• izlediklerime inanamıyorum. palu ailesi için söylediklerim bu aile için hafif kalıyor bile olabilir. izlemeye başladığımda konu hakkında hiçbir fikrim yoktu, daha doğrusu, 5-10 dakika izleyip uyumayı düşünüyordum; fakat o kadar sürükleyici (ve akıl almazdı) ki izlemeyi bırakamadım. bir kız çocuğu, evlatlarını korumaktan aciz bir anne baba, ve tüm aileyi tabiri caizse "elden geçiren" bir pedofili... uzaylılar, "the mission", çocuğunu kaçıran ve ona tecavüz eden adam ile daha önce birlikte olduğu ortaya çıkmasın diye şikayetini geri alan bir baba, çocuğunu kaçıran adama aşık olup aylarca birlikte olan bir anne! ailenin tüm üyeleri çok şükür hayatta ve bu filmi de birlikte, annenin konu üzerine 2003'te yazdığı kitabın ardından çekmişler. canlandırmalar & gerçek ses kayıtları ile oldukça iyi bir yapım. korkunç bir olaylar dizisi. ilginç bir suç belgeseli arayan herkese tavsiye edebilirim.
  • ruh hastası, dinci -gerçi ikisi de aynı şey- palu ailesinin olayı henüz yeniyken, sanırım izleyen herkeste aynı izlemini bırakan belgesel. sanki palu ailesi gibi boka batmış bir aile ilişkisine şahit oluyorsunuz. gerçi buradaki aile, palu ailesinin iğrençlikte, sapkınlıkta ve vahşette ulaştıkları çıtaya her ne kadar ulaşamamış olsa da, gerçekten iğrenç bir hikayeye sahip. bazı yerlerde gerçekten ağzım açık kaldı, inanmakta zorlandım -ki, bu benim için çok zor bir şey. çünkü bu tür belgesellere içindeki kompleks psikolojiden dolayı aşırı meraklıyım. buna benzer belgeselleri izlerken o kadar garip, iğrenç ve vahşi şeyler gördüm ki, artık bir şeyin beni şaşırtması için çok ekstrem bir şey olması gerekiyor. bunları izlerken zevk almıyorum, yer yer midem bulanıyor ama seri katiller, diğer suçlular ve fbi'yla ilgili ne bulursam izliyorum. dünyaya bakışımı da bir hayli etkiledi. gözümün önünde daha kötü bir dünya izlenimi olsa da, en azından ne tür manyaklara karşı gardımı almam gerektiğini iyi öğrendim. fakat bu belgesel beni yepyeni bir iğrençlikle karşı karşıya bıraktı.

    bu belgeseli de netflix'te yeni eklenenlerde gördüm, neymiş bir bakayım dedim. kendimi git gide daha ilginç ve iğrenç bir hikayenin içinde buldum. tövbeler olsun. bu amerikalılar da durmadan başka ülkelerin insanlarına bok püsür atarlar ama en iğrenç mahlukatlar da bunların topraklarından çıkıyor. o küçümsedikleri arap toprakları da aynı bok çukurunun içinde, bunlar da. bunlar bir de tam aksi şekilde davranması gerektiğini öğreten tüm kaynaklara sahip olmalarına rağmen aynı boku yiyorlar. çölün ortasında eğitimsiz, aç, susuz, kadınsız, hayvan gibi yaşamamış olmalarına rağmen, o çöldeki hayvanlardan farkları yok. bana göre, bunun nedeni de aslında şu:

    çok uzun sene önce amerika'daki suç oranının ve bu suçların vahşiliğinin neden özellikle bu topraklarda olduğunu anlatan bir profesörü dinlemiştim. dediklerini hatırlayabildiğim kadarıyla aktarayım: "dünyada 8. bir kıta keşfedildiğini düşünün. oraya kimler gider: kanun kaçakları, mafya üyeleri, uyuşturucu kaçakçıları, insan kaçakçıları, maceraperestler, hayat kadınları vs. amerika keşfedildiğinde de aynı şey oldu. avrupa'nın bütün pisliği amerika'ya aktı. nerede, ne kadar düzgün bir yaşantısı olmayan manyak varsa gitti amerika'ya yerleşti. şu an, amerika'da yaşayanlar, hep bu kişilerin torunları." aslında suç oranının yüksekliğini, seri katillerin ana vatanı olmasını, sapkınlık, şiddet ve ruh hastalıklarının boyutunun neden bu denli büyük olduğunu yalnızca bu tespitle anlayabiliriz. çünkü gerçekten bu amerikalılar inanılmaz derecede şiddete, sapıklığa ve cinayete meyilli oluyorlar. büyüdükleri kültürden midir nedir, kanunları gayet de caydırıcı cezalar içerse de, bir türlü şeylerini pantolonlarının içinde tutamıyor ya da incir çekirdeğini doldurmayacak nedenlerle cinayet işleyebiliyorlar. belgesele gelelim:

