• üç kuruşluk beyniyle kendinden büyük işler yapmak istemiş olan loser. sen kimsin amk. yedirirler mi lan mal sana. demimis kimse. bu kafa kendini fasulyeden sayıp vermiş gazı.
  • kana susamışlığı haricinde almanya'nın tüm dünya ülkelerine 50 yıl fark atmasını sağladı.

    o teknolojiyi ruslardan daha fazla amerikalılar çaldı. hitler hiç olmasaydı rusya amerikanın çok önünde olurdu. muhtemelen türkiye'nin geleceği de değişirdi. hapı yutardık. belki de rusların akıtacağı kanı o akıttı.

    çok tuhaf olan şey nazi zulmünden kaçan alman bilimadamları ve de bildiğin nazi bilimadamları amerika tarafından sahip çıkıldı ve çalıştırıldı. kimin ne olduğu fayda sağlıyorsa önemli değil amerika için. hani islamı yeni düşman seçtiler diyorlar ya bizde . ayıktırayım dedim. amerika dinleri çok sever!
  • holocost yani yahudi soykırımı sadece hitlerin eseriymiş gibi gösterilse de dönemin nazi ss lerinin en büyük sponsoru şirketler ; hugo boss, bosch , bmw , porsche , coco cola , renoult , tom ford
    peki bu kadar eleman neden yahudileri yok etmek üzere birleşmiş bunlardan en bilineni tom ford un yahudi nefreti kendisine yahudilerden tarafından kumpas kurulmuş amerika da ve soykırımın en büyük destekçisinden olmuş diğer firmalarda yahudi lobilerden illalah etmiş
    peki sadece hitler ve sponsorlarla 6 milyonluk kıyım mümkün mü değil çünkü bizzat alman halkı da soykırıma destek olmuş sebebi yahudilerin avrupa da tüm bankaları, medyayı , radyoyu, üniversiteleri ele geçirmesi faizciliğe başlaması işçi olarak sadece yahudileri çalıştırması ve yahudileri kayırması almanlar 1. dünya savaşından sonra yiyecek ekmek bulamazken yahudiler güçlerine güç katıyor ve almanlar kendi ülkelerinde 2. sınıf vatandaş olmaya başlıyor tabi hitler bu soykırım öncesinde durdurulamaz mıydı tabi ki evet nedense 6 milyon insanın imha işlemi biter bitmez sovyetler almanyayı işgal ediyor yani adolf hitler sadece suçun üstüne atıldığı bir ss generalidir gerçek suçlu yahudilerin lobicilikte zıvanadan çıkması, alman halkının nefreti, sponsorlar ve diğer ülkelerin göz yumması
  • 2010 yılında ortaya çıkan tarihi belgeler 1924'te landsberg'de çok rahat bir hapis hayatı geçirdiğini ve istediği herşeye ulaştığını ortaya çıkarmış.

    ilgi odağı şeklinde geçirdiği günlerinde hapishane yönetiminin onayıyla siyasi temaslarını da rahatlıkla sürdürüyormuş.

    hapishane müdürü otto leybold 18 eylül 1924'te şöyle yazmış: "makul, tutumlu, mütevazı ve herkese, özellikle de tesisteki çalışanlara karşı her zaman nazik davranıyor. tutuklu sigara içmiyor, alkol tüketmiyor ve tüm kısıtlamalara memnuniyetle itaat ediyor."

    müdürün saygıyla bahsettiği mahkum, adolf hitler'den başkası değil. o sırada hala hırslı bir birahane eylemcisi olan hitler, kasım 1923'te weimar cumhuriyetine karşı aşırı sağcı dostlarıyla birlikte darbe girişiminde bulunduğu için landsberg kalesinde hapis cezasını çekmektedir.

    bu yaklaşık 9 aylık zaman, hitler ve alman tarihi için belirleyici bir dönemdi. biyografi yazarı ian kershaw'a göre, hapishanede geçirdiği süre hitler'e völkisch hareketinde daha sonraki mutlak üstünlüğünün ve ulu liderliğe yükselişinin doğuşu olarak hizmet etmişti.

