• basit: bomba hazır olduğunda almanya teslim olmuştu. ilk nükleer test 16 temmuz 1945. almanya'nın teslim olması 7 mayıs 1945.
  • teoriler teoriler...

    1. bomba, almanya'nın hala direndiği 1945 kışı ve ilkbaharında hazır değildi. hazır olmayan şeyi atamazsınız.

    2. hadi bomba hazırdı diyelim (what if yapıyoruz) alman şehirleri ve alman ulaştırma sistemi zaten alman hava savunmasının çöktüğü 1944'ün ikinci yarısından sonra konvansiyonel müttefik bombardımancıları tarafından paramparça edilmiş durumdaydı. çok az bir kayıp oranıyla yüksek tonajlarda klasik bomba her hedefe atılabiliyor, salt makineli top ve roket saldırılarıyla bile alman ulaştırma kolları mahvedilebiliyordu.

    3. italya bölgesi hariç tüm alman savunması, bu savunmaları ve tüm alman üretimini besleyen lojistik sistem çöküyordu. almanya hem insan gücü hem üretim kabiliyeti hem de moral anlamında uçurumdan aşağı tam gaz gitmekteydi.

    netice olarak alman işgali altındaki bölgelerin giderek artan bir süratle klasik askeri usuller kullanılarak kurtarılması ve diğer askeri saldırılar ile savaşı kazanmaya çalışmak bu ülkeye atom bombası atmaktan çok daha ucuz bir yoldu. atom bombası kullanımı hakkında yazan çoğu kişi bir türlü atom bombası kullanımının salt "abd'nin maddi kaybı vs. düşmanının maddi kaybı" noktasında şekillenen bir karar olduğunu kabullenemiyor ama amerikalıların temel karar verme mekanizması tamamen bu mantıkla işliyor. japonya'ya karşı bomba kullanılması, anakarası daha önce hiçbir güç tarafından tamamen işgal edilmeyen ve imparatorlarına fanatikçe bağlı, ölmeye hazır milyonlarca potansiyel savaşçıyı barındıran bir ülkeyi dize getirmek için verilen soğuk, kalpsiz ama askeri açıdan sonuna dek mantıklı bir karar çünkü bu tip özellikleri olan ülkeleri klasik askeri güçle asla tam anlamıyla işgal edemezsiniz. bu konuda en net örnekler amerika'nın yaşadığı vietnam ve kısmen de kore hezimetleridir.

    ama almanya özellikle 1944 itibariyle o derecede fanatik durumda olmayan bir ülke idi. 5 senedir süren savaş almanları maddi ve manevi yıkmış ve yormuştu. ayrıca ülkede filizlenen ve halk içinde giderek yayılmaya yüz tutan nazi karşıtı muhalefetin varlığını, her ne kadar seri idamlarla ve soytarılık haline dönen roland freisler mahkemeleriyle geçici olarak yoketmiş gibi görünseler de, hem naziler hem de müttefikler farketmişti. cepheden evlere ve evlerden cephelere gönderilen mektupları okuyup güncel politik ve sosyal eğilimleri gün be gün raporlayan gestapo 1944 yılında halktaki genel memnuniyetsizliğin feci şekilde arttığını ve durumin nazi karşıtı eğilimleri körüklediğini bağıra bağıra defalarca üstlerine bildirdi. bombalanan bölgeleri ve burada kıymaya dönen halkı neden hitler'in hiç ziyaret etmediği doğrudan hitler'e dahi iletilen bir genel sorun olarak yığınla gestapo raporunda yazıldı. barlarda ve meyhanelerde anlatılan nazi karşıtı fıkra ve şakalardaki sürekli artış gestapo'nun dikkatini çekiyordu. elbette tüm bu durumlardan müttefiklerin de haberi vardı ve özellikle 1944'ün ikinci yarısından sonra almanya'nın çökmesi sadece bir zaman meselesi olarak görülmeye başlandı. işte tam da bu ana nedenden ötürü amerikalılar zaten hazır bile olsa bombayı almanlara atıp boşa milyonlarca dolar masraf etmezdi. konvansiyonel askeri taktikler yani en basit ifadeyle piyadelerin canlarını feda etmek projesine milyonlarca dolar harcanmış bir bombayı kullanmaktan daha ucuzdu. bu arada gerçekten de olası bir nükleer saldırı için berlin ve münih gibi önemli alman kentlerinin de adı geçmiştir ama bombanın hazırlanmasının gecikmesi ve almanya'nın savaşı kaybedeceğinin iyice belli olması bu olasılıkları ortadan kaldırdı.

