• (bkz: kendini ağır ceza hakimi sanan öğretmen)

    bunlardan biri de bizim okulda vardı. veliye söyleyemediğini gelip sınıfın içinde arkadaşımıza söylemişti annen toplantıda sakız çiğniyordu diye. ulan çocuk ne yapsın anasına öğüt mü versin.

    sizi öğretmen yapan sistemi kökten silip atmak lazım aslında.
  • sosyal davranış bozukluğu olabilir. sakız çiğnemek bu durumun üstesinden gelmeye yardım etmektedir. ki sakız çiğnemenin bir davranış kusuru olduğuna inanmıyorum. çiğneme tarzı yanlış ve rahatsız edici olabilir, ancak neden sakız bir saygı limiti olsun ki?

    edit: konuyla ilgili soranlar çok olduğu için açıklama gereği duydum. biyolojik olarak sosyal korkuları ve çekinceleri olan birinin sakız çiğnemesi önemlidir. beyin yemek yediğini algılar ve "tehlikeli bir durum olsaydı yemek yemezdi" gibi bir mantıkla korkulacak bir şey olmadığına ikna olur. kusur edindirdiğin beynini kandırmak dururken neden milyonlarca yan etkisi olan antidepresanlar kullanasın, değil mi?
    cakır cukur çiğneyip olması gerekenden daha laubali davranıyorsa burada kızılması gereken sakız değil davranış olmalı. demek ki bu insan rahat olduğu ortamda böyle bir insan. öyle bir insana da hak ettiğin saygıyı göstermediği için kızabilirsin doğal olarak.
  • mesele sakız değil; sakızı çiğneme şeklidir.

    dikkat çekmeyecek bir şekilde çiğniyorsa, ameliyattaki doktor da çiğnesin sıkıntı yok; ama beri yandan, ağzını yarım metre aça aça ağzının içindeki dolguları saydırıyorsa sana; açık ve net olarak saygısızlıktır bu!
  • bazı hocalar da manyak mıdır nedir anlamadım. sanane oğlum velinin ağzındaki sakızdan. bir de çıkarırım demiş. sen çıkar ama dikkat et kocası geri bir yerlerine sokmasın sakızı.
  • eline iğne ucu kadar güç geçse kendinden geçen zihniyete hatta o iğne ucu kadar olan gücü abartıp kendini dev aynasında gören zihniyete örnek bir olay.

    işiniz gücünüz şekilcilik, şov yapmak kime nereden vursam, kime ne desem, kimi nasıl küçük düşürsem de egomu tatmin etsem klasik memur kafası, default gelen bir özellik.
    eleştirel bir memur tiplemesi yaratsan al bu tavrı koy ona sırıtmaz neyse ki çoğu devlet memuru artık sıyrıldı böyle şeylerden.

    karşısında öğrenci var sanan öğretmendir alışmışlar küçücük çocukları ezmeye herkesi ezebileceğini sanıyor tek ayak üstünde durma cezası verseydin bari tam olurmuş.

    ayrıca o sakızı çıkarttırmasını bilirmiş eh bilseydin o halde gelip sözlük köşelerinde ona buna şikayet edeceğine çocuğu çıkartırdın dışarı madem o engelledi seni onun yanında konuşmazdın, bırakın ben şunu yapardım bunu ederdim triplerini, kolay değil yetişkin bir insanın kişisel özgürlüğüne müdahelede bulunmak, önce haddinizi kendiniz bilin sonra başkalarına bildirin.

    sakız değil ha mevzu sakızı savunmuyorum şu tavır yok mu mide bulandırıcı olan o.
  • cehaleti ve görgüsüzlüğünü yücelten yeni türkiye'nin örneklerindendir.
  • çocuk hastalandığında bile ulaşamadığımız veliler var bizim. emin olun bazen öyle durumlar yaşıyoruz ki gelsin, durum sorsun isterse yüzüme bakarak balon yapıp patlatsın, beş tane birleştirip çiğnesin umurumda değil dersiniz.

    ayrıca sakız çiğner ya da çiğnemez önemli olan o değil önemli olan sizinle konuşurken sınırını bilmesi, sizin de sınırınızı bilmeniz. öğretmeniz diye ekstra bi mertebeye ulaşmıyoruz. veliyle konuşurken nasıl cazgır, nasıl çirkin davranan öğretmenler gördü bu gözler. iste sırf iş çıkışı gelmiş de adamın üstü başı kirli diye selamını almayan öğretmenlerin yerine utanıp veliye kendini biraz iyi hissetmesi için kırk takla attığımı bilirim ben. ha birde her veli görgülü olacak ya da sizin kendi ahlak kurallarınıza uyacak diye bir şey de yok. bilmiyordur, cahildir, öyle görmüştür de olabilir ya da en kötü bu durumu umursamıyordur. önemli olan okula gelip öğrenciyi sorması. sizin de buna takılmak yerine öğrenciye odaklanıp gerekli bilgileri vermeniz. hepsi bu.
  • atomu parçaladıktan beş dakika sonra veli toplantısına gelmiş öğretmeni kızdırmış insandır.

    kıymetli öğretmen senin işin velileri hizaya sokmak değil; becerebiliyorsan çocukları eğit beceremiyorsan da zırlama.

    kimse öğretmen ol diye sana yalvarmadı, kafana silah da dayamadı veya babanın hayrına da yapmıyorsun bu işi.

    bir öğretmenlerin bir de doktorların zırlamasını anlamıyorum bu hayatta. sanki zorla bu mesleği seçmişler gibi sürekli bir ağlama ve isyan hali.
  • sakız çiğnemenin adap meselesi olduğu toplumu sikeyim. sonra biz niye hala üçüncü dünya ülkesiyiz. çünkü sakız çiğnemek adap meselesi.
  • normal olan velidir. ben de öğretmenim. öğrenciler benim ikinci geldiğimde ayağa kalkmazlar. konuşurken çoğu zaman parmak da kaldırmazlar. karınları açsa dürümlerini de yiyebilirler. karşımda bacak bacak üstüne de atabilirler. sakız, çiğnerler. üniforma giymeleri konusunda tek cümle bile kurmam. otoritemi bunlar üzerine kurmam, çünkü ben otorite kurmam. ben dersimi anlatırım; isteyen dinler, istemeyen dinlemez.
hesabın var mı? giriş yap