• "mutsuzluktan söz etmek istiyorum
    dikey ve yatay mutsuzluktan
    mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun
    sevgim acıyor

    biz giz dolu bir şey yaşadık
    onlar da orada yaşadılar
    bir dağın çarpıklığını
    bir sevinç sanarak

    en başta mutsuzluk elbet
    kasaba meyhanesi gibi
    kahkahası gün ışığına vurup da
    ötede beride yansımayan
    yani birinin solgun bir gülden kaptığı firengi
    öbürünün bir kadından aldığı verem
    bütün işhanlarının tarihçesi
    bütün söz vermelerin tarihçesi
    sevgim acıyor

    yazık sevgime diyor birisi
    güzel gözlü bir çocuğun bile
    o kadar korunmuş bir yazı yoktu
    ne denmelidir bilemiyorum
    sevgim acıyor
    gemiler gene gelip gidiyor
    dağlar kararıp aydınlanacaklar
    ve o kadar

    tavrım bir şeyi bulup coşmaktır
    sonbahar geldi hüzün
    kış geldi kara hüzün
    ey en akıllı kişisi dünyanın
    bazan yaz ortasında gündüzün
    sevgim acıyor
    kimi sevsem
    kim beni sevse

    eylül toparlandı gitti işte
    ekim filan da gider bu gidişle
    tarihe gömülen koca koca atlar
    tarihe gömülür o kadar"

    turgut uyar

    büyük saat / yky / 2.b, şubat 2004 / s.546-547
  • ucuz arabesk sarkilardaki gibi sevgiliye hakaret etmeden, allah belani versin, bir daha yuzun gulmesin demeden sadece sen kotu kalplisin diyebilmis sarki. evet bazi insanlar kotu kalplidir ve evet o kotu kalpli insanlar bazilarinin sevgilisidir. bu kadar basit.
  • adamın amına koyan göksel şarkısı. şahane bir intro. "ölürsem yalnızlıktan ve senin kötü kalbinden." ve "bin türlü ihtimali düşünüyorum, aklına gelmiyor muyum? bilemiyorum." şeklinde basit ama öldürücü sözler. müthiş bir aranje.

    tebrikler.
  • ask acisini en klise dolayisiyla en gercek, en fiziksel halle anlatan sarki: "cek cikar elini kalbimden."

    cunku aciyor. okuz.
  • çok sevdiğim bir sesi olmasına rağmen maalesef çok da benimseyemediğim bir tarzı olan göksel' in bu sefer "benim için" yazdığı bir şarkı, çok beğendim.
    kurşuni renkler'i saymıyorum, o, göksel'in sesindeki acıyı keşfettiğim şarkıdır zira.
  • sözleri de şöyle bir şey olsa gerek:

    ölürsem yalnızlıktan
    ve senin kötü kalbinden
    fikrimin dikenlerinden
    batıyorsun hala derinden

    acıyor acıyor acıyor
    her yolu denedim bitmiyor
    kalbimin ortasına bıraktın aşkını batıyor

    sakın gelme istemem
    çok korkuyorum senden
    bu muammalı halden
    çek çıkar elini kalbimden

    acıyor acıyor acıyor
    her yolu denedim bitmiyor
    kalbimin ortasına bıraktın aşkını batıyor

    bin türlü ihtimali düşünüyorum
    aklına gelmiyor muyum bilemiyorum

    acıyor acıyor acıyor
    her yolu denedim bitmiyor
    kalbimin ortasına bıraktın aşkını batıyor
  • "bin türlü ihtimali düşünüyorum
    aklına gelmiyor muyum bilemiyorum"
    kısmı gerçekten çok acıtan, çok sade sanırım bu yüzden de çok gerçek sözleri olan göksel şarkısı. göksel'in sesi ve yaylılar bu sözlerle birleşip insanı tuhaf bir huzurlu melankoli haline sürükleyiveriyor.
    edit: ayrıca şarkının introsunun ilk 6 saniyesi çok başka ve çok güzel olmuş.
  • acıyor diye bağırırken bir şekilde huzur veren eser, bunu başarabilen nadide kadının şarkısı....
  • göksel'i çeşitli nedenlerden ötürü severiz. bu şarkı nedeniyle bir kez daha sevdik. ama şarkının en güzel kısmı "çek çıkar elini kalbimden" kısmındaki "kalbimden" deyişi. bezgin, küskün, sitemkâr, âşık, histerik bir söyleyiş...
  • turgut uyar'ın ''kayayı delen incir'' kitabında yer alan şiiri.
    bir çok yerde bu şiirin yanlış yazımları mevcuttur.
    örneğin şiirin 11. dizesinin sonu ''vurupta'' değil ''vurup da'' olmalıdır.
    yine şiirin 30. dizesinin başında yer alan 'bazan'' sözcüğü bir çok yerde ''bazen'' olarak karşımıza çıkar ki bu da şiirin aslına göre uyuşmayan bir kullanımdır.

    şiirin hatasız ve özgün hali aşağıdaki gibidir.

    ''mutsuzluktan söz etmek istiyorum
    dikey ve yatay mutsuzluktan
    mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun
    sevgim acıyor

    biz giz dolu bir şey yaşadık
    onlar da orada yaşadılar
    bir dağın çarpıklığını
    bir sevinç sanarak

    en başta mutsuzluk elbet
    kasaba meyhanesi gibi
    kahkahası gün ışığına vurup da
    ötede beride yansımayan
    yani birinin solgun bir gülden kaptığı frengi
    öbürünün bir kadından aldığı verem
    bütün işhanlarının tarihçesi
    bütün söz vermelerin tarihçesi
    sevgim acıyor

    yazık sevgime diyor birisi
    güzel gözlü bir çocuğun bile
    o kadar korunmuş bir yazı yoktu
    ne denmelidir bilemiyorum
    sevgim acıyor
    gemiler gene gelip gidiyor
    dağlar kararıp aydınlanacaklar
    ve o kadar

    tavrım bir şeyi bulup coşmaktır
    sonbahar geldi hüzün
    kış geldi kara hüzün
    ey en akıllı kişisi dünyanın
    bazen yaz ortasında gündüzün
    sevgim acıyor
    kimi sevsem
    kim beni sevse

    eylül toparlandi gitti işte
    ekim falan da gider bu gidişle
    tarihe gömülen koca koca atlar
    tarihe gömülür o kadar''

    (bkz: turgut uyar)

    düzenleme: "ishanlarının" değil "işhanlarının" olması gerektiği düzeltmesi için teşekkürler yildiz kare sifir alti kare.
hesabın var mı? giriş yap