• george soros'un kurduğu açık toplum enstitüsü'nün türkiye ayağı, kurucuları arasında şu an tutuklu bulunan ve kızıl soros olarak bilinen silah taciri iş adamı osman kavala da bulunuyor.

    en son 2018'de faaliyetlerini durduklarını söylüyorlardı

    peki nedir bu vakfın desteklediği projeler bakalım:

    --- alıntı ---
    kritik toplumsal konularda bilgilendirilmiş toplumsal münazarayı desteklemeye ilişkin
    küresel çalışmalarımız doğrultusunda, açık toplum, türkiye’nin birçok önde gelen kamu
    politikaları araştırma kuruluşunun önemli fon sağlayıcılarından olmuştur.

    vakıf, 2004-2014 yılları arasında zorlukları ve fırsatları analiz eden üç rapor yayınlayan bir
    grup seçkin avrupalı siyasi figürden oluşan bağımsız türkiye komisyonu’na fon sağlamak
    da dahil olmak üzere, türkiye’nin şu anda dondurulmuş olan ab’ye üyelik sürecini
    desteklemek için çalışmalar yapmıştır.

    2017’de, vakıf türkiye’deki suriyeli mülteci nüfusla ilgili olarak şimdiye kadar yapılan en
    kapsamlı ankete fon sağlamıştır. bu ankette 2000 türkiye vatandaşı ve 8000 mülteci
    ile görüşülmüştür. anket sonucunda elde edilen veriler, politikacılar için hem ev sahibi
    toplulukların hem de mültecilerin kendilerinin ihtiyaçları ve tutumları konusunda değerli
    yeni içgörüler sunmuştur.

    vakfın engellilerin toplumsal hayata eşit katılımını destekleme çalışmaları arasında,
    engelli insanların sinemaya gitmesine mani olan engelleri ortadan kaldırarak, sinemaya
    gitmeyi herkes için erişilebilir hale getirmeyi amaçlayan “engelsiz” film festivallerinin
    desteklenmesi de yer alır.

    vakfın suriyeli mülteci kriziyle ilgili çalışmaları arasında genç mültecilerin okula gitmesini
    destekleme, suriyeli öğretmenler için türkçe dersleri ve türk, suriyeli ve diğer stk’ların
    bilgilerini paylaşabilmeleri ve birbirleriyle ilişki kurabilmeleri için bir “mülteci konseyi”
    kurulmasını destekleme de bulunuyordu.

    açık toplum, avrupa’daki roman toplulukların önemli bir destekçisidir. türkiye’de vakfın
    bu konudaki çalışmaları, bir okul ve resim stüdyosu açılmasına yardımcı olmayı ve bir
    gençlik orkestrasının desteklenmesini, aynı zamanda roman sesleri ve temsiliyetlerini
    desteklemek için daha geniş ölçekli çalışmaları kapsıyordu.

    açık toplum vakıfları türkiye şubesi, ana akım türkiye toplumunda tabu olarak kabul
    edilen konularda toplumsal diyalog ve münazarayı desteklemiştir.

    açık toplum vakıflarının küresel çalışmaları doğrultusunda, sanattaki sansürle mücadele
    eden ve ifade özgürlüğü için çalışmalar yürüten grupları destekledik.

    kadın haklarına ilişkin çalışmalarımız, ağırlıklı olarak kürt nüfusun yaşadığı türkiye’nin
    güneydoğu bölgesinde kadına karşı şiddeti durdurmaya yönelik gayretlere fon
    sağlanmasını da kapsıyordu.
    --- alıntı ---

    kaynak

    kendisinden destek aldığı iddia edilen dernek listesi de şöyle:

    --- alıntı ---
    “* afrikalılar kültür, dayanışma ve yardımlaşma (afrotürk) derneği – afro-türk renkler: afro-türk kadın ve çocukları güçlendirilmesi, sosyal dayanışma ve farkındalık meydana getirilmesi,

    * akdeniz roman dernekleri federasyonu – roman hakları forumu’nu (romfo) güçlendirme projesi,

    * anadolu kültür – boğaziçi avrupa siyaset okulu,

    * anadolu kültür – sosyal ve ekonomik olarak dezavantajlı üniversite öğrencilerinin ihtiyaç duydukları maddi kaynakları sağlayacak burs programı,

    * bağımsız araştırma bilgi ve iletişim derneği – telgraflarda sürgün günlüğü,

    * bağımsız sinemacılar derneği – acının iki yüzü,

    * bellek ve kültür sosyolojisi çalışmaları derneği (beks) – ermeni gençlerin post-belleği üzerine karşılaştırmalı bir araştırma,

    * boğaziçi üniversitesi – türkiye’de siyasetin anlam haritasını çizmek: tartışma eksenleri ve yorum çerçeveleri,

    * ceza infaz sisteminde sivil toplum derneği – türkiye hapishaneler enformasyon ağı,

    * diyarbakır siyasal ve sosyal araştırmalar enstitüsü (disa) – önce anadili: eğitimde anadili ve çok dillilik,

    * ermeni kültürü ve dayanışma derneği – geride kalanlar,

    * güneydoğu (turabdin) süryani kültür ve dayanışma derneği – birlikteyken iyiyiz,

    * hrant dink vakfı – anadolu’nun kültür mirasını ortaya çıkarmak ve savunmak,

    * istanbul lgbtt dayanışma derneği – trans hakları projesi,

    * izmir çağdaş romanlar derneği – çocuklarına gelinlik değil bezden bebek diken roman kadınların kapasitesinin güçlendirilmesi,

    * kamer vakfı – dünyayı kadınlar ve çocuklar değiştirecek projesi,

    * kaos gey ve lezbiyen kültürel araştırmalar ve dayanışma derneği – lgbti’lerin insan haklarının izlenmesi programı,

    * kırmızı şemsiye cinsel sağlık ve insan hakları derneği – trans-izleme: türkiye’de translara yönelik hak ihlallerinin savunuculuk perspektifiyle izlenmesi,

    * koç üniversitesi – türkiye seçim araştırması 2015,

    * muş kadın çatısı derneği – çocuk istismarına dur de! 2,

    * ortak gelecek için diyalog derneği – doğruluk payı,

    * pembe hayat lgbtt dayanışma derneği – 5. pembe hayat kuirfest,

    * pembe hayat lgbtt dayanışma derneği – adaletin t hali,

    * sosyal politikalar, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim çalışmaları derneği (spod) – lgbt eşitliğinin altyapısını oluşturmak,

    * suriye can derneği – nusaybin suriye can okulu,

    * toplumsal duyarlılık ve şiddet karşıtları derneği duy-der – çocuklar için mayın ve çatışma atıkları eğitim projesi – doğubeyazıt, pervari, eruh köyleri,

    * uluslararası şeffaflık derneği – batı balkanlar ve türkiye’de ulusal şeffaflık sistemi ve yolsuzlukla mücadele gelişiminin izlenmesi,

    * yuva derneği – suriyeli mültecilere destek projesi,

    * zan sosyal siyasal iktisadi araştırmalar vakfı – ezidilerin 73. fermanı şengal soykırımı.
    --- alıntı ---

    kaynak 2

    genel itibariyle yapılanları görünce "vay be, george soros ne mübarek adam!" diyebilecekler çıkacaktır ama adı üstünde soros bu...
  • george soros'un türkiye'deki çalışmalarının ürünü.
  • ". . .
    soros, türkiye'deki çalışmalarına 2001 yılında açtığı temsilcilikle başladı. 2008 yılında temsilcilik vakfa dönüştü. belli ki faaliyetin kalıcı olacağı düşünülüyordu. zaten daha vakıflaşmadan 2003 yılında liberal düşüncenin yaygınlaşması için faaliyet yürüten tesev ile kurulan ilişki bunun habercisiydi. bu tarihten sonra tesev ile açık toplum vakfı pek çok konuda birlikte çalıştı.
    . . .
    açık toplum vakfı ve tesev gibi kurumlar, patronlar ile siyasi iktidar arasındaki ilişkinin yürütücüleriydi. cumhuriyet sermaye için bir ayak bağına dönüşmüştü ve tasfiye edilmeliydi. işçi sınıfı ve solun türkiye'de bir güç kazanması mutlak surette engellenmeliydi çünkü patronların amaçları önündeki asıl engel bunlardı.

    sorosçuluk diye bir şey illa tanımlanacaksa, türkiye'de bu amaçlar doğrultusunda yapılan vakıf çalışmaları genel olarak böyle isimlendirilebilirdi. ama o zaman sorosçuluk yalnızca açık toplum vakfı'nın bizzat kendisinin yaptığı çalışmalarla sınırlanamazdı. bu işe bulaşmayan çok az isim vardı. üstelik vakıf çevresi de pek sınırlı sayılmazdı...
    . . .
    paranın ve piyasanın hakimiyetinin sürmesi için çalışan bu tür vakıflar, bu toplumsal düzenin idaresinde görevli her türlü kişiyle, siyasi, kültürel ve ideolojik bağ kurabiliyordu. ilişkinin zemini ise hiç değişmiyordu: serbest piyasanın kutsallığı, sermayenin çıkarları ve elbette sol düşmanlığı...

