• bir dilin konuşulduğu sınırlar içerisinde, bölgelere ve sınıflara göre değişen söyleyiş özelliği:
    örn: istanbul ağzı.
    (bkz: lehçe)
    (bkz: şive)
  • bir organ. genellikle kafanin onunde assagi kisimda bulunur,canlilarin cogunun besin alma yeridir,bir kisim canlilar* sevisme amacli da kullanirlar.
  • hayvanlar doğum yaptıktan sonra süt verir. bazı hayvanlar erken doğum yapar. böylece erken süt vermeye başlarlar. bu besin değeri yüksek koyu süte ağız denir. ağız genelde kuvvetlensinler diye diğer hayvanlara içirilir.
  • dilin döndüğü bölge. kendince...
  • mızıka çalar.
  • çok fonksiyonludur. küfür etmeye izin veren organdır. ses çıkarabilme işlerini insanoğlunun hangi noktalara götürebileceğini göstermiş olması nedeniyle önemlidir. dudaklarla estetik bütünlük oluşturur. normal durumlarda besin alınan bölgedir aynı zamanda. misafir ettiği dudaklar öpüşme işinde ön planda yer alır.
  • inegin buzagilamasindan sonra verdigi, lor kivaminda fakat daha akışkan, kaymak lezzetinde süte verilen isim. toz seker katmak suretiyle, hususi olarak cocuklara yedirilir.
  • yörük keçi çobanlarının keçiler doğum yapınca ilk olarak meşe palamudunun içine sağdıkları ve saatlerce közlü külün üzerinde bekleterek pişirdikleri, inanılmaz yoğun kıvamlı ve lezzetli orgazmik yiyecek. üstüne üstlük balla tatlandırılması halinde düz duvarlara tırmanmanız işten bile değildir; öyle de güçlü bir yiyecektir.*
  • bir şive içinde görülen ancak yazıya geçmeyen söyleyiş farklılıklarıdır...
  • büyük kentlerde yırtık kaçan.
hesabın var mı? giriş yap