• çok şanslı adamdır. ablasının ergenlik doneminde duyduğu acayip acayip şarkılar yıllar sonra oldies mamafih goldies olacaktır. klozet kapağını kapatmayı unutmayan ev arkadaşı, ayna karşısında bi ömür geçirmeyi nispeten anlayabilen sevgili çıkar bunlardan. ablasını kızdıran adamlara kızarken kendini torpülemek durumunda kalır ki bu iyi bişi de değildir aslında. ablası hep güzel güzel kıyafetler alır, tüm parası iron maiden kasetlerine giden bu adama ve bu hıyarın işe girene kadar saçma sapan şeylere yatırım yapmasına olanak sağlamaya devam eder. çok şanslı adamdır bu çünkü dallamanın hayattaki en büyük desteği, en değerlisi o daha doğmadan çarpım tablosunda 8'lere geçmiştir bile.
  • kadınları tanıma serüvenine ablası olmayan hemcinslerine göre oldukça erken başlar.. neye kızarlar.. neye dayanamazlar.. ne yapmalı.. ne etmeli.. vd. sorunları gerek gözlem ve gerekse görüşme yoluyla çözme şansları vardır..

    iyi biliriz biz kendilerini de bi sorun var.. bu ablalar sonradan görümce oluyor ya.. orada film kopuyor..
  • sevgili konusunda fikir danışabileceği, oturup ilgili konularda* muhabbet edebileceği ve yediği bokları "başkasına anlatır mı" çekincesi olmadan rahatça anlatabildiği çok yakının da çok yakını olan bir arkadaşı doğar doğmaz kazanmış erkektir, şanslıdır baya.

    bazen de arkadaşları hakkında "bak yeni ayrıldı.. yapayım mı sana? hı? hem güzel hem olgun hem tutumlu, boyu da uzun, yaşı da uygun nerde bulacan böylesini" diyen şaşkın ablanın erkek kardeşi de olabilir.. ablaları sevelim, sayalım. el üstünde tutalım. ehaha.

    ha bi de, beraberken en çok şunu duyarsınız bu er kişinin ağzından: "abla bilgisayarımı karıştırmaaaaaaaaaa!!!"

    canım ablam benim, bi' tanem.
  • eğer ablasıyla yaş farkı fazlaysa ablasına minik anne der bu, elinde büyümüştür çünkü. ablası hep minik annesi kalır, o da hep ablasının minik bebeği.
    eğer ablasıyla yaş farkı çok azsa* ablasının arkadaşı, sırdaşı olur. çok didişirler, yerler birbirlerini ama zor zamanda ilk arayacakları kişinin kim olduğunun da farkındadırlar.
    tüm erkek kardeşlerin en sevdiğim ortak özellikleri ise ablalarına hayran olmaları.
    yerim onları ben.
  • doğuştan şanslıdırlar, hiç aç kalmazlar desek yeridir. erkek kardeş okuyorsa okul masraflarını abla (ları) çeker bu zatların...parazit bir yaşam felsefesine sahip olurlar yaş ilerledikçe.(kendimden biliyorum)...ha tam tersi olsaydı peki.abi kız kardeş olsaydı ? sefilleri oynayan erkek düşmanı bir vamp kadın daha doğacaktır büyük olasılıkla
  • eğer hayata tutunabilseydi, abim şimdi 30 yaşında olacaktı. adını uğur koymuşlar ama aksine pek o kadar uğurlu olmamış, küçük kalbi doğduktan sonra hemen sonra daha fazla atmamış ve hayata gözlerini yummuş. ondan 2 sene sonra ablam dünya gelmiş ve ardından 2 sene sonrasında da ben gözlerimi açmışım.

    küçüklüğümüzü hatırlıyorum hep birbirimizi yer ve sürekli kavga ederdik. bu aramızda böyle olurdu ama beni her zaman koruyup kolladı. sesim çıkmazdı pek, bana sataşan çocuklarla ilk okuldayken kavga ettiğini hatırlıyorum, aslına bakarsanız döverdi bile. bana ders çalıştırır anlamadığım yerlerde çok sinirlenirdi. bunu hatırladıkça sinirlendiği zaman anneme sitemle "ama anne anlamıyor ya" deyişi gelir çok gülerim. babamızdan bir fiske yemişliğimiz yok ama annemin terliklerinin can yaktığını hatırlarım. kaç defa ben annemden dayak yemeyeyim diye önüme geçip benim yerime terliği yediğini hatırlamıyorum. beraber sarılıp ağlaşırdık.

    hep onu örnek aldım; ilk düşüncelerim, ilk müzik ve film zevkim onunla şekillendi. evin en anlayışlısı, derdime yoldaş, sırrıma sırdaş oldu. ergenlik zamanımda ergen tavırlarımla uğraştı. ilk gönül sızımı o dinledi. biz sorunlar altında ezilirken her zaman güçlü kaldı. çoğu zamanlar evdeki derdi tasayı sadece kendi çekti bana yansıtmamaya çalıştı. hep yanımda oldu. paraya ihtiyacım olduğunda kendi harçlığından verdi. üniversite zamanında bilgisayarımı almama o yardımcı oldu. herkes bir işi beceremeyeceğimi düşünürken yanımda oldu. bana güven verdi, bana güvendi.

    bazen aklıma düşüyor; abim yaşasaydı acaba nasıl olurdu diye düşünüyorum ama aklıma ablam geliyor ve gülüyorum. bana hem abla hem abi oldu. canım benim, bir tanecik ablam o. değerini kıymetini bilip ona layık olmaya çalışıyorum. hakkını nasıl öderim bilmiyorum. hayat sandığımız kadar uzun değil; ablanıza sarılın onu ne kadar sevdiğinizi söyleyin.
  • kız arkadaşlarını ablasının arkadaşları arasından seçen varlıklardır.
  • bu erkeğin ablası ile evlenirseniz hayatınız boyunca bu adama bakarsınız.

    haberiniz olmasa bile kredi kartını ödersiniz, borçlarını kapatırsınız. ona iş bulmak da sizin işiniz olur, her bir derdi sizin derdiniz olur. o yavşak dert etmez, ablası dert eder, o da size dert olur, ızdırap olur.

    yardım etmeseniz evdeki huzurunuz kaçar, yardım etseniz bin altıncı defa keriz yerine konmanın siniri sizi bitirir.

    evlenmeyi düşündüğünüz kızın bir erkek kardeşi varsa, kararınızı tekrar düşünün. hala evlenmek istiyorsanız bir kere daha düşünün. vazgeçene kadar düşünün.

    karınız ölür gider, o adama gene bakarsınız, o kadar söylüyorum. öyle yapışkan, öyle bağımlı, öyle yüzsüz olurlar.

    ben küçük erkek kardeşli kızlardan uzak durdum, çok rahat ettim. şiddetle tavsiye ediyorum.

    şimdi bir kızım var, kardeşi erkek olur diye ikinciyi yapmaya korkuyorum. düşünün, ablalı erkeklerden ne kadar tiksiniyorum.
  • kadın hassasiyetlerini iyi bilen erkektir. öküz olmadığını varsayarsak tabii.
  • ablası olan erkek ablası olan erkektir. amma seviyorsunuz gereksiz anlam yüklemeyi.
hesabın var mı? giriş yap