• sayın bülent arınç'tan öğrendiğimiz değişik bir hitabet biçimi... insanlarımıza eski bir istanbul beyefendisi edasıyla nezaketli bir konuşma adabı ve kendine güvenli bir duruş kazandırabilecek bu sanatın nasıl yapıldığına tam olarak vakıf değilim ama şöyle bir diyalog olabileceğini düşünüyorum:

    - ekonomi böyle güzel, ak parti şöyle bir numara en büyük, her şey güllük gülistanlık, durmak yok yola...
    - yüzümüz gülmüyor vekilim!
    - efendim? buyur, anlat bakalım nedir derdin?
    - sayın veki...
    - kalk ayağa!
    - sayın vek...
    - önce kendini tanıt!
    - ben süle...
    - gel buraya! tamam, buyur konuş!
    - bu fiyatlarla geçinmek imkansız, öldük vekilim...
    - artistlik yapma lan! ticaret yap. bak ben de maaşım yetmediği icin ticaret yapıyorum. sen de yap. ben ülkemi adeta pazarlamakla mükellefim. kafanızı açın, bizim kavgamız çiftçi ile değil, çiftçi görüntüsü altında provokasyon yapmak isteyen gafiller ile ilgili. yalan söylüyorsunuz! bu kadar utanmazlık olur mu! ne demek öldük? beni arıyorlar, geçen sene sattığım üzümün parasıyla roket fabrikası açtım, fındıklarla burj al arab yaptım diyorlar, teşekkür ediyorlar. yalan konuşma!
    - borçlarım diz boyu vekilim, hangi parayla ticaret yapayım... buradaki bütün arkadaşlar şahit...
    - ekonomi gayet iyiye gidiyor. durmak yok. bu yol devletin yolu. milletin doldurduğu meydanları, ak partili olsun, olmasın bütün insanları siyasetin merkezine insanı yerleştiren bir felsefeyle yolumuza devam ediyoruz. uzun cümlelerden oluşