• bahçeli evi olan bir tanıdığın ziyaretinden dönerken,yolda yersin diye zorla çantanıza bahçeden kopardığı iri bir salatalığı sokması,bundan 10 dakika sonra büyük bir alışveriş merkezine girerken güvenlik görevlisinin çantanıza bakmak istemesi,akabinde 20 cm'lik salatalıkla karşılaşması ve yüzünüze baktığı an.
  • iki üç ay önce, berbere gittikten tam bir gün sonra arkadaşımla buluşmak üzere alsancağa gidiyorum. izmir'liler bilir, travestilerin çokça ikamet ettiği bornova sokağı'ndan geçerken balkondan sesleniyor içlerinden birisi "şşştt baksana" diye, bakıyorum ve "aaa, saçını mı kestirdin sen?" diyor bana. gülüp geçiyorum ama anında aklıma geliyor, yanında sevgilin, arkadaşın, baban falan olsa sittin sene inandıramazsın tanımadığına, ben kendimi bile zor inandırdım lan müşterisi olmadığıma, öyle de kendinden emin.
  • uçak yolculuğu esnasında verilmiş olan ve benim de alıp cebime koyduğum 20 cc'lik plastik bardak hamidiye suyun havaş servisinde patlaması ve akabinde apış aramdan paçama doğru akması.. bütün havaş yolcularının işedim diye panik yapması, olayı plastik bardağı göstererek izah etmeye çalışmam..

    asıl açıklayamayacağım ise o bardağı ne diye cebime koyduğumdur.

    günlerden bir gün, kız arkadaş uçaklarda verilen o bardak hamidiye suyun lezzetini hiç bir suda alamadığını söyler laf arasında.. incelik yapmak isteyen yazar kişisi ise o bardak suyu uçaktan alıp sevgiliye götürmek ister.. lakin pantolon cebi, o cismin konulması gereken en son yerlerden biridir.
  • kerane baskınında kadınlarla beraber zührevi hastalıklar hastanesine sevk anında boş bulunup kameraya bakmanızın akabinde, görüntünüzün manyak bir haber koordinatörü tarfından dondurulup 2000 haber bülteninde spikerin sol üst köşesine konuşlandırmasını aile meclisinde izlemek.
  • kerhanede baba ile karsılasma durumudur. bir acıklama yapma sorun olmaktan cıkıp cumleye ilk kimin baslayacagı daha buyuk kargasa yaratmaktadır. kurnaz bir babanın baskın cıkması olagandır.
    -ne isin var lan senin burda.
    -peki ya senin baba!
    -ben sana bakmaya geldim it!
    -hadi ya fermarın niye acık? (iste acıklanamayacak durum budur!)
  • masturbasyon yaparken basilma durumu;suratina tip tip bakan bi aile ferdine elin cukunde ne diyebilirsin ki
  • otobüste karşıda oturan oldukça güzel bir kızın resmini çekmek için harekete geçip patlayan flaşla birlikte kızla beraber irkilmek.
  • bir iki ay kadar önce bir mağazada üzerime bir şeyler bakıyorum, askılara asılmış kıyafetler, ben hızlıca bakarak geçiyorum. o sırada biri daha geliyor yanıma, o da askı transferine başlıyor yandan. az bir zaman sonra "bu sene de hiç adam gibi giyilecek bir şey yapmamışlar" gibisinden bir şeyler söylüyor, ben de "he ya, hepsi allı pullu, rengarenk, tam hatun işi" diyorum, daha cümlem biterken bir bakıyorum ki adamın üzerinde tam o allı pullulardan bir kıyafet. birkaç saniye bakıştık sonra kaçtım ordan. ne deseydim ki adama, "abi sen yanlış anlama seninkisi delikanlı bir pembe" mi?
  • üç arkadaş şuradan buradan konuşurken birinin "ya bu fatma dediğiniz kadın hani mercedes arabası vardı, büyük şapkalar takıyordu, o mu?" diye sorması. 18 inci yüzyıl başlarından fırlayan bu tasvirin bizi derin bir sükunete sevketmesi. laf olsun diye arkadaşa "sen madam bovary ile karıştırıyor olmayasın?" demem üzerine aldığım "olabilir. neyse devam edelim biz." cevabı. (bkz: nası yani)
  • bi arkadaşına doğumgünü için açık mavi bir bluz alan arkadaşım hediyeyi bana gösteriyor heyecanla. ben de kadın gözüyle beğendiğimi, gerçekten güzel bir seçim olduğunu ve bu rengi bir bayana çok yakıştırdığımı ifade ediyorum. ediyorum etmesine de, o sırada yanımızda sohbete karışmayan üçüncü şahsın (erkek) aynı renkten bir kazak giymiş olduğunu saniyelik bir göz temasıyla farkedip "tabii erkeğe de gitmez değil ehe mehe unisex derler ya hani..." diyerek şaşkın bakışlarında huzur arıyorum. ha asıl demek istediğim bilim beni açıklayamıyor. cidden.
hesabın var mı? giriş yap