    şimdi açık toplum vakfı kendince sebeplerle kurumsal olarak türkiye'den çekiliyor olabilir. ama bu veda sorosçuluğun türkiye'yi terk ettiği anlamına gelmiyor. türkiye'de iktidarın bir parçası olmuş ve halen olmaya devam eden bir düşünce ülkeden nasıl çekilebilir...

    ülkenin geçmiş belki 20 yılına damgasını vurmuş bu düşünce sistematiğinin türkiye'deki varlığı bir kurumun somut faaliyetlerine veya bazı kişilerin şu anki konumlarına indirgenemez. türkiye'deki siyasi durum ve akp'nin tercihleri, bazı isimlerle iktidarın arasını açmış olabilir. bu durum bir süre devam da edebilir. ancak hiçbir şey gerektiğinde tüm bu isimlerin toplumsal düzenin devamı için bir araya gelmelerini engelleyemez.

    sorosçu bir vakıf türkiye'den ayrıldı evet, ama bir fikir olarak sorosçuluk bu ülkede varlığını sürdürüyor..."

    özgür şen
    http://haber.sol.org.tr/…un-turkiyeye-vedasi-251731
  • erivan’daki binaları halk tarafından yıkılan sözde stö. halk, kurucusu soros’a küfürler ederek binayı yerle bir ediyor. soros artık ermenistan’ın ithal fetö’sü. şeytani bir ikon.

    yakın bir zamanda bu adamın ve etrafında kümelenenlerin dünyanın hür uluslarınca nasıl ortak bir iblis olarak tanımlanacağını izleyeceğiz.
  • burs vermiyorlarmış, üye almıyorlarmış. dört kişilermiş. bi kendilerine çalışıyorlar herhalde.
  • bu adamların ilk anda fikriyatı mantıklı, ancak gezi zamanı tesev'in gezi karşıtı açıklaması ve bölgedeki renkli devrimlerle iddia edilen ilişkilerine bakılırsa, bu adamlar bizden uzak olsun.

    en son da paşinyan delisinin bunlarla ilişkisi iddia ediliyor. ülkesini mahvetti.
  • bundan sonra underground takılacaklarını düşündüğüm sorosçu vakfıdır.
  • dışarıda terörist ve vatan haini aramaya gerek yok. bu ülkede kaymak tabakada büyüyen iyi okullarda, burslu (?) eğitim alan insanların çoğu zaten vatan haini olarak yetiştiriliyor.
    üniversiteyi dereceyle bitiren ve sınavlarda da derece yapmış biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki iyi yerlerden mezun, yönetici pozisyonundan olan böyle sik sok stklarla içli dışlı olan ve sürekli etkinlik etkinlik gezip doğru düzgün işinin başında görmediğiniz adamlarla ilişkinizi derhal kesin. çünkü bunların çoğu stkci ve fonlanan orospu çocuklarıdır. maddi dertleri yoktur, herkesin yüzüne gülerler ama her zaman ülke aleyhine (hükümet değil kesinlikle) hareketlerde bulunup, kendi ceplerine çalışırlar.

    kısacası ülkenin eğitim kurumlarının ekmeğini yerler ve sonra vatan hainliği yaparlar.

    benim elime yetki verilse bizim üniversitelerden, boun, odtü, itu, ytü ve çok iyi vakıflardan mezun olan ve fonlanarak yurtdışında yüksek öğrenim gören insanların bir çoğunu bu ülkeden siktir ederim de neyse.
  • en azından üye alımı yapıp yatay büyüme gerçekleştirebilir ve bu yolla daha faydalı olabilirler.

    cehalet, karl popper'e "neydi ki?" dedirtebiliyormuş. bunu da görmüş olduk.
  • açık toplum enstitüsü iken 01 ocak 2009 tarihinde bu isimle vakıflaşandır.

    (bkz: akp döneminde gerçekleşmiştir)

    "uluslararası açık toplum enstitüsü'nün türkiye'deki irtibat bürosu olarak temmuz 2001'de kurulduk...

    ...ilk danışma kurulu'muzda can paker, osman kavala, oğuz özerdem, şahin alpay, ömer madra, murat belge, nebahat koç, nadire mater ve üstün ergüder vardı. ikinci yılın bitiminde beş kişi kendi isteğiyle ayrıldı. bu sene eklenenler ahmet insel, neşe düzel ve eser karakaş." 08 mart 2004, hürriyet gazetesi

    burada adı geçenlerden şahin alpay, 2002-2016 arası zaman yazarıydı. daha da ilginci perinçek'in türkiye ihtilalci işçi köylü partisi'nin bir üyesi olması ve filistin'e gidenlerden olmasıdır.
hesabın var mı? giriş yap