• vallahi bizim birlikte de vardı bu tipten. ilk gecenin sabahında "koğuşu kim temizleyecek burası çok havasız" diye çıkıştı onbaşıya. çorumlu onbaşı, "oda servisi gelecek" dediğinde de "iyi bari" demişti.
  • istanbul'daki şampiyonlar ligi maçına gelen havalimanındaki cristiano ronaldo havası vardır.

    iki koldan sağlı sollu iğneyi yedikten sonra kendine gelir. hemen akabinde giyeceği kıyafetleri suratına çarpan astsubayı gördükten sonra iyiden iyiye askerliğin başladığını farkeder. akşam saatlerine doğru özenle hazırladığı o bavul depoya paldır küldür atıldıktan sonra '' ayyy kırılcak eşya vardı'' diyerek çavuşa serzenişte bulunur. tabiki de siklenmez.
  • askerin el defteri isimli bloğu okumuştur.

    rahat bir askerlik için götürülmesi tavsiye edilen eşyalar resmen bir bavul tutuyordu.

    o meşhur listede en çarpıcı olanı, " gucci parfümünüzü götürmeyin çalınır. onun yerine arko traş kolonyası götürün".

    bir er eğitim birliği düşünün, tüm erler kısa dönem, tüm erler okumuş çocuklar ve tüm erler bu siteyi okumuş.

    allahım allahım, sabah içtimasında taburdan arko traş kolonyası buharı yükseliyordu.

    bir de kimi salaklar, eşcinsellerin asker ocağını cennet olarak gördüğünü sanıyor. tek seksi şey, bir tabur askerden yükselen arko traş kolonyasıydı. onun dışında mantarlı adamın nesi seksi olacak.

    jockstrap ile askere gelip duş sırasına girecek kadar güven, özveri ve tecrübe sahibi bir alamancı vardı, ona da ortasınıf tutuculuğu ile "burasının türkiye olduğu " özenle hatırlatıldı.
  • muhtemelen saçlarını da, "belki kestirmemi istemezler lan" diyerek kesmeden gelmiş erkektir. o bavulda ne var lan öyle ayrıca öyle; hacılarlar onları. adam turist gibi gelmiş; sanki oteline yerleşecek tey allaam ya. ayrıca askere en güzel bir pantelon bir gömlek şipidibidip şibidibidipdip şeklinde gidilir.
  • tam tersi durumu gordum ben acemi birlikte. ilk gun sığır gibi oradan oraya götürülürken bir laz usagi elinde canta felan olmayinca dikkatimi çekti. baboli sende canta yok mu diye sordugumda ne gerek var ki, zaten veriyorlarmis her ihtiyacı dedi ve fenomen oldu adam.
    edit: imla
  • katır gibi sırtında taşıyacağına rahat rahat çekerek getirir bavulunu. geri zekalı mısınız siz?
  • acemi birliğiyle usta birliği aynı yerde olan kısa dönem tiptir.
  • bavulunda parmak arası terlik de olan tiptir.
  • esasen bu yaptığı mantıklı sayılabilir. ben ufak bir spor çantası ile gitmiştim; ama keşke büyük bir tekerlekli bavul alsaydım diyorum.

    acemilikte çarşı izni yoktur ve getirilen bavullar depo gibi bir yere kaldırılır. buraya kadar tamam. ama özellikle kısa dönemlerin birliğe geldiği ilk dönemlerde, pek çok yeni asker "ya bavulumda bepanthene kaldı, en sevdiğim kitabımı bavulumda bıraktım" şeklinde söylenmeye başlayacaktır. bir süre sonra ilgili komutan "eeh sikerim sizin yapacağınız işi. çavuşa söyleyin 10 dakikalığına açsın." der ve ondan sonra her günün belli saatlerinde (biraz nazlanarak da olsa) o depo açılır.

    depo açıldıktan sonra ister gidip kitabınızı alın, ister gidip çok sevdiğiniz ama kantinde olmayan sigaralarınızı alın. oh, mis gibi. acemi birliğine telefon sokanları görmüşlüğüm var benim bu şekilde, daha ne? he, bunların bazıları illa ki çalınacaktır, o ayrı. ikincisi, "lan çok sevdiğin sigarandan iki hafta ayrı kalıver, değerini anlarsın hem." derseniz bir şey diyemem, o da ayrı.
hesabın var mı? giriş yap