    bir de peşin peşin şunu yazayım sonra mesaj kutusu infilak etmesin, bombanın japonya üzerinde kullanılmasının askeri açıdan mantıklı bulduğumu yazmam beni bu bombanın kullanılmasına ahlaki açıdan onayladığım anlamına gelmez. ahlaki anlamda atom bombasının zaten askeri ve insani açıdan çökmekte olan bir ülke üzerinde kullanılması en hafif tabiriyle vicdansızlıktır. ama o zamanın amerikan psikolojisiyle ve japonya'ya karşı duydukları ırksal nefreti düşündüğünüzde işin ahlaki tarafını neden çok sallamadıklarını biraz olsun anlayabilirsiniz. bununla birlikte duyulan bu derin nefretin asıl kaynağının japonya'nın pearl harbor olayında aslında amerika'nın façasını fena bozması olduğunu da bilin. aynı psikoloji 11 eylül olayında da ortaya çıktı mesela...
  • atmamıştır ama atom bombası atmış kadar olmuştur. (bkz: dresden bombardımanı) dresden’de abd ve ingilterenin ortak düzenlediği ve sebebi oldukça tartışmalı olan bombardımanda, şehir yangın bombalarıyla günlerce yanmış ve taş taş üstünde kalmamıştır, ölen sivil sayısı da hiroşimadan fazladır.
  • japon çılgınlığından dolayı. uzak doğulu çılgınlığı diye bir şey var. almanya teslim. olmuştu ama japonlar hala harakiri peşindeydi. şimdi de çinliler böyle. havasından suyundan midir nedir ama uzak doğulular bir farkli ve acımasızlar.
  • japonya abd desteği sayesinde japonya olmuştur. çalışkanlık falan hikaye kalıyor bi yerde. güney kore de aynı şekilde.

    abd savaştan sonra düşmanlığa devam ederse sovyetlerin heryeri yutacağının farkındaydı. bu yüzden savaşı çok kayıp verse de karşı tarafı yıkmadan almak istedi.

    almanya 2.dünya savaşondan sonra japonyaya oranla çok daha hızlı büyüdü, avrupanın merkezi oldu ve rus tehdidine karşı avrupanın yeniden sigortası resmen. doğu berlinin de çökmesi ile bu tescillendi.

    japonya çok daha sancılı bir şekilde büyüdü. yine de abd sıkı sıkı tuttu japonları, ki japon endüstrisini kalkındıran bir abd'lidir. aynı adam tr'ye de gelmiş bizim muazzam vizyoner siyasetçiler adama siktiri çekip göndermiştir.

    atom bombasının avrupada kullanılmaması ekonomik ve siyasi yönde abd'ye kat be kat getirisi olmuştur.
    hatta her dolar karşılığı bankamda altın tutuyorum diyerek foları avrupaya basmış, ekonomilerini böylece elinde tutmuştur. yanlış hatırlamıyorsam 75 yılında avrupaya altın işi bitti artık mal ve hizmet karşılığı tutuyorum diyerek altının değerini müthiş düşürmüş avrupalıyı eli çükünde bırakmış bi güzel siktir çekmiş ve yüzyılın vurgununu yapmışlardır. bi ülkede hayırdır diyememiştir. çünkü dolar :)

    herkes bizim gibi ceddin deden diye dalmıyor, 20 yıl sonrasını düşünüp karar alıyor.
    japonya ise benim gözümde bir deneme idi.

    edit: çok soran oldu, amerikalının adı (bkz: w. edwards deming)

    edit 2: 75 değil 71
  • abd'nin içinde insanların olduğu bir adaya ihtiyacı(yıkıcı etkilerini görmek için ve dünyayı en az şekilde kirletmek için) vardı ve japonya en müsait deneme alınıydı.

    sonuçta onlar da insan üzerinde etkisini bilmiyorlardı.
  • sözlük sözlük diyoruz ama yazılanları okuyunca vallahi üzülüyorum.

    başlık: abd'nin almanya'ya atom bombası atmama sebebi

    kastedilen ikinci dünya savaşı'nda neden almanlara karşı atom bombası kullanmadığı olsa gerek.

    cevap: almanya teslim olup savaşı bitirdiğinde dünya üzerinde henüz bir atom bombasının bulunmaması.

    bu kadar net bir cevap var ama millet nerelerden girmiş nerelerden çıkmış inanılır gibi değil ya. en aklı başında okumuş mantıklı adamlar burada diye düşünüyoruz ama aman allah'ım, böyle bir şey olamaz.
  • amerika'da çok alman vardı, abd ordusunda alman komutanlar vardı gibi söylemler gerçekten uzak. çünkü alman şehirlerine yapılan müttefik bombardımanları atom bombasından daha çok kayba sebep olmuştur. hele dresden bombardımanı vardır ki orospu çocukluğudur. bu sorunun cevabı basit, atom bombası bitirilmeden almanya teslim olmuştur, hatta atom bombasının ilk olarak berlin'e atılması bile kararlaştırılmıştı. ama kızıl ordu almanya'yı teslim alınca japonya'ya kaldı ihale.
  • dünyayi dolaylı olarak almanlar yonetmektedir. ayrica hitler ve nazi almanyasini finanse eden aileler alman asıllı amerikanlardir. kaldıki avrupa nin göbeğine atom bombası atılmasını ne ingilizler ne de fransizlar razı gelir mantık olarak.
hesabın var mı? giriş yap