• romantik drama akimiyla cekilen filmler arasinda mutlu sonla bitmeyen en gercekci turk filmlerinden biridir.
    filmin huzunlu yapan faktorlerden biri husnu degil sadri alisikin kendidir. bir erkegin hislenecegi film olmasina ragmen kadinlarin aklinda kalmasi entersandir. topluluk halinde izlendiginde bir tek su cumle cikar agizlardan " yapilir miydi o sadri alisik a " . boylesi bir adamin olmamasindan midir bilemem .sadri alisik in sesi durusu agirlik yapar kadinlarin kalbinde .seven erkek nedir ne degildir e verilesi en guzel cevaplardan biridir .delikanli erkek durusunedir ? gosterir.simarik turk filmlerinde affeden kadin ve erkege kapak olacak bir filmdir

    hatta soylesi bir repligi vardir :
    "müjgan’ın gelinliğini hususi diktirmişler, benim gibi kiralık tel duvak almaya kalkışmamışlar.
    " öyle sevindim ki. mesut ve bahtiyar olsun diye dualar ettim."

    müjgan gibi bende birbirimize ettiğimiz sözleri ettiğimiz yeminleri unuttum. bir daha mahalleye gelmedi müjgan, gelemedi. bizim dar ve eski sokaklara otomobili sığmıyormuş dediler. senede birkaç ay zaten avrupa'daymış dediler. zaman şifalı bir ilaçtır unutursun dediler, unuttttttum bende. hiç aklıma gelmedi. hatırlamıyorum bile müjgan’ı. hatırlamıyorum.."

    ve ne acidir ki asil sorun mujgan in husnuyu paraya tercih etmesi degil, baska bir secimle "husnu" yu terketmesidir.mujgan donmustur filmin en guzel sahnesi burdadir "giden gitmistir donusu yoktur " a ornektir .husnu nun mujgan a son soyledigi cumleler filmin ozeti ,sah damaridir.
    mujgan donmustur.husnu artik donmenin imkansiz oldugunu sadri alisik in en guzel ses tonuyla anlatir.
    ortada bir gercek vardir. donusu yoktur. (bkz: agri dagi efsanesi)
  • ilk kez; "aşk"ın sadece annelere ve babalara ait olduğunu düşündüğüm yaşlarımda izlediğim film. çarpım tablosunu ezberlemek yerine filmde sadri alışık'ın sesini sürdüğü her sahneyi ezberlemeyi tercih etmiştim o zamanlar. komik geliyordu hüsnü'nün müjgan'ı bana. gülmekten gözlerim yaşarıyordu kimi zaman.
    yıllar sonra aşık olup izledim bir de. yine dört defa lacivertti müjgan'ın gözleri. bense gülerek asla yaşartmazdım o kadar gözlerimi.
  • film, afili bir ask hikayesinin yani sira dogu'nun batiya, varosun kente, cevrenin merkeze, ilkelin medeniyete, alt siniflarin ust siniflara duydugu ozlemi ve ozentiyi anlatir.

    --- spoiler ---
    mujgan, husnu yerine zengin adami secer.. iste bu "secim" de soz konusu ozlemi anlatir.. mujan zengin biriyle evlenerek, bir ust sinifa dahil olacak, sinif atlayacak, varosun ve ikinci el esyalarin hukum surdugu kesif dunyasindan kurtulup, isiltili avizelerin dunyasina kavusacaktir.. boylelikle yasadigi fakir semtin dogulu kimligini terk edip, "batili" bir kimligin temsilcisi olmayi planlamaktadir.. ilk baslarda zengin kocasiyla beraber, partilere kosup gulup eglenmektedir.. fakat dogulu, varosa ait kimligini bir turlu birakmayan, birakamayan mujgan'in annesi onun, mujgan'in gormek istemedigi dogulu, koylu yanidir.. bu sebepten kocasi, annesini kovdugunda mujgan pek bir ses edemez.. ama safi batililigi, modernligi temsil eden koca artik mujgan'dan -belki de acik sozle dile getirmek gerekirse- onun "orient" kokeninden bikmistir.. ilk baslarda bu orient koken, kocaya cazip gelmistir, yani bati'ya.. fakat sıkıldıgı vakit, ondan kurtulmak ister.. daha dogrusu eve gec gelerek vs. ile koca, karisi mujgan'a cesitli iskenceler yapar.. koca/bati istedigini yapacaktir ama mujgan/dogu ancak onun bu isteklerini kabul ettigi takdirde bati ile beraber olabilme sansina (!) nail olabilecektir..

    diger taraftan yine dogu'yu temsil eden husnu, uc isi ayni anda yaparak ikinci el esyalari evi icin ancak toparlayabilmektedir.. komedyenlik yaparak (yani hizmet sektorunden) modern/batili (?) konuklarini guldurerek ise, emege dayali islerden kazandigi paranin kat be katini kazanmistir.. yani bir nevi sinif atlamistir.. iste bu noktada, husnu luks bir eve sahiptir ve evinden kovulan mujgan'i bu luks/batili eve getirir.. fakat ortada bir sorun vardir..husnu, mujgan'a der ki "ne sen eski mujgan'sin, ne de ben eski husnu".. yani ikisi de eski dogulu kimliklerini tasimamaktadir.. bununla birlikte her ikisi batili bir kimlige de sahip degildir.. bu da, batili bir hayalin pesinden kosan mujgan ve dolayisiyla husnu'nun bir kimlik bunaliminda olduguna isaret eder.. dogulu olup, batili olmaya calisan ama ikisinin arasinda sıkısıp kalan kayip ruhlardir husnu ile mujgan'in ruhlari..

