• afrika gazetesi eski ve tekrar değiştirdiği adıyla avrupa gazetesi kitlesini anlayabilmek için bir tanım yapmak gerekir.

    öncelikle kıbrıslı türklerin bir kısmının(%10'u geçmez) türklükle hiçbir ilgilisinin bulunmadığını bilmemiz gerekir. yani türk olarak bildiğimiz bazı köyler, rumca'dan başka dil bilmeyen, yakın bir dönemde bir takım sebeplerle din değiştirerek müslüman olmuş kitleler. bu insanlar dinlerinden dolayı ingiliz sömürge döneminde "türk" olarak kimliklendirildiler. ancak ruhen arada kalmışlık yaşarlar ve ne türk kimliği ne rum kimliğini taşırlar. arada kalmışlık "kıbrıslılık" diye olmayan bir olguya tutunmalarına zorlar.(bir insanın türklük bilinci anne veya babanın en az 6 kuşak türkçe konuşan müslüman olmakla oluşur)

    benim de mağusa'da böyle bir ev sahibim vardı, adam müslüman ama türkçe bilmez, ailesiyle rumca konuşurdu. 74'den sonra kuzeye geçenler türkçe öğrenmişler, ancak ingiltereye göç edenlerin bazıları hala rumca konuşmakta. bu insanlarda doğal olarak en ufak bir türklük bilinci bulunmamaktadır.

    afrika gazetesi ve türevlerinin kitlesi güya sol anlayışa haiz, 74 sonrası toplumda yeteri kadar yer edinemeyen, kktc ile entegre olamamış, hayatındaki tüm olumsuzlukları en güçlü olguya bağlamak isteyen(yaratıcı veya devlet), psikolojik olarak sorunlu insan kitleleridir. içlerinde bu saydığım türk olmayan unsurlar çok olmasa da kemik bir kitle olarak durmaktadır. kimisi de özgür düşünceye sahip olmanın yine tanrı ve devleti sorgulamaktan geçtiğine inanıp bu kavramlara sallayan fularlı entel/dantel ama özünde boş kitlelerdir.

    hani türkiye'de tutunamayan ve manipüle edilmeye yatkın olan alevileri dhkp-c kapar, sunnileri muhtelif şeriatçı örgütler, kürtleri pkk ve türevleri kapar ya, işte kıbrıs'ta da buna müsait tutunamayan bir kitle var her toplumda olduğu gibi.

    işte afrika gazetesi ve avaresi kıbrıs'taki bu açığı amatörce kapatan çatı oluşumdur. çok amatördürler, hatta "acaba mit'in güdümünde muhalefeti manipüle eden bir oluşum mu" diye düşündürür. zira sloganları ve yayınları bilinç altına "evet ne türk ne rum'uz, biz kıbrıslıyız ama rum da tehlikeli, sanki türk olsak daha iyi gibi ama kahrolsun türklük ve türkiye" tarzı yayın yaparlar.

    kitlelerine görüntüde türk ve türkiye düşmanı bir propaganda yaparken, bilinç altına türklük propagandası yapar. tabi beyni yıkanmaya müsait kitlenin bunu anlaması imkansızdır. esasında bunu bilinçli yaptıklarını sanmıyorum, ancak rum'un kendilerine yaşam hakkı tanımayacaklarını ve her türlü ikinci sınıf vatandaş olacaklarını onlar da çok iyi biliyorlar.

    kıbrıslıları bu örnekleri görüp genelleyerek "bunlar türkiyeyi ve türkleri sevmez" genellemesine kapılmayın. kıbrıslıların ezici çoğunluğu gayet milliyetçi, türkçü, atatürkçü insanlardır. ancak bizim medyamız tabi ki köpeği ısıran adamı haber yapacak.
  • afrika ve türkiye ile ilgisi olmayan, sitesinde imamın ordusu kitabının pdf hali paylaşılan yerel gazete.
  • (bkz: afrika)
  • tuvalet kağıdı bile olamayacak pespayedir.

    kumsal katliamı ve kanlı noel olarak bilinen katliamda eokacı teröristler tabip binbaşı nihat ilhan’ın eşi ve üç çocuğunu öldürmüştü. bu pespayenin genel yayın yönetmeni şener levent denen eleman bu katliam ve fotoğrafa bile dil uzatıp katliamı rumların yapmadığına dair şüphe uyandırmaya çalışıyor. rumlar sosyal medyada bunun yazısını göstererek nihat ilhan cinnet geçirip eşi ve çocuklarını kendi öldürdü diye alçakça propaganda yapıyor. sözlük’te de bu alçaklığı yapanlar var. bu alçakların eğer utanması varsa katliamdan sağ kurtulan tanıkların konuşmalarını gösterelim. katliamın olduğu gece evde misafir olarak bulunan ayşe hanım ve kızı ışıl hanım da kurşunlara hedef olmuş, şans eseri yaralı olarak kurtulmuşlardı. ayşe hanım ve kızı ışıl hanım yaşadıkları o korkunç katliam gecesini şurada anlatıyor.

    bu pespaye ve onun kafasında olan kıbrıs türklüğünün az bir bölümünü oluşturduğunu ümit ettiğim mankurtlar iyi bilmeli ki; türk ordusu kıbrıs’a keyfinden gelmedi. rumlar sizi öldürüp öldürüp çukurlara dolduruyordu. türkiye’yi ve başbakanı telgraf yağmuruna tutup türk ordusunu siz çağırıyordunuz.

    “sayın adnan menderes başvekil
    ankara

    bugün köyümüz sinde, hunhar e.o.k.a.’cıların katliam taarruzuna maruz kalarak, beş şehit ve sayısız yaralı vermiştir. maneviyatımız tamdır. acil müdahalenizle ‘mukaddes dava’ bildiğimiz taksim’in gerçekleşmesini bekliyoruz. talih, bugünü görmeği bizlere nasip etmezse büyük milletimiz sağ olsun. sinde halkı” (halkın sesi gazetesi, 17 temmuz 1958)

    “sayın ismet inönü başbakan
    ankara

    “zatıalilerine bir süre önce gönderdiğim mesajdan bu yana durum çok daha değişmiştir. rumlar her an genel bir taarruza geçme hazırlıklarını tamamlamışlardır. bütün lefkoşa ve civarı kurşun yağmuru altında korkulu dakikalar geçiriyor. türk mücahidi mevzilerini muhafaza ederek direnişlerini sürdürüyorlarsa da maalesef mermileri tükenmiş durumdadır. kaymaklı’nın düşmesi korkudan değil bir avuç türk'ün modern silahlarla mücehhez eğitimli yunan askeri karşısında kahramanca direnişten sonra mermilerinin tükenmesi sonucudur. telgrafı hazırlarken aldığım yeni haberlere göre kumsal bölgesinde çarpışmalar çok daha şiddetlenmiştir. bugün erken saatlerde girişecekleri genel taarruzun, mukavemete karar verenlere büyük zayiat verdireceğine şüphem yoktur. bunun yanında binlerce sivilin, rum mermilerine hedef olup katledileceklerine muhakkak nazarı ile bakıyorum. durumu arz ederim. vatan sağ olsun! dr. fazıl küçük” (fazıl küçük, mücadelemizin görkemli günleri, kktc dışişleri ve savunma bakanlığı tanıtma dairesi, istanbul, 1981, s. 207)
  • bugün itibariyle 2001 yılından önceki ismine dönmüş ve logosunu da değiştirmiştir.

    icazetsiz günlük gazetemizin yeni -eski- adı avrupa gazetesi olmuş, logosundaki maymun da eşekle yer değiştirmiş.
  • kktc'nin taraf'ı
  • evet kıbrıslı yaşlı amcaların afrika gazetesi postlarının yorumlarında fikirlerini bilimsel düzlemde tartıştıkları yerdir.

    kimisi türkiye'nin aldığı kararlara sallayıp "biz bunlardan farkılıyz ayırın bizi" diye feryat figan etmektedir. acaba türkiye elini eteğini çekse, askerlerini geri çağırsa ne bok yiyecektir. eoka çeteleri tekrar ortaya çıkıp cayır cayır yakacaktır efendim. o yüzden egemen devlet olmaya değil de yaşamaya çalışın ki biz de canımızı feda ettiğmiz şeyin kutsallığına inanalım. siz bu yorumları yapın diye orada 12-6 ay askerlik yapmıyoruz.
  • ab ve soros fonu yemekten ve dolayısıyla türk düşmanlığı yapmakan gayrı bir misyonu olmayan tuvalet kağıdı.
    aa yine adı değişmiş, n'oldu ya? düşüştesiniz galiba? ürününde bok çıkan işletme habire isim değiştirir ya hani, o hesap ha?
    iliklerine kadar faşist bir oluşumdur. du daha doğrusu, isim değiştirmişler. yeni logosuna değil eşek, nikos sampson fotosu koysa adada kimse-rumlar dahil- şaşırmaz. çünkü tıpkı pkk gibi ağzından barışı düşürmeyip sürekli savaş fırınlarına odun taşımaktan başka bir şey yapmayan çelişki abidesidir.
    yeni durak için:
    (bkz: avrupa gazetesi)
  • rum ziki sıvazlamayı hobi olarak yapan gazetemsi.
hesabın var mı? giriş yap