• (bkz: #10716003)
  • diğer tüm ayetler gibi insanlığın mutluluğu ve huzuru yakalama yöntemlerinden bazılarını gösteren ayettir.
    bunları yapmadınız da ne oldu? pek mi mutlusunuz hayat çok mu güzel, sokaklara çıktınız bedenim benimdir deyip soyundunuz sanat dediniz soyundunuz özgürlük dediniz soyundunuz namazı kılamdınız orucu tutmadınız itaat etmediniz, ne oldu ha?
    seni yaratandan daha mı iyi bilecektin sana neyin iyi geleceğini.
  • belirgin bir kişinin cinsel hayatını koruma altına alan cümleler.
  • (bkz: pampak) vs (bkz: bombok)
  • yine tek bir kuran ayeti üzerinden öncesini ve sonrasını sorgulamadan yorumlanmaya çalışılıyor. kaç kere dedik "kuran ayetleri tek tek incelenmez bir bütün olarak ele alınır" diye. kuranın kadınlara ne kadar büyük ayrıcalıklar verdiğini bilmeyen öğrenmeyen okumayan zihniyet tarafından kullanılmaya çalışılan ayettir. gerçekten kör cahil birine dinin modernliğini anlatmak çok zor ama tahsil görmüş cahillerle uğraşmak daha da zor. allah akıl fikir versin diyorum.
  • ahzab- 59
    "ey o peygamber! zevcelerine ve kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına hep söyle: cilbâblarından üzerlerini sıkı örtsünler, bu onların tanınmalarına, tanınıp da eza edilmemelerine en elverişli olandır, bununla beraber allah bir gafûr rahîm bulunuyor"
    nur- 31
    mümin kadinlara da söyle: gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. görünen kisimlari müstesna olmak üzere, zinetlerini teshir etmesinler. bas örtülerini, yakalarinin üzerine (kadar) örtsünler. kocalari, babalari, kocalarinin babalari, kendi ogullari, kocalarinin ogullari, erkek kardesleri, erkek kardeslerinin ogullari, kiz kardeslerinin ogullari, kendi kadinlari (mümin kadinlar), ellerinin altinda bulunan (köleleri), erkeklerden, kadina ihtiyaci kalmamis (cinsî güçten düsmüs) hizmetçiler, yahut henüz kadinlarin gizli kadinlik hususiyetlerinin farkinda olmayan çocuklardan baskasina zinetlerini göstermesinler. gizlemekte olduklari zinetleri anlasilsin diye, ayaklarini yere vurmasinlar. ey müminler! hep birden allah'a tevbe ediniz ki, kurtulusa eresiniz.

    elmalılı
    "33- ve evlerinizde oturun. kelimesi arapça'da "karar" mastarından emir olup, kelimenin aslı 'dir, gibi, yani evlerinizde oturun. ilk cahiliyet dönemi kadınlarının dışarı çıkışı gibi çıkmayın, yani islam'dan önceki cahiliyet adeti gibi süslerinizi göstererek ve görünmek için kırıtarak çıkmayın. bu ayet bu emir ve yasak ile resulullah'ın hanımlarına yalnız "tesettür"ü değil, özellikle "hıdr"i, yani yabancı erkeğe hiç görünmemek demek olan "muhaddere"liği dahi vacip kılmıştır. diğer islam kadınları için ileride geleceği ve nûr sûresi'nde geçtiği üzere tesettür vacip ise de, "hıdr" vacip değil müstehaptır. bütün islam kadınlarının da peygamber'in hanımlarının hayat tarzını ve ahlakını örnek edinmeleri elbette bir hakları ve şerefleridir. fakat hepsine muhaddere olmaları farz olsaydı, bunda güçlük olurdu. onun için ilerde