    ikisinin bu durumu da osmanli'dan sonraki batili olmaya calisan turkiye'nin durumuna benzerlik gosterir.. turkiye de cumhuriyetten itibaren batili olmaya calisip, dogulu kimligini terk etmek, batili/modern/merkez olmak istemistir.. fakat durumu bir "araf"tir.. zengin kocasinin mujgan'a olan tutumu, ab'nin su anki turkiye'ye davranisina benzerlik gostermektedir.. eger salih guney'in canlandirdigi zengin koca, mujgan yerine ust siniftan biriyle evlenseydi, mujgan'dan bekledigi fedakarliklari -kocanin eve gec gelmesine, baska kadinlarla oynasmasina mujgan'in ses etmemesi vs.- bu sefer olmasi muhtemel zengin karisindan bekleyemeyecekti.. ab de turkiye'ye takindigi ikiyuzlu tutumu, simdi uye olan bircok adaya sergilememistir.. turkiye'den istedigi seyleri bugunun uyeleri olan, zamanin aday ulkelerinden talep etmemistir.. eger mujgan/turkiye batili olan kocayla/ab'yle birlikte olmak istiyorsa, kocanin taleplerini kosulsuz yerine getirecek ve hosuna gitmeyen davranislari kabullenecektir.. yoksa mujgan'in/turkiye'nin yeri dogu'yla bati arasindaki bir kimlik bunalimidir..
    --- spoiler ---
  • "o müjgan için o müjganla hüsnü'nün hayalleri, ümitleri için sen de ağla benim gibi
    o müjgan ki en büyük matemlere layıktı.
    ama sen ama sen
    daha ne istiyorsun benden...."
  • hüzünlü şiirsel sıcak samimi ve zamanına göre mükemmel bir film
  • müjgân, annesiyle beraber salih güney'in arabasına atlayıp mahalleden gidecekken hüsnü* sesi titreyerek, boynunu bükerek şöyle seslenir bir köşeden:

    - müjgân!
    etme müjgân, gitme. bırakma beni, öldürme nolur.
    bak, nışan yüzüklerimiz hazır, aynalı konsolumuz, topuzlu karyolamız, kiralık gelinliğin, her şeyler, her şeylerimiz hazır..

    ne var ki müjgân biner arabaya, hiç dönmemecesine [dönüp de umduğunu bulamamacasına], mahallelinin yuhalamaları arasında basar gider. hüsnü yıkılır.

    - beddua etme müjgân'a..
  • tüm zamanların en gerçek en samimi karakterini,hüsnü'yü tanımamıza vesile olmuş film.gerisi bahane, müjgan falan hikaye.
  • "merhaba müjgan, merhabalar olsun" repliği ile 'merhaba'nın anlamını değiştiren, sadri alışık ın sırtına yükleyip taşıdığı bambaşka bir film..
  • sadri alisik'in ironikomikdramatik finali gercekten de basyapittir.

    --- spoiler ---

    husnu'nun mujgan'i onun icin dosettigi eve getirdigi final sahnesinde, bir yandan mujgan'a "iste bak butun bunlari senin icin hazirlattim, evi dosettim, eski gunler he mi?" filan derken, diger yandan da "sen paraya sattin beni, simdi mutlusundur mesudsundur bu esyalarla" minvalinde bahislerle de ayar verir. fakat mujgan "yeter yeter, soyleme boyle seyler..." diye zirlayinca da, "yeter tabi saka soyledim zaten" der. saka soyledim tam da sadri alisik jargonundan bir kelimedir, yumrugu mideye oturtmaz da sanki sadece yoklama yapar gibi saka yaptim diyip gardini dusurur mujgan'in. fakat kanaatimce senaristin mujgana bictigi rol tam bir moron roludur. zira final tiradinda "bak hayalini kurdugumuz evimiz var, istedigimiz herseye sahibiz artik, herseyimiz var, paramiz da var, ama git ara bagir cagir bul getir, husnu ile mujgan da gelsinler buraya" diyerek muthis bir ironiyi sergilediginde husnu, mujgan o'na, "anlamadim??!" diye cevap verir. neyini anlamadin lan allahin sosyomat kizi kilikli mujgan'i, daha ne anlatsin adam, turk sinema tarihinin en nefis repliklerinden birini soylemis sana, sen hala "anlamadim??!" diyosun. tabi senarsitin vaktiyle, olasi bir terkedilme sonrasinda, zengin adama giden butun kadin tipolojisi icin "moron" secimi yapma ihtimali de sozkonusu burda belki. mujgan'a da bu kadar kizmamak lazim ama, anlamadim ne ya!

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap