• (bkz: ayna nöronlar)
    (bkz: empati)
    (bkz: gelişmiş frontal korteks)
    (bkz: irade) [otokontrol anlamında]

    bunlardan birinin eksik olduğu kişiyle dost olmam. beni hiç yanıltmamıştır.
  • her dine mensup insan ahlaklı değildir, din ayrı ahlak ayrı bunun ayrımı yapılırsa o zaman ahlakın mihenk taşı yerine oturur. cennet için, tanrı için, ödül için, hava için değil ahlak olması gereken şeyi olduğu için yapmak o kadar basit.
  • ahlakın ne olduğunu, o başımıza geldiğinde, yakin ile şahit olduğumuzda anlarız ancak.

    dünyadaki hiç bir değerle kıyas ve takas edilemeyecek gerçek şahitlik.

    bu işin başıda, nefsini bilmek, içindekileri itiraf etmek. terbiyelenmek bunun akabinde başlar.

    benlik etrafını örmüş otomat kalıplar şuurlu bir yansıma değildir.
    gerçek ahlak kökten bir renk değişimini gerekli kılar. boyanın renginin tamamen değişmesi.

    kopyala yapıştır huylar gerçek değil, egonun kimliği üstüne aldığı roldür.
    gerçek ahlak zuhur ettiği anda, kişi bu ansızın ortaya çıkan davranışının, egosu ile ilintili olmayan bir huylanma olduğunu anlar. ama nabız düştüğünde sonrasında madalyayı benliğine takıştırır.

    bir kahramanlık anına şahitlik ettiğimizde, kahramanlıkla vasıfladığımız kişi, o andaki davranışı tüm egosunun dışındadır. çünkü benliğe, hakiki ahlak sahibi tarafından, polisin olay yerindeki vatandaşın arabasına el konulması gibi el koyulup sonrasında aynen yerine koyulmuştur.

    ahlakın gerçek sahibini tanıdıkça, ego günden güne erimeye yüz tutar. ruh nefse galebe eder hale erince, benliğe yalnızca olanlara tanıklık etmek düşer. zuhur eden her durumda, gerçek kahramanı, terbiyeliyi, en güzel ince huyları nakşedenin işlerini seyrede seyrede mutmain olmak kalır.

    gerisi sadece kupkuru felsefe;
    o ahlak ile aydınlanır gece.
  • (bkz: orta sınıf)

    çok zengin ve çok fakir kesimlerde bilinen ahlak kuralları işlemez. orta sınıf bekçi vazifesi görür...
  • girmemem gereken siyasi bir diyalogda, karşımdaki kişi "hocam, açlığın olduğu yerde ahlak olmaz" gibi bir cümle dile getirmişti.
  • en önemlisi empati bence. empati yeteneği olan insanların hem zeki hem ahlaklı hem de iyi bir insan olduklarına çoğu kez şahit oldum.

    oyumu empatiye basıyorum. ikinci olarak ise otokontrol.
  • pek de bilinebilecek bir şey değildir çünkü daha ahlakın ne olduğu -veya olması gerektiği- hakkında ortak bir görüş yoktur. hangi eylemin ahlaklı olup olmadığı konusu, hatta örnek olayın ahlaki açından bir tartışma teşkil etmesi bile toplumdan topluma; yine o toplumların kültürlerine göre değişir. yani bu açıdan, çoğu soyut insan üretimi kavram gibi ahlak diye bir şey aslında -belki de- yoktur. ahlak; muhtevası gereği, lineer bir düzlemde, herkesin çeşitli sıkıntıları aşıp sonra yine herkesin ulaşacağı olası tek bir erdem kapısı olsaydı, belki o zaman gerektirdiklerini tartışabilirdik.
  • hoşgörü ve saygı....
  • ahlak toplumdan topluma hatta kişiden kişiye değişen bir kavram olduğu için gereklilikleri yere ve kişiye göre değişiklik gösterir.

    örnek vermek gerekirse, siz bir arkadaşınızın eski sevgilisi ile sevgili olmayı ahlaksızlık olarak görürken bir başkası öyle görmeyebilir.
hesabın var mı? giriş yap