    --- spoiler ---

    bu belgeselde anne, anne değil; baba da baba değil. biyolojik olarak demiyorum, yaptıkları şeylerden ötürü diyorum. bunlar churchçü, orta sınıf bir amerikan ailesi. çocuklarını incildeki saçma hikayelerle büyütmenin ve kendilerinin de aynı hikayelere inanması sonucu hayatlarını sonsuza dek değiştiriyorlar. pedofil bir manyakla kilisede tanışıyorlar; ay aman pek iyi aile, aynı bizim gibi, bizim çocuklarımızla yaşıt çocukları var vs. bunlar yakınlığı artırıyorlar. herif de ailenin 12 yaşındaki en büyük kızına ayrı bir ilgi gösteriyor. bu geri zekalılar da zerre işgillenmiyor. "o zamanlar pedofilin ne olduğunu bile bilmezdik, sene 1972'ydi." diyorlar. lan geri zekalı, pedofili son 50 yılda mı icat oldu? hadi hiç duymadın diyelim elin herifiyle küçücük kız yalnız bırakılır mı? çocuğun yeri annesinin, babasının yanıdır. bu herif çocuğu tek başına gezdiriyor, "ben terapi alıyorum, küçük çocukların yanında olmam gerekiyor" deyip kızın yanında yatıyor vs. oha artık! bir anne baba bu kadar geri zekalı olamaz herhalde. resmen kendi elleriyle kızlarının istismara uğramasına yardım ediyorlar. sonra bir gün, bu herif kızı "atlara bindirmeye götüreceğim" diye gidiyor, bir daha da dönmüyor. aileyi meksika'dan arayıp, "biz evlendik, onunla evlenmem için gerekli şeyleri yapmazsanız çocuğunuzu bir daha göremezsiniz" diyor. meksika'da 12 yaşında evlenmek yasalmış o zamanlar. rezilliğe bak. işin içine 5. günden sonra dahil olan fbi devralıyor olayı, telefonları dinleyip bunu enseliyorlar meksika'da. herif de kızı "uzaylılar kaçırdı bizi. bir kadın ve bir erkek olarak çocuk yapmamız lazım. yoksa kardeşin kör olacak, baban ölecek, buharlaşacaksın, ben de öleceğim. kimseciklere söylemeyeceksin bunu." diye bir hikayeyle kandırıyor. kız da 16 yaşına gelene kadar bunu kimselere anlatmıyor.

    tüm bunlar olmadan önce de ailede neler döndüğünü öğreniyorsunuz. herif bu kızın annesini güya baştan çıkarmış, bir yerde azıcık oynaşmışlar. babasıyla da bir yere gitmiş, "karımla anlaşamıyorum, seks yapmam lazım" deyip, babasının kendisine elle mastürbasyon yapmasını sağlamış. lan?! ne manyak aile bunlar? sonra bunlar bu utançtan dolayı bu herifi kızlarını kaçırmakla suçlayamamışlar. tüm şikayetlerini geri çekmişler, millet delirmiş tabii. kız da bir şey söylemiyor. neyse, bu herif daha sonra başka bir yere taşınıyor. o sırada da kızın annesini yanına çağırıyor, karı da bunun yanına gidiyor. bunlar 8 ay ilişki yaşıyorlar, cinsellik de dahil. daha sonra adam buna boşanma davası açıyor tabii. aile tepetaklak oluyor. neyse, kadın daha sonra kocasına dönüyor, ben boşanmak istemiyorum, diyor. bu sırada herif kızı kaçırıp, california'da bir katolik kız okuluna yazdırıyor. hafta sonları da görmeye gidiyor onu. ilk kaçırma olayının sonucunda ona 45 gün hapis cezası verip, daha sonra bunu yatmaya başladığında iyi halden dolayı 11 günde salıveriyorlar. yine de fbi bu sefer izliyor onu. neyse, bu dangalak yine enseleniyor. kızla bu herifi bir daha görüştürtmüyorlar. olaylar, olaylar... üff, iğrençlik.

