• aynı zamanda 'kendin olabilmek' için bir anahtardır.
    herkes 'aşk'tan söz etmiş. farklı yorumlayacağım.

    kelimelerin , klişelerin ve etiketlerin sizi nitelememesi kadar güzel birşey var mıdır. herhangi bir yerde çevrenizdekiler için kullandığınız cümlelere bir bakın. 'o şöyledir. böyledir. solcudur. şüphecidir. fanatik fenerlidir. kitap kurdudur. orospudur. nekrofilidir. vs. vs.' (verdiğim sadece örnek , örneklere karşı bir eleştrim yok) etiketlenmek , nitelenmek , bir anlama ait olmak (anlamsız olmak değil bu) bunlara sahip olmamak 'bilinmemek'tir. bilinmemek keşfedilmeyi getirir ve keşfedilmek (keşfetmek kadar) muhteşemdir.
  • "yük olur muyum diye düşündüğün yere ait değilsin. kendini kısıtlamak zorunda hissettiğin yere ait değilsin. anlatamadığın yere ait değilsin. anlaşılmadığın yere ait değilsin. kendini kendin gibi hissetmediğin hiçbir yere ait değilsin. gurbetin de esaretin de bu yüzden."
  • bazen cok guzeldir. ask meskten bahsetmiyorum. sosyali daha genel alalim; misal, ortak sosyal kaygilari kullanarak sah damardan yakalamaya calisanin evrenine ait olmamak. ay em bed tribi geceli yillar oluyor o degil, ama su dunyada hele de sosyalizasyon alaninda varolan binlerce entrikaya, dedikoduya ait olmamak, o yuzden de insana ve sunacaklarina acik olup, baglayici unsurlarina bilerek ait olmamak. buyuk bir yalana, bir organizasyona, etiketlerin cazibesine ait olmamak; ailene, sevgiline, canin dostlarina ait olmamak; kadinlar arasi iliskinin can damarlarindan birini kesen kislancliktan mutevellit canini sikmaya calismalara ait olmamak, yandas gorunenlere bile ait olmamak; hickimseye ve hicbir seye ait olmamak; dusman olmadan ait olmamak. yani cogu zaman huzurlu, guzel, kafa dinlendirici, ve kendinle butunlestirici ait olmamak.
  • herkese ve her ortama aitmiş gibi görünmeye neden olandır kimi zaman.

    tüm şeylerle arana mesafeler girer, gördüğün hiçbir şeyle hiç kimseyle derin bir bağlılık duygusu kuramazsın neyi seçsen eksik kalacakmış gibi gelir zaten de seçemezsin istesen de çünkü orada değilsindir, onunla değilsindir o değilsindir yaşadığın her neyse. ne kadar uyumlu göründüğünle ilgili değildir ya da etrafınla ne kadar mücadele ettiğinle de ilgili değildir. aksine bağları sıkı olan insanlar sürekli bir çatışma ve kaçış alanı ararlar yaşadıklarından. ait olmayanların böyle bir çatışması yoktur, o bir şeyler yaşamaya engel olamadığı için aitmiş gibi yaşamak durumundadır. gidebileceği ait olabileceği herhangi bir durum olmadığı için mecburdur yürümeye, yaşamaya ölmediği sürece.
  • iki yılı aşkın süredir aynı yerde çalışmanıza karşın size ait bir kupa dahi edinmemişseniz, misafirler gibi hala şirketin bardaklarından içiyorsanız çayınızı,
    evet siz ait hissetmiyorsunuz.
  • "kimseye ait olmamak, kendime bile!
    durmadan gitmek, sonu olmayan
    bir yokluğun peşinde."

    fernando pessoa (uzaklıklar, eski denizler)
  • yük olur muyum diye düşündüğün yere ait değilsin.
    kendini kısıtlamak zorunda hissettiğin yere ait değilsin.
    anlatamadığın yere ait değilsin.
    anlaşılmadığın yere ait değilsin.
    kendini, kendin gibi hissetmediğin hiçbir yere ait değilsin.
  • aidiyet hissedememekden kaynaklanabilcek durum.bazen kendini kalabalığın içinde ufalıp görünmeyecek kadar küçük böcek gibi hissettirebilen durum aynı zamanda.birileri birşeyler konuşuyor,gülüyor ve o insanlar aslında birer canavar,senin dilinden konuşmuyor,kimdir bunlar ve nasıl gelmişindir oraya. içinden bir ses 'evet ben buraya ait diilim,ya farkedilmemek için kıpırdamadan bu kargaşayı izlemeliyim sessizce,ya da bir an önce biri üstüme basmadan kaçmalıyım inime' der.
  • once sig gelen bir ortamdan (orta okul (bkz: aaal)) kacarcasina gidip, yeni insanlar tanimak, orada (lise (bkz: afl)) her aradigini buldugunu sanip avunmak, kendini cok yuce olduguna inandirip gerceklikten kopmak, ego zirvedeyken ozgurluge yelken acmak (universiteye gitmek (bkz: odtu)), lisedeki dost bilinenlerden kazik yemek, yeniden yenilere sarilmak, yenilerden de kazik yemek, hemen ardindan sirdastan uzak kalmak (bkz: kavorka), son sene boyunca algilara ters ortama (bkz: odtu molekuler biyoloji ve genetik) kendi basina gidip gelmek, butun bunlar olurken iki sene boyunca ruhundan (bkz: k mno4) uzakta yasamak zorunda olmak, huzura erecegin gun icin surekli calismak, sonunda almanya'da guzel bir yerden (bkz: embl) birlikte doktoraya kabul almak, bir kez daha yenilerle tanismak, sevimli olmaya calismak, surekli yanilmak, bir de yabancilarla kulturel kopukluklar arasinda kendini ifade edememek, toplamda nerden baksan son 8 senedir, ic dunyada yasamak, hayatta ruhum dedigin kisiyle kenetlenip kalakalmak; ama asla ve asla bir yerlere entegre olamamak kafamdaki tanimdir ve verebilecegim en guzel ornektir. yasadiklarimdan daha iyi tanim veremedigim ve sevgili gunluk tarzi yazdigim icin, sonucta sozluge de yabanci kalmak.
  • kendini yabancı hissetmek.
hesabın var mı? giriş yap