    yaygın şekilde bilinen, hitler'in landsberg'deki hapishane koşullarının rahat olduğu ve orada geçirdiği zamanı mein kampf'ı yazarak değerlendirdiğidir. ancak tarihi belgeler hapishane yönetiminin gözleri önünde ağını organize etmeye devam ettiğini ortaya çıkarmış.

    landsberg hapishanesi'ndeki eski kayıt ofisinden geldiği düşünülen materyaller, bavyera'daki behringer müzayede evi'nde 25.000 euro başlangıç fiyatı ile açık artırmaya çıkarılmış. belgelerden yalnızca bir tanesinde hitler'in imzası bulunmasına rağmen, diğer pek çok kayıt hitler'in hapishane hayatını gözler önüne seriyor. kağıt destelerinde hitler'in ziyaretçileri tarafından doldurulan 400'e yakın giriş kartının yanı sıra cezaevi yönetiminin kapsamlı yazışmaları da var. 263 gün hapiste kalan birisi için 400'e yakın ziyaretçi manzarayı ortaya koyuyor gibidir. hatta 20 nisan 1924'te 35. doğum günü için 30-40 ziyaretçi kutlama yapmak için aynı anda içeri alınmış. o sırada hitler hapse gireli yalnızca 19 gün geçmiştir.

    belgelerin bazıları önceden analiz edilmiş makalelerin nüshalarıyken bazıları da daha önce hiç bilinmeyen dökümanlarmış. içlerinde münih halk mahkemesinin verdiği aşırı hafif cezanın bir kopyası da varmış: "şartlı tahliye olasılığı ile landsberg kalesinde beş yıl hapis."

    ortaya çıkan belgelerden biri de, içinde "hitler, adolf" yazan bir girdi bulunan hapishane kayıt defteriymiş. şu şekilde:
    giriş tarihi: 1 nisan 1924. tıbbi muayene sonuçları: "sağlık, orta güçte." boy: 1,75 cm (5'9 ") ağırlık: 77 kilogram (169 lbs.) landsberg'de hitler'le beraber yatan sadık destekçilerinin isimleri de aynı sayfada listelenmiş: friedrich weber, hermann kriebel, emil maurice ve daha sonra vekili olacak olan, rudolf hess.

    hitler hapishaneye kabul edildikten kısa bir süre sonra ziyaretçi kabul etmeye başlamış. darbe girişimine karışmaktan beraat eden erich ludenhorff birçok kez ziyaret etmiş. hitler'in diğer ziyaretçileri arasında ernst röhm, konsey üyesi wilhelm frick ve alfred rosenberg varmış. röhm, frick ve rosenberg daha sonra sırasıyla sturmabteilung'un başı, içişleri bakanı ve nazilerin baş ideolojisti oldular.

    hitler'in diğer ziyaretçileri hayırsever bağışçılar olarak sınıflandırılabilecek zenginlermiş. mesela hitler'in richard wagner sevgisini paylaşan berlinli bir piyano üreticisinin eşi olan helene bechstein. diğer bir ziyaretçi münih'ten, "hitler'in annesi" lakaplı hermine hoffman. belgelere göre, bir okul müdürünün dul eşinin ve temkinli bir ziyaretçinin hitler'e gönderdiği menkul kıymetler de vardır.

    bir mahkum olarak, hitler istediği herşeye sahipmiş. ikinci katta onun bulunduğu kanada "feldherrenhügel" (alm. komutanlar tepesi) veya "generalin tepesi" deniliyormuş. yakın dostu ernst hanfstaengl, hitler'i ziyaretiyle ilgili daha sonra şöyle söylemiş: "bir şarküteriye girmiş gibi hissettim, meyveler, çiçekler, şarap ve diğer alkollü içecekler, jambon, sosis, kek, kutu kutu çikolata ve daha pek çok şey vardı." hitler, cömert hapishane menüsünün sonucu olarak önemli miktarda kilo almış olmasına rağmen, hanfstaengl'in biraz egzersiz yapması yönündeki önerisini reddetmiş.

    belgelerin ortaya çıkışı da çok ilginç. behringer müzayede evinde satışa sunulan bu belgeler 55 yaşındaki bir taksi firması sahibine ait. adamın babası bu belgeleri 1970'lerin sonlarında birinci dünya savaşı'ndan kalma diğer kitaplarla beraber nürnberg'de bir bit pazarından satın almış.

    belgelerin bit pazarına kadar olan yolculuğu nasıl oldu bilinmez ama ihtimallerden biri, amerikalılar 1946'da landsberg'de savaş suçluları için bir hapishane kurduğu sırada çalınmış olmaları. diğeri de üçüncü reich sırasında hitler'in takipçilerinin yürütmüş olması. naziler gücünün doruğundayken, hitler'in vaktiyle kaldığı ve sözde "çok zor günler geçirdiği" bu hapishaneyi bir hac merkezine çevirmişler.

    hapisteki zamanını ideolojisini ve hırslarını detaylandıran meşhur manifestosu "mein kampf"ı yazarak geçirirken, aynı zamanda münih'te bir araba satıcısı olan jakob werlin'e yazdığı bir mektup, hitler'in daha yavan düşünceler için de zamanı olduğunu gösteriyor.

    19 aralık 1924'te serbest bırakılmadan çok önce, hitler çoktan ne tür bir araba satın alacağını düşünüyormuş: "şu anki ihtiyaçlarımı karşılayacak" bir benz 11/40 veya daha güçlü bir motor ile 16/50. karar vermekte zorlanıyormuş. 16/50'nin yüksek rpm değerlerinin daha fazla mekanik problem çıkarabileceğinden endişeleniyormuş. "her iki üç yılda bir yeni araba alamam" diye de eklemiş. tercih ettiği renk griymiş ve "telli jant" istiyormuş :)

    ayrıca araba satıcısından ayrıcalıklı muamele de istemiş. satın alma işlemi için muhtemelen bir kredi alması gerekeceğini, serbest bırakıldığında birçok mahkeme masrafı ile uğraşmak zorunda kalacağını ve bu masrafların tüylerini diken diken ettiğini yazmış. mektupta hitler werlin'den, kendisine nasıl bir indirim yapabileceklerini merkeze sormasını istemiş. hatta özellikle bir 11/40'a göz koymuş: "her halükarda, geleceğim netlik kazanana kadar lütfen münih garajınızdaki gri arabayı benim için ayırınız" diye yazmış.

    ve görünen o ki istediği gri araba olmamış. onun yerine siyah bir 16/50 almış. ve çıkarken yeni arabasıyla şimdi ananızı laciverte boyadım temalı fotoğrafını da çektirmiş. renklendirilmişi.

    ilginç şekilde yukardaki fotoğraf gelişigüzel çekilmemiş. fotoğrafı çeken heinrich hoffman'ın hitler'in salıverişini almanya'ya ve dünyaya görkemli bir şekilde duyurmak istediği belli. arkada görünen tarihi kapının hapishane ile ilgisi yok. aslında burası, hapishaneden bir kilometre ötedeki, eski landsberg şehrinin güney girişi.

    hitler'in mektupla kendisine araba ayarlamasını istediği jakob werlin de hitler'le olan bu erken münasebetinden ötürü daha sonra onursal ss liderlerinden biri olmuş ve savaş sonuna kadar daimler-benz ile nazilerin arabalar konusundaki en önemli irtibat kişisi olmuş. çocuklarının hala traunstein'de bir mercedes bayisi bulunmakta...

    bence ilgi çekici olan bir diğer şey de üzerinde hitler'in imzası olan bir kağıdın bir bit pazarında karşınıza çıkabilmesi. hala almanya'da hitler'e dair izlerin bulunabiliyor oluşu. bu bit pazarı hikayesi bana bir de şunu hatırlattı:
    (bkz: 13bin dolara alınan eşyanın 33milyon dolar çıkması)

    ---

    kaynaklar:
    https://www.spiegel.de/…dsberg-prison-a-702159.html
    https://www.seattletimes.com/…on-hitlers-jail-time/
  • itliğin, serseriliğin, iş bilmezliğin, deliliğin, katilliğin ve daha birçok sayamadığım insana ve insanlığa dair ne varsa hepsinin düşmanı fikirlerin bedene gelmiş halidir.
  • (bkz: pis bıyık)
  • bu adama herşey söylenebilir, fakat aptal olduğunu söylemek de ne bileyim. bunu söyleyen biri lütfen parlamadan önce yazmış olduğu kitabı da okusun. adamın o yıllarda sosyal, ekonomik çıkarımları; parlementer sistemde bulduğu açık ve zaafları, teşkilatlanmadaki hiyerarşi denklemini okuduğunuzda hayrete düşersiniz. öyle karikatürlerde, filmderde alınan taşşağa aldanmayın.

