• yarısında çıktım. sonra film arası bitti. geri girdim.
  • filmi izlediğim salonda pek fazla infial uyandırmayan, ama hastası olduğum 'felsefik' şakalardan biri şuydu (spoiler veriyorum ama filmin gidişatına pek bir etkisi yok, stres yapmadan okuyabilirsiniz):

    --- spoiler ---

    dimi, arif için bir zaman makinası icat eder. tabii mevzu 1 milyon yıl öncesinde geçtiğinden imkanlar kısıtlıdır. bildiğin birkaç odunu toprağa dikmiş, üzerini kürklerle örterek, soyunma kabini gibi bir şey yapmıştır. arif makinayı görür, "bu ne ya" tadında bakar, "ne işe yarıyo bu?" der, dimi mekanizmanın içine girer.

    sözde zaman makinasının içinde çömelir vaziyette duran dimi, birkaç saniye sonra kalkar ve dışarı çıkar.

    arif: ee n'oldu?
    dimi: deminden, şimdiye geldim! bekleme süresini uzatırsan, 1 milyon yıl sonraya kadar gidersin.

    --- spoiler ---
  • her izleyişte ayrı güldüren filmdir.

    --- spoiler ---

    arif öfkeli öfkeli yürümektedir taşonun babasına diklenmesi ve yanlarından kovulmaları sonrası:

    arif - gerizekalıya bak. adam toprak ağası, ne adama baş kaldırıyosun sen? tam babaya diklenicek zamanı buldun. benimde şansıma bak. git kardeşim ben kendim kurucam medeniyet
    taşo - iki elin sesi olur tek elin sesi olmaz!
    arif - lan daha atasözünü oturtmamışsın bana satma!
    taşo(gülümseyerek) - arif, aroglara gidelim?
    arif - hee karıya gidelim dimii mi tilki. gelme oğlum benimle!!!

    --- spoiler ---
  • gönderme yaptıgı bir çok şey gibi belediye başkanı tanımlamasınıda yapmış filmdir.

    --- spoiler ---

    arif: şimdi bize iki öküz lazım
    öküzler: yiyor ama çalışıyor

    --- spoiler ---
  • "bir haftada ortaçağ, on beş günde yeniçağ, yemin ediyorum bir aya kadar fransız devrimine kadar götürürüz biz bu işi."

    (bkz: büyük filmlerden büyük replikler)
  • "bir yontma taş filmi.."

    murat menteş'in star gazetesi için yaptığı röportajda cem yılmaz, bu yeni film projesinden şöyle bahsediyor:

    "filmin adı a.r.o.g. bir yontma taş filmi. vaktiyle bir karikatür çizmiştim:

    birinci karede, '250 bin yıl önce' yazıyor ve bir çocuk mask yapıyor. babası gelmiş 'öküz!' diyor, 'burada bütün kabile çalışıyor, sen kendini verdin o maska, sığır gibi bir herif oldun!' diyor.

    ikinci kare: '250 bin yıl sonra' o mask müzede, bir baba ile oğul bakıyorlar, baba diyor ki; 'bak, 250 bin yıl önce adam ne harika mask yapmış. sen sığır gibi gez hala!"

    gora'nın devamıyla ilgisi ise şöyle:

    gora'daki karakter, arif, belinde bir freebag'le içinde bir kutu viagra, bir mp3 player, bir victorinox çakı, bir el feneriyle 250 bin yıl öncesinde bir kabilenin ortasına şak diye ışınlansa ne olur?

    diyor ki; 'uzun uzun anlatamam, 2007'den geliyorum, hemen bana bir üçlü priz bulun! "

    star pazar, 30 eylül 2007.
  • --- spoiler ---

    (komutan logar arif'in dükkanına girmiştir. arif, logar'ın yardımcısı cüce elemanı kapıda görür)

    - (korkarak) taksiii.
    - (binip kaçacak sanırken, bir şöför mahalline doğru uzanır) bilader şunu beş dakkalığına alıyorum.
    (arif; her takside, çoğu arabada bulunan koltuk altı sopası ile dükkana girer)

    + sopaya mı güveniyorsun?
    - ne güvenicem lan sopaya.

    (bir önceki filmde arif'e yüklenmiş hareketlerden birini yapar. havada asılıyken)

    - arif abi, şu 100'lüğü iki 50'lik yapabilcen mi?
    - yav şimdi tam sırasını buldun. (logar'a doğru parmak sallama hareketi yapar)

    --- spoiler ---

    bu espriye şu kitle güler mi;

    - ay cansu, berkecan'la sinemaya gittik, cem yılmaz'a. çok iğrançtı film. berkecan yeni konvers almış. sıtarbaksa gittik.

    gülmez tabii. o zaman, bırakın berkecan'lar, cansu'lar "bok gibi film" yerine "anlamadım", "beğenmedim" desin, bırakın bu filmi anlamak, esprileri idrak etmek şerefi bize kalsın.
  • abi başrolde jim carrey oynuyormuş.. zamanda 1 milyon yıl geriye giden bir adam kendi zamanına dönebilmek için aralarına girdiği bir kabileyi sürekli çağ atlamaya zorluyor.. işte türlü icatlar falan.. manyak komik bir film çekmiş bu gavurlar..

    dense mesela..

    herkes hemfikir olacak.. güzel bulacak.. bayılacak.. ama film türkler tarafından yapılıp da cem yılmaz tarafından oynanınca önce kafadan önyargılı olunacak.. gidilmeden eleştirilecek.. izlenmeden çıkılacak..

    var mı lan böyle yağma.. ayıptır günahtır.. emeğe de mi saygı yok... cem yılmazın geçinebilmek için böyle filme mi ihtiyacı var.. insan 9 milyon doları sokağa atar mı.. cem yılmaz da atmamış.. son kuruşuna kadar harcadığı parayı helal ediyorum.. çok çok çok güzel ve kaliteli bir film koymuş.. bırakın onla bunla kıyaslamayı.. türk sinemasında bugüne kadar yapılmış en güzel filmlerden birisidir bu film...
  • petrol kuyusu sahnesi beni benden alan filmdir.

    --- spoiler ---

    arif: beyler bu da sizin için örnek olarak tasarladığım petrol kuyusu. bundan petrol çıkarılır. çıkarayım mı?

    - çıkar.

    arif: çıkarayım da savaş çıkarın demi ?

    --- spoiler ---
  • belli bir eleştiri checklist'ine uyulmazsa ölecek hastalığına yol açan filmdir.

    [ ] cem yılmaz'ın önceki filmleriyle karşılaştırmalar
    [ ] gora'yla benzerlikler (basic)
    [ ] stand-up'ıyla karşılaştırma (iyice başka)
    [ ] küfür miktarı değerlendirmesi (al takke ver külah)
    [ ] rıdvan dilmen eleştirisi (genel magazin)
    [ ] futbol sahnesinde sıkılmak (female-friendly)
    [ ] kaç yerde kahkaha atıldı (mikro-ekonomi)
    [ ] ne kadar komik (kime göre neye göre)

    bu listeleri temiz bir şekilde tamamladıktan sonra bir çok sahnedeki göndermelerle eğlenmeye, 5 rolde oynayan cem yılmaz'a, süper bir ozan güven'e bakmaya fırsat olacaktır sanıyorum. kısmet işte.
hesabın var mı? giriş yap