    en son, kız bunu 16 yaşında ailesine anlattığında olay aydınlanıyor. bu sapık herif kızı 200 kez cinsel olarak istismar etmiş. bunu söylediğim için üzgünüm: kızlığını bozmamış, 2,5 santim girermiş hep. bana göre tecavüzdür bu, çoğu kişi için de öyle olmalı. daha sonra kızın annesi bir kitap yazıyor ve bunu yayınlıyor. "her 10 kadından 4'ü küçükken cinsel istismara uğruyor, bu konuda bilinçlenelim de bilmem ne..." diye eyalet eyalet gezip bunu anlatıyor ve dinleyenleri "aydınlatıyorlar". ama kalkıp da "çocuklarınızı kaçıran sapıkların gidip altına yatmayın, kocanız da kızınızı kaçıran adama elle müdahale çekmesin ha." demiyorlar. rezilliğe bak ya. neyse, sonra bir daha dava açılıyor, bu herifin daha önce istismar ettiği, tecavüz ettiği kadınlar buna ulaşıyorlar vs. sonra herif 70'ine yaklaşmışken kalp haplarının hepsini içip intihar ediyor. bir daha hapis yatmadan geberip gidiyor.

    bu pislik herif büyürken ailesinden izole yaşamış. ailesinin evinin yanındaki ahırda kalıyormuş. o sırada evdeki hizmetçilerden biri bunu taciz etmiş. annesi de hastalanıp evden ayrıldığında, bu da küçük kız kardeşiyle ilgilenmiş. iddia ettiğine göre, kötü hissettiğinde bir kız çocuğuna bakması gerekiyormuşmuş. resmen domino etkisi. bir iğrenç olay, başkalarının hayatında gerçekleşecek başka bir iğrenç olayı doğuruyor. pislik herifler.

    bir de ailenin bir bahanesi var: yok efendim adam manipülasyon ustasıymışmış da, yetişkinleri bile bu kadar kolay kandırabiliyorsa, çocuklara neler yaparmış siz düşününmüşmüş de. siktir lan, salak. bu kadar mal olmasanız kim yer bu herifin dediklerini? her zaman söylerim: dinler, insanın mantık sisteminin virüsleri. insanları daha salak, daha mantıksız ve daha korumasız yapıyor. bu ailenin de bu kadar hristiyanlığa düşkün olmasının kesinlikle başına gelenler konusundaki etkisi çok büyük. bu tür insanları kolay kandırırsınız, sapkınlığa daha düşkün olurlar çünkü bunlar günahtır ve bu tür şeyleri daha çekici kılar. adamın işini kolaylaştıran tek şey ebeveynlerin ve haliyle çocukların aşırı salak ve saf olmasıdır, başka da bir şey değil.

    --- spoiler ---

    özet: siz siz olun, çocuğunuz olduğunda asla ve asla yabancılarla yakınlaşmasına izin vermeyin. mal olmayın. çocuğunuzu mantık, akıl ve dinden arınmış bir ahlak çerçevesinde yetiştirin. bu şartlar sağlandığında bu salak ailenin yaşadığını yaşamazsınız.
  • --- spoiler ---

    annenin, kizi, komsu tarafindan kacirildiktan sonra, kizini kaciran herifle, duygusal&fiziksel iliskiye girdigini acikladigi sahneyi, 3 kere falan seyrettik sanirim yanlis duyduk heralde cnm diyerek. yani kesin boyle bisey yanlis olmaliydi cunku. babanin araba hikayesine de inanmiyorum. aslinda neler, nasil oldu acaba? bence anlatmadiklari bir cok sey var gibime geliyor. tamam herif suclu ve sapik, e peki siz nesiniz pardon? ben boyle bisey gormedim, duymadim arkadas, pes. bi de anlatiyolar, para almislar ustune.

    --- spoiler ---
  • film olsaydı mantık hatalarıyla dolu bir film olurdu ve izleyemezdiniz. gerçek oluşu sizi her 5 dakikada bir şok ediyor. daha ne kadar saçmalayabilirler diye düşündüğünüzde, hayal gücünüzün sınırlarını zorlayacak şekilde saçmalamayı başarıyorlar.
  • gorebileceginiz en aptal aile ve cidden rahatsiz edici bir belgesel.palu ailesi ile benzerlikleri var.
  • izlerken mümkünse birşey içmeyin zira olayı bilmiyorsanız öyle bir an gelecek ki ağzınızdakini ekrana püskürtmek isteyeceksiniz. gerçekten afedersiniz sike sürecek akıl olmaması ne demekmiş bu belgeselle gördüm.
  • izlediğim şeye inanamiyorum. yani her sarf edilen cümleden sonra koca bi hass*ktir çektim. inanılmaz bir olaylar zinciri.
  • izlerken kanım dondu. anlatılanlar ile anlatılmayan daha birçok şey varmış gibi izlenimim.

    amerikan kırsal yobazlığını ve sapıklığını gözler önüne seren belgesel
  • kadin artik aramaz olmustu buyumustum ona gore gibi bisey dedi. bu ailenin tek derdi adamin bunlari duduklemeyi birakmasi galiba
  • kanım dondu şerefsizim.

    muhakkak anlatılmayan şeyler var. içim epridi izlerken.
hesabın var mı? giriş yap