• korku filmi değil gerilim filmidir.
    korkmayı bekleyen izleyiciyi üzer, gerilmeyi bekleyen izleyici ise ihya olur. tırnak yeme alışkanlığı olanlar eldiven giyip izlesin. filmin özellikle 2. yarısı soluksuz. gerçekten siz de filmdeki karakterler gibi sessizce olan biteni izliyorsunuz, nefes alış verişleriniz değişiyor.
    dramatik alt yapısı da böyle kısa bir film için yerinde. hem aile ile empati kuruyorsunuz hem olan biteni anlıyorsunuz, taşlar yerine oturuyor. bu tip filmler genelde saklambaç filmlerine dönüşse de bu film o tuzağa düşmemiş. son ana kadar gerilimini bozmuyor.

    8 puan helalidir.
  • haftasonu izlediğim film. ve çok beğendim fragmanını izlemeden girdim filme korku/gerilim filmlerini sinemada izlemekten çekinen biriyim çünkü salonda muhakkak telefonla oynayan birbiriyle konuşan ve salona gülmek için gelen dalyaraklar oluyor ve filmi sabote ediyorlar resmen. neyse ki korktuğum gibi olmadı gayet medeni bir kitleyle izledim filmi.

    filmin kalitesini şöyle anlatayım baştan sona o kadar gerilimli ve heyecanlı ki patlamış mısır almış seyirci mısırını yiyemiyor çünkü film buna fırsat vermiyor. konu iyi oyunculuk iyi kurgu iyi. korku/gerilim filmlerinde çok mantıksızlık ve tutarsızlık olur bundan dolayı korku filmlerini istediğin gibi itin götüne sokabilirsin çünkü nereden tutsan elinde kalır ama bu film öyle değil çok temiz iş çıkarmışlar falsosu yok varsa da küçük ve görmezden gelinebilir. son yıllarda izlediğim en iyi gerilim filmi bunu net olarak söyleyebilirim. gerilim/korku sevenler zaten izleyecektir ama bu türe uzak duranlara da tavsiye ederim çünkü kaliteli bir film.
  • çok güzel bir gerilim filmidir, konusunu bilmeden ve fragmanını izlemeden gittim, bu kadar beni içine alan ve merak uyandıran bir film olacağını beklemiyordum.

    jumpscare sahnelere gelirsek, bu sahnelerden tamamen nefret eden bir sinema izleyicisiyim ama filmdekiler çok az sayıdaydı ve rahatsız etmedi, endişelenmeye gerek yok..

    filme gideceklere tavsiyem, filmin özelliğinden dolayı mümkünse diğer salonlarla olan ses yalıtımı maksimum seviyede olan yerleri tercih etmeleri, diğer bir tavsiyem de, bizim insanımızın sinema kültürü ne yazık ki tam olarak oturmadığından, film boyunca (özellikle bu filmin yapısı gereği) dikkatinizi dağıtan çok şey oluyor, bu yüzden, bu filme biraz daha elit mekanlarda gitmek daha akılcı olacaktır.

    ben cinemaximum forum istanbul'da gittim, ses yalıtımı o kadar kötüydü ki, yandaki filmin sesini duyarak filmi izledim, bu beni çok rahatsız etti ama buna rağmen filmden çok zevk aldım öyle güzel bir filmdi ve ilginç bir tecrübeydi.(şansım da filme gelen izleyici kitlesinin neredeyse sıfır ses ve tamamen dikkatlice filmi izlemeseydi).

    mantık hatalarına gelince, yönetmenler de bu hataların farkında bu filmler piyasaya sürülmeden önce çok kez izleniyorlar, ama düşünün bu filmdeki adamlar neden şelale kenarında yaşamıyor sorusunu sorduğumuzda, eee yaşasalar film olmaz zaten.
  • "sahip olduğunuz engel hayatınızı kurtaracak bir mucizeye dönüşebilir" mesajıyla signs filmini akıllara getiren film. signs bu filme beş basardı tabii.
  • mümkünse boş bir sinemada izlenmesi gereken film. yönetmen sessiz olman gerektiğine öyle güzel ikna ediyor ki her ses inanılmaz rahatsız edici geliyor. bir gerilim filmi olarak güzel bir film. ama klasik amerikan sineması klişeleri de mevcut.
  • istanbul'da kalburüstü bir semtin avm'sinde izlememe rağmen seyirci kitlesi yüzünden keyfimin kaçtığı film.

    filmi araştırmadan elinde patlamış mısır ve kola ile geleni anlarım da, film arasında gidip bunları alan öküzlere ne demeliyim acaba? zaten arkamıza da bir aile oturdu sürekli haşır huşur bir poşet sesi, ne getirmişler ne yiyorlar anlayamadım. utanacaklarına, üstüne bir de fısır fısır konuşup gülüyorlar ses çıkartıyorlar diye.

    ayrıca film o kadar sessiz ki, salonun kapısı açık kaldığı için avm içindeki gürültüler bile ambiyansı bozuyor. o nedenle, hafta içi ve avm sineması olmayan bir salonda izlemeniz tavsiyem.

    filme gelince, abartıldığı kadar beğenemedim. karakterler arası ilişkiler bütün çabaya rağmen yüzeysel kalmış, zaten 90 dakikanın da film için kısa olduğu belli ediyor. bu kadar övülmesinin ardında, emily blunt ve john krasinski çiftinin amerika'da en beğenilen ünlü çift olmasının ve personalarının etkisi var. çoğu hayran, filme giderken destek olmak da istiyor ve pozitif bir önyargı hakim.

    --- spoiler ---

    filmdeki kız çocuğu, gerçekte de işitme engelli.

    filmin en gerilimli öğesi, merdivendeki çiviydi. film boyunca o çividen çekindiğimiz kadar başka bir şeyden çekinmedik. bir de, aklıma piyanist filmindeki annenin hikayesi geldi ve film boyunca, anne, sesini kesebilmek için bebeğini boğmak zorunda kalacak mı diye de gerildim.
    --- spoiler ---

    film bir korku değil gerilim filmi ve suspanse olarak adlandırılan, yani bir şeylerin olmasını beklediğinizde yaşanan gerilime dayanan bir tür. 7.5/10 nacizane puanım.
  • gerilimi nabız gibi veren, heyecandan altınıza dahi sıçmanızı sağlayabilecek -yapınıza göre- amerikan yapımı gerilim filmi. konusu ve içeriği olsun muhteşem. izlenmeli. gerilim sevenler kesinlikle izlemeli.

    --- spoiler ---

    sinemada çomar tipleme dayı "baştan sıhsaymış o zaman amuğa goyim" yorumu yaptı ve ben bununla karşılaştım. emin olun sizde karşılaşacaksınız.
    --- spoiler ---
  • filmden yeni çıktım. şu kadarını söyleyeyim; eğer fragmanını filmden önce izleseydim kesinlikle filme gitmezdim. fragmanı çirkin kendisi güzel filme kolay kolay rastlanmıyor. genelde, bilirsiniz, fragmana en güzel sahneler montajla bir araya getirilip servis edilir ve filmde o fragmandan fazlasını bulamazsınız. bu filmde tam tersi olmuş. fragman çok kötü ancak filmin kendisi oldukça sürükleyici ve insanı kesinlikle yormuyor. ne zaman ilk yarı bitti, ne zaman filmin sonu geldi farkına varmadım. konu tadında işlenmiş. tamam film bir şaheser değil ancak zaman geçirmek, kafa dağıtmak için birebir. kesinlikle izlediğime pişman olmadım.
hesabın var mı? giriş yap