    "ey peygamber! hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle: bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman örtülerini üstlerine alsınlar, vücudlarını örtsünler!" (ahzab, 33/59) ayetinde tesettür emri bütün müminlerin hanımlarına genelleştirilmiş olduğu halde, burada "evlerinizde oturun." (ahzab, 33/33) emri ile "sizler herhangi bir kadın gibi değilsiniz." (ahzab, 33/32) diye nitelenen peygamberin hanımlarına hitaben gelmiştir. ve ancak ehli beyti olma, (resulullah'ın aile fertleri) nitel i ği ile, bu emirlerin peygamberin kızlarını dahi kapsadığı anlatılmıştır. fakat bundan evlerinizde hiçbir iş yapmadan boş boş oturun gibi bir mânânın anlaşılmaması için buyuruluyor ki, evlerinizde durun da namaz kılın ki, bununla önce kibirli ve böbürlen e n kimselere benzemekten sakınılmış olur ve zekat verin, bu da kerîm, rahîm olan allah teâlâ'nın güzel gördüğü ahlâkla ahlâklanarak, o'nun rezzak (rızık veren) ismine niyabetle kulluk etmektir. şüphe yok ki zekatı vermek için, gerçekten ihtiyacı olan f a kirleri anlayıp dinlemek çok önemli bir iştir. ve bundan onların zekat verecek nisaba sahip bulundukları da anlaşılır. değilse bundan böyle sahip olacakları bu emir ile müjdelenmiş olur. ve daha allah'a ve resulü'ne itaatlar yapın. mükellefiyetler sade c e zikrolunan ibadet çeşitleri değildir. allah ve resulü daha neyi emreder ve yasaklarsa onları da tutun. bunlar baskı ve güçlük değil midir? hayır allah teâlâ sırf şunu istiyor kiri, yani şan ve şerefinizi kirletmek ihtimali bulunan günahları sizden uzaklaştırsın ey ehli beyt! de sizi tertemiz pampâk etsin. ehli beyt, peygamberin ehli beyti, peygamberin ailesine özel olarak mensup bulunan bahtiyarlardır, resulullah'ın aile fertleridirler."
  • bir önceki ayette peygamber (s.a.v) hanımlarına hitaba başlanıyor diye kaç kere denmişse de geçinmeye gönlü olmayanların sözde eğlenceye vurdukları ayettir.

    bu tip yaratıkların takip ettiği bir şahsın sözlerini kırpıp yayınla, hemen "konuşmanın başını kıçını kesmişsin." derler.

    bir ipucu vereyim: bunlar genelde önce hadisleri inkar eder, komple atarlar. "kur'an müslümanıyız, kur'an'daki gerçek dini anlayacağız." derler. hadis, tefsir okumadan mealden bir şey anlamayıp ateist olmaya karar verirler.
  • "tanriniz kadınlara evde oturun diyor." diyoruz. ayetin bütün kadinlardan değil, peygamberin eşlerinden bahsettiğini söylüyorlar.

    "peygamber, esleri icin ısmarlama ayet indirmiş." diyoruz. allah'ın, peygamberin eşleri üzerinden bütün müminelere mesaj verdiğini söylüyorlar.

    "ıste bakin, yani kitap bütün kadınlara evde oturun diyor." diyoruz. "cimbizlama yapma, önceki ayette peygamberin kadınları diyor." diyorlar.

    *
  • şiîlerin bağlamından koparıp çarpıttı bir ayettir.

    (ahzab 33/33): “evlerinizde de ağırbaşlı olun. önceki cahiliye döneminde yapıldığı gibi güzelliğinizi öne çıkarmayın! namazı düzgün ve sürekli kılın, zekatı da verin. allah'a ve elçisine gönülden boyun eğin. ey nebi'nin ailesi! allah sizden sadece, pisliği uzaklaştırmak ve sizi tertemiz kılmak istiyor.”

    ehl-i beyt, “ev halkı” yani “aile” anlamındadır. bu kavram üç ayette geçer. birincisi ibrahim aleyhisselamın (hud 11/73) ?ikincisi musa aleyhisselamın ailesi anlamındadır (kasas 28/12). bu ayette ise muhammed aleyhisselamın ailesini ifade eder. şiîler bu ayeti, bağlamından kopararak muhammed aleyhisselamın eşlerinin onun ehl-i beyt’inden olmadığını, ehl-i beyt’in, sadece ali ve fatıma'dan olan torunları olduğunu iddia ederek onların masumluğuna bu ayeti delil getirirler. ayette müennes /dişil siğanın kullanılmayıp müzekker /eril siganın kullanılmasını, kendilerine delil göstermişlerdir. oysa arap dili açısından müzekker siganın kullanılması, muhammed aleyhisselamın kendisinin, bir erkek olarak aileye dahil olmasından dolayıdır. bu kullanım, diğer iki ayette de vardır.

    öncesi ayetler ile ilgili (bkz: #130931978)
  • ibn sîrîn'den şöyle rivayet edilmiştir: sevde anamiza "kardeşlerinin evlerinden çıkıp dolaştığı gibi sen de evinden çıkmaz mısın?" diye sual edildi. o da "umre ve hacceyledim, arkasına rabbim evimde oturmamı emretti. allah'a yemin olsun ki evimden çıkmayacağım." dedi.

    sevde anamız ömrü boyunca evinden dışarı çıkmadı. ancak vefat ettiği vakit cenazesini evinden çıkarttılar.

    |cessâs, ahkâmu'l-kur'ân, ahzâb 33
hesabın var mı? giriş yap