    ha bu hitler'i ve yaptıklarını övülecek hale mi getiriyor? hayır. linç edilmeyi sonuna kadar hakeden bir zat.

    bi de anektod olarak söylüyorum; faşist kelimesi o yıllarda hitler ve kankisi mussolini için hakaret değil kendilerini tanımlama biçimiydi. ideolojileriydi yani faşizm. yani geçmişe dönseniz hitler'le karşılaşsanız, faşist deseniz adam tebessümle "saol gözüm, olduğumuz kadar gayrı" derdi, öyle de garip bir durum tabi bugünün terminolojisiyle.

    bir de mussolini'nin kurşuna dizilen damadının yazdığı savaş günlükleri kitabı okumanızı tavsiye ederim.

    edit: unutmadan hitleri ve nazi hareketini dünyaya musallat eden asıl tarihi gerekçe 1. dünya savaşı sonrası almanlara kafayı kırdırtacak versay antlaşmasıdır. sonra kafayı kırmış ve mühendisliğiyle ünlü alman toplumun vahşetine tanık olduk. savaş bitimi anlaşmaları konusunda dünyaya da bir ders olmuştur.
  • bu öküz herifin türkiye'deki kadar övüldüğü başka bir ülke yoktur sanırım. üşenmedim kendisini övenlerin tezlerini çürütmek ve ne kadar aşağılık bir loser oldugunu göstermek için aşağıdaki maddeleri yazdım.

    1. bütün dünyayı felakete sürüklemiştir:
    ikinci dünya savaşı milyonlarca asker ve sivilin öldüğü ve işkence gördüğü dünya tarihinin en büyük savaşıdır. bu savaşı başlatan insan adolf hitler'in ta kendisidir.
    sürekli yayılmacı bir politika izleyerek sırası ile avusturya, çekoslovakya ve polonya'yı ilhak etmesinin dünya savaşı başlatmaması imkansız olurdu. bu kadar yayılmacı bir ülkeye hiç bir zaman müsade edilemez.
    halbuki südet krizinde ingiltere ve fransa kendisi ile uzlaşmak istemiş ve münih anlaşması imzalanmıştı. anlaşmaya uymayan ve tüm çekoslovakya'yı işgal eden daha sonrasında polonya'ya göz diken kendisiydi.

    2. almanya'nın mahvolmasına yol açmıştır:
    bazı gerzek hayranları kendisinin vatansever oldugunu, almanya için çaba gösterdiğini söylüyor. bu adam kadar almanya'ya zarar veren başka alman yoktur. sayesinde almanya ikiye bölündü, yüzbinlerce alman askeri rusya'da esir düşerek yıllarca köle oldu, hor gördüğü ruslar üstün gördüğü alman kadınlarına tecavüz etti, nefret ettiği sosyalist ideoloji berlin'de ve almanya'nın yarısında ve hatta avrupa'nın yarısında 45 yıl hüküm sürdü. ülkesine böyle zarar vermiş bir loserdır kendisi. sosyalizmin yayılmasına neden olmuş bir enayidir.

