da karşısındaki gelmiş geçmiş en güçlü cadı. ve bu kadın, sürekli bir metthew pışpışlama derdinde, çünkü matthew sürekli tripte. aile problemi bitmek bilmedi de o kadının anne babası öldürülmüş, umrunda değil.

    özellikle 2. sezon her ortamda manasız atarlarıyla başlarını derde sokacakken, diana mantıklı davranışlarıyla ortamı düzeltti, ama tripleri ile pışpışlanması gereken yine o oldu. ben diana'sız bir hiçim diyorsun ya matthew kardeş, hakikaten sen 1500 sene nasıl yaşadın bu mallıkla anlamak mümkün değil. blood rage'ine de sana da....

    ortada büyük bir aşktan öte, sürekli aman tadımız kaçmasın diye matthew'ü alttan alan bir diana izledim ben. sinir oldum.
    --- spoiler ---
  • bu nasıl bir dizidir arkadaş. ilk 7 bölümü 2-3 gün içinde bitirdim ve öğrendim ki sezon finali 8. bölümmüş..
    şimdiden seneye kadar nasıl beklenir dertlenmeye başladım.
    bu senenin hit yapımlarından olduğunu düşünüyorum.
  • ilk sezonu bitirdim ve tahmin ettiğim gibi 2. sezonu onaylandı. bu dizi tutar demiştim ve yine yanılmadım. 2. sezon böyle giderse 3. sezon onayını da alır oradan yürür.

    nasıl ergenler izliyorsa olayı çok basit zannediyorlar. bildiğin şaheser yapmış adamlar.

    edit. 3. sezon onayını da almış. şaşırmadım.
  • yedinci bölümünde bol bol domenico'ya yer vererek sevindiren dizi. hele o venedik arkada flu, gregg ön planda net, zafer duygusuyla gülümsediği sahne ne güzeldi öyle. zaten dizinin görselliği genel olarak muhteşem. bir sorun var ama tam ifade edemiyorum. sahneler arası bir kopukluk mudur, sahneler biterken bir gariplik midir, adını koyamadığım içime sinmeyen bir şey var. ama severek izliyorum yine de.
  • deborah harkness’in all souls üçlemesinden uyarlanan dizi. dizi ile kitap karşılaştırması yapmayacam. lakin kitabı okumayınca dizinin kurgusu çok havada kalıyor. olay geçişlerini anlamak ve bu şimdi neden böyle oldu hali yaşamamak çok zor görünüyor. dizinin de bir türlü ritmini bulamamasına sebep oluyor bu. yoksa kurgusu ve hikayesi gayet akıcı.
    beni rahatsız eden baş karakter diana bishop ağzından çok feminen bir şekilde anlatılması oldu. bu da kendimi özdeşleştirmekte zorlanmama sebep oldu. kitaba girmekte zorlandım. bu haliyle rahatlıkla kadın kitabı olmuş diyebiliriz. esas oğlan ve esas kız cilveleşirken, kadın gözünden bunu okumak bir nevi yabancılaştırma efekti oldu benim için. eh bu da bir meydan okuma nihayetinde. zorlansam da ilk kitabı bitirmeme engel olmadı.
    diğer taraftan ise; asıl hayal kırıklığım, türkçe çevirisi pegasus yayınlarından çıkan 3 kitaplık seri. ilk kitapta çok basit baskı hataları mevcut. basit ama anlamın kaymasına sebep verebilen hatalar bunlar yerine göre. mesela iyelik anlamını veren -m yada -n eki öyle yerlerde hatalı basılmış ki cümle yalan olmuş. örn: olay örgüsünde yapılan bir hatadan bahsediliyor ve hatayı yapan kim anlamak imkansızlaşıyor. kitabı okuyanlar bana hak verecektir. yine bir örnek; ikinci kitapda bir diyalog sırasında bir cümle evvel iki kişiden birinin ağzından lanshire diye verilen yer, bir cümle sonrasında, diğer kişinin ağzından lancashire şeklinde veriliyor. durup hatayı ayıklamak için uğraşmak kitaptan uzaklaşmama sevep oluyor. göze çok batan kalite hissinin kaybolmasına sebep olan hatalar bunlar. orijinal bir kitapta bu tip baskı hataları nasıl olur anlamak mümkün değil?? korsan baskıda bu kadar hata olmaz yeminlen. editör sibel yıldız sınıfta kaldı benim gözümde. bu haliyle basan ve dağıtan pegasus yayınları da tabii.
  • konusu yazılmamış.
    konusu;

    diana bishop, tarihçi ve cadı, ashmole 782'ye erişir ve onun gizemlerini çözmesi gerektiğini bilir. o gizemli matthew clairmont tarafından yardım teklif edilir, ama o bir vampir ve cadılar asla vampirlere güvenmemeliler.

    düşüncemi izleyince yazıcam.

    yollamayı unutmuşum. izledim;
    dehşetti. çok iddiali bir girişti. dizi kalitesini direk yansırıyor ilk anından son anına. çok sağlam bir dizi 2018 dizisi. hayırlı uğurlu olsun.
  • 2. bölüm de bombaydı. bu dizi 2018in bombasıdır hayırlı olsun.
hesabın var mı? giriş yap