• uyum sağlama.
  • (fransızca'dan)
    bir eseri, çevirildiği dilin konuşulduğu toplumunun yaşayışına, inançlarına uygun hale getirmeye verilen ad. türkçesi uyarlamadır.
  • canlının yaşama ve üreme şansını arttıran, bir bakıma da çevreye uyumunu saglayan, ata bireyleri tarafından aktarılmış ve kazanılmış kalıtsal özellikler bu duruma örnek olabilir. hızlı bir örnek olarak (bkz: bukalemun)
  • (bkz: adaptation)
  • bireyin çevresiyle etkileşerek, çevreye ve çevresindeki değişikliklere, özümleme ve uyumsama süreçlerini kullanarak uyum sağlayabilme yeteneği.
  • bireyin karşılıklı etkileşim süreci sonunda yeni duruma uyum göstermesinin yanında; teknik araçlarda da birbirine uydurma/uyarlama anlamında kullanılan bir kelime (adapte etmek, adapte olmak, adaptasyon)
  • türk popüler müzigi albümlerinde sahibi bilinmeyen ve/veya bilinmek istenmeyen ya da pekala bilinip de telif masrafindan kacilan bestelerin yani basinda göze carpan ibare. beste sahibi olarak kendi ismini yazmak safhasindan önceki evrenin anahtar kelimesi.

    (bkz: bilmezden gelmek)
    (bkz: calmak)
    (bkz: anonim)
  • belli bir süre etkisinde kaldığımız uyarıcıya artık tepki verilmiyor olması adapte olunduğunun göstergesidir. bu yüzden işkence uygulanan insanın bir süre sonra koşulları değiştirilir ki -örneğin falaka yapılan kişi yerde tuzlu suda yürütülür. elektrik verilene su dökülür. - yapılan işkencenin etkisi azalmasın.
  • (bkz: kutup ayısı)
  • misafirin umduğunu değil, bulduklarından yaptığı çeşitlemeyi yemesidir.
    esnemektir. dirençli boyun eğiştir.
    telef olmamak için, kendinden kurban etmektir.
    varoluşun, pazarlık yaparak kendisinden gıdım gıdım taviz vermesi, verdiklerinin yettiği yerde, kalanlarla yoluna devam etmesidir.
    itle dalaşmaktansa çalıyı dolanmaktır.
hesabın var mı? giriş yap