• bir kadin ismi...

    (anekdot) abide isimli kadin, bir dugunde geline taki takmak uzere yaklasir ve altini gelinlige igneler... takilari anons eden adam kadinin adini ogrenmek ister. kadin "abide" der. adam yeniden sorar, kadinin "abide" yanitini anons eder: "kendisine abi denmesini isteyen bir hanimdan ceyrek altin..."
  • ingilizce, kalmak, durmak
  • açılımı akademik becerilerin izlenmesi ve değerlendirilmesi olan; hüsran yaratan 2015 pisa testi sonuçlarından sonra meb tarafından 81 ilde 8.sınıflara yönelik uygulanmış yerli pisa testi.

    bu yerli test, 8.sınıf öğrencilerinin; matematikte %89 'unun, fen bilgisinde %85 'inin, sosyal bilgilerde %73'ünün ve türkçe'de %70 'inin orta ve alt yeterlilikte olduğu sonucunu vermiştir.

    sonuçları timms ve pisa testi sonuçlarıyla örtüşmüştür.
  • "millî eğitim bakanlığı’nın yaptığı abide (akademik becerilerin izlenmesi ve değerlendirilmesi) araştırmasında ortaya çıkan sonuç şu:

    “türkçe’de öğrencilerin yüzde 66,1’i orta düzeyde ve bunun da altında. bu öğrenciler deyimleri, atasözlerini, hiciv ve nüktelerdeki mesajları anlayamıyor.” (aa, 3.7.2019)

    dış güçler falan değil, kendi bakanlığımızın araştırması. pısa sonuçlarıyla da örtüşüyor.

    fen bilimleri ve matematikte durum daha kötü. türkçe metinde geçen olaylar ve anlamlar arasındaki bağlantıları anlamakta zorlanıyorsak, soyut sayısal veriler arasındaki bağlantıları anlamakta büsbütün zorlanırız tabii."
  • ing. tahammül etmek, dayanmak gibi de bi anlamı vardır. ama very very british hatta artık mostly australian.

    ör. would you mind putting that cigarette out? i can't abide smoke.
  • aynı zamanda kütahya'nın gediz ilçesine bağlı bir köy.
  • anıt.
  • ing. uymak, riayet etmek.
  • arapçadan dilimize geçerken bir çevirme hatası ile anlam bozulmasına uğramıştır. zira abide, "tapılan yontu, put" manalarına gelmektedir. "anıt" olarak adlandırılması daha makul bir davranış örneği sergileyebilir.
hesabın var mı? giriş yap