    3. hitler şöyle yapsaydı kazanırdı, böyle olmasaydı kaybetmezdi diyenler:
    hitler'in kaybetmesine neden arayıp şöyle olsaydı kesin kazanırdı diyen tipler var. hitler'in savaşı kazanması imkansızdı, bu kadar net. birinci dünya savaşında aynı şartlarda kaybeden almanya ne olacaktı da bu sefer kazanacaktı. olmuyor işte imkansız, zorlamanın anlamı yok. bu gerizekalı adam yıllar boyunca birinci dünya savaşında almanya'nın kaybetmesinin sebepleri üzerinde kafa yorup yanlışları düzeltince kazanacağını umdu. halbuki savaşı kazanmanın imkansız oldugu gerçeğini göremeyecek kadar analitik zekadan yoksundu. abd'ye karşı girişeceğin bir savaşı kazanamazsın. avrupa'ya sıkışmış, lojistik ve hammade sorunu olan bir ülke abd gibi bir ülkeyi yenemez. "e o zaman hammadde sorunu çözmek için slav ülkelerini alırım" nah alırsın. o insanlar da maldı zaten sana köle olmak için beklesinler. rusya'yı işgal edince burada yaşayan halkın tamamını öldürüp köleleştireceğini bu kadar belli edince sovyetler birliği beklediği çözülmeyi yapmadı, direnişi artırdı ve teslim olmadı. sibirya'ya doğru uzanan devasa topraklar ve amerikan-ingiliz yardımı da eklenince alman ordusu daha fazla dayanamadı. kısacası bu savaşı almanya'nın kazanması imkansızdı.

    4. tek kötü o değildi. kaybedince tüm suç ona yıkıldı diyen tipler:
    bir de bu argümanı söyleyenler var. dünyada masum hiç bir ülke yoktur. hele bir savaş sırasında herkes çirkinleşir. ama hitler böylesine büyük bir savaşı çıkararak tüm çirkinlikleri başlatan insandı. avrupa'nın göbeğinde 20.yy ortasında yahudilere sistematik soykırım yaptı. bu diğer büyün soykırımlardan daha dikkat çekicidir. işgal ettiği doğu avrupa ülkelerinde slavlara soykırım yaptı. çok sevilen erwin rommel'in intihar etmesine neden oldu. kötülükleri saymakla bitmez.

    5. diktatördü:
    führer ne ya? biri bunu anlatabilir mi? bir şekilde başa geçmiş birisi führer olacak ve tüm ülkenin kaderine, geleceğine yön verecek. her konuda fikir sahibi olacak ve o ne derse o olacak? bu size gerçekten mantıklı geliyorsa türkiye'nin şu anki halinden şikayet etmeye hakkınız yok. almanya'daki tüm gazeteleri propaganda ile yöneterek, tüm muhalifleri ortadan kaldırarak, kendisine yalakalık yapan salakları yükseltirken kendisine farklı görüş sunan başarılı insanları uzaklaştıran delinin tekidir hitler.

    6. almanya'nın üstün ülke haline gelmesi onun sayesinde olmuştur diyenler:
    en cahiller de bunlar sanırım. almanya'yı almanya yapan hitler'dir diyorlar. almanya'yı sanayileştiren hitler zannediyorlar. 2000 yılından önce türkiye'de buzdolabı yoktu diyenler de bunlar sanırım.
    almanya tarihin her döneminde önemli bir ülkeydi. kutsal roma-germen imparatorluğu avrupa'nın en büyük devletiydi. nazi almanya'sından önceki almanya imparatorluğu en büyük askeri güce sahip devletti. birinci dünya savaşından önce türklerin alman hayranı olduğunu da mı hiç duymadınız.
    alman bilim adamları, filozofları ve sanatçıları 19.yy boyunca üstün başarı gösterdiler. hitler bütün bu askeri, teknolojik ve kültürel mirasa oturmuş ve bunun içine ederek ülkeyi parçalamış bir insandır. almanya'ya hiç bir faydası olmadığı gibi zararı olmuştur.
  • 1942'de, mimarı albert speer kalkınma bakanı olunca atom bombasına ayrılan fonlarda artış olur. almanya'da teoride otto hahn ve werner heisenberg gibi müthiş bilimcilere rağmen bu zahmetli bir işti ve de pratikte yıllarca çalışmayı gerektirir. bu yüzden bu konuda bilimcilerle defalarca toplantı yapan speer'in fikri almanya'nın bunu savaş süresince kullanmasının imkansız olduğudur. hitler de, bu konuda çok değer verdiği speer'in görüşlerini paylaşmış atom bombası konusunda pek ısrarcı olmamıştır. şayet, savaş sırasında bu bomba temin edilebilseydi, hitler, londra ya da moskova'yı havaya uçurma konusunda elinden geleni yapardı.
  • "hitler 20. yy.'ın en iyi hikayecilerinden biridir."

    - slavoj zizek
hesabın var mı? giriş yap