• çin halk cumhuriyeti ile avrupa birliği arasındaki ilişkilerdir. son döneme dair birkaç haber-analiz;

    https://www.foreignaffairs.com/…-eu-china-relations

    http://www.atimes.com/european-union-dumps-china/

    http://thediplomat.com/…/a-new-g2-china-and-the-eu/
  • çin halk cumhuriyeti'nin ab ülkeleri ve birleşik krallık'ta giderek artan yatırımları da önemli bir gelişmedir.

    https://tr.sputniknews.com/…-yapmaya-iten-nedenler/
  • https://www.foreignaffairs.com/…-eu-china-relations
  • yine haberlere göz gezdirdiğimde bir satırı dikkatimi çekti. ufak puntolarla yazılmış ancak nedense gözüme çarpması ile beynimde dolaşan tilkilerin ovaya inmesine neden oldu.

    '' çin'de bir üniversitede ülke özgürlüğü hakkında yazı yazan iki alman öğrenci sınır dışı edildi... ''

    ufacık bir haber. belki de diğer parçalarından oldukça uzakta kaldığından, yahut ülke gündeminden dikkati çekmeyecek nitelikteydi. neyse ki; meraklı patryn asla ama asla böyle ufak haberleri atlamaz. ben ki; sırf benden sonra başkasıyla da buluşacak diye buluşma ciddiyetinden uzak bulduğum; yıllarca görmediğim, sevdiğim kızla kavuşma fırsatını incecik bir detay yüzünden elinin tersiyle iten...

    devam...

    parçanın ufak olanı burada da, büyük olanı nerede diyeceksiniz.

    (bkz: libya iç savaşı/@patryn) bu kısımdaki italya detayı önemlidir. mutlaka okuyun.

    haydi şimdi devam edelim. elinize bir çay alın. kuru kuru gitmez.

    yazıda da bahsettiğim gibi italya hükümet ortağı, göreve geldiğinin daha ilk haftasından rusya'nın türkiye-iran ile çin'e yaklaşmaması gerektiğini açıklıyor ve bunun için bir zamanlar sömürgesi olan ülkeden imtiyazlar bile vermeye razı oluyor.

    peki aslında altında yatan ana neden ne olabilir? ab'nin aslında almanya- fransa güdümünde ve zamanında yapılan italya ile çevrili vatikan ziyaretini hepimiz biliyoruz. orada liderler toplu şekilde bir poz verdiler papa'yı yanlarına alarak. bu zaten tırmanmış olan faşist eğilimi toplumlarında daha da ateşliyordu. geriye kalan ortodoks bölgeler; genelde rusyaya tampon niyetine zamanındabirliğe bir şekilde alınmış, çok da etkinlikleri olmayan ve iki mezhep olarak bakıldığında ana düşman çin'e karşı bir tehdit olarak düşünülmeyen ülkelerden oluşuyordu.

    peki çin neden ana tehdit olarak görülüyor ve bu kadar izole edilmeye çalışılıyor?

    papalık, garip tarikatlar ve yapıların buluşma noktası olmuştur. içinde olanları kimse bilemez. sadece biz yapılan ve atılan adımlardan bir strateji, fikir üretiriz.

    papa, arakan'lı müslümanlara desteğini açıkladı. bu budist'lere karşı açılan bir cepheydi. açıkçası müslüman ölümlerinin etkisi neden gazze ya da sur'iyede bu kadar önemsenmezken, arakan gündeme oturmuştu? oradaki müslümanlardan
    ' kardeşlerimiz ' diye bahseden papa, acaba bu saldırıları yapanın budist'ler olması nedeniyle mi sahiplenici tavır alıyordu?

    bizdeki bazı örgütlerin (fetö- adnan oktar vs) dinler arası diyalog saçmalığında doktrin olarak geçen bir kalıpların vardır. bir zaman sonra ibrahimi dinler birleşir ve ateistler ve budizm gibi diğer inanışlara karşı savaş açılır şeklinde. bu, genelde bahsettiğim öğretiye sahip kitapların içinde geçen temel bir ifadedir.

    papalık özellikle evrim konusunu ele alıp, açtığı savaşı kazanmak peşinde iken bir de budizm ve diğer ibrahimi olmayan dinlere de savaş açma peşinde.

    işte ab'nin siyasi kararları bu öğretiler ışığında, gitgide teokrasiye evrilen hükümetlerinin aldığı tutumların bu nedenli olduğu inancındayım. ortodoks rusya, budist çin'den uzak tutulmaya çalışılıyor. abd'nin bu saçma sapan politikası karşında rusya ve türkiye'nin yanında yer alarak, abd'den kaçanların çin ve yükselen doğu değerlerinden uzak tutulmasına çalışılıyor.

    çin devleti hemen türkiye'ye olan desteğini açıkladı. kısa zaman öncesinde de malezya dışişleri bakanı çin'deydi. çin, müslümanların sempatisini kazanmak peşinde. zaten müslüman afrika topraklarında ( sudan, kuzey afrika, somali vs) ciddi bir çin etkisi olduğundan bahsedebiliriz. bunu darfur yazımda yazmıştım.

    katolik avrupa; yaşlanmışlığının etkisi ile rusya'nın dinamizmini amerika'nın bu deliliğini yatıştırarak ara yapmak peşinde. türkiye'yi ise bir tampon bölge olarak hem müslümanlığa açılan bir kapı, hem de suriye'li mülteci konusunda bir sınır olarak gördüğüklerinden mutlak ayakta kalması gereken bir güç olarak görüyor.

    peki bu durumda bizim yapmamız gereken nedir? hayalci avrupa, belki de hiç olamayacak şeylerin peşinden koşan avrupa'ya önlem almalı mıyız?

    bekle gör politikası yapmalıyız. avrupa içerisindeki çatlakları derinleştirmeliyiz. ancak çin'i de dibimize sokmamalıyız. rusya ile aramızda tampon oluşturmalıyız. abd ile suların durulmasını sağlayıp yine sözde müttefiklik oyununa devam etmeliyiz.

    çünkü biz bölgede süper güç ve kendi göbek bağımızı kendimiz kesen bir ülke değiliz. bu sebeple dengeler ile ayakta kalmaya mecburuz. eğer diğer şıkka gidersek ancak savaşlarda tampon ve silahı tutan el değil, silahın kendisi oluruz.
  • başkan şi cinping'in yeni ipek yolu projesine italya'nın desteğini sağlamayı başardığı avrupa turu, fransa ziyaretiyle sona erecek. abd ile ab ilişkileri gerilirken, çin de bu süreci avantaja çevirmeye çalışıyor. hakikaten de, çin'in süpergüç olması artık durdurulamayacak noktaya gelmiş gözüküyor. ancak ab konusunda bence abd daha önde olacak ve çin'in asıl nüfuzu asya'da oluşacak.

    https://www.france24.com/…-front-huawei-trade-deals
  • https://thediplomat.com/…to-china-and-human-rights/
  • bu konuda france 24 kanalında yayınlanan bir tartışma programı için; https://www.youtube.com/watch?v=0yndnrjejpa
  • (bkz: abd-çin rekabeti ekseninde ab-çin ilişkileri)
  • https://www.foreignaffairs.com/…-and-middle-kingdom
  • http://www.europolitika.com/…tejisine-ihtiyaci-var/
hesabın var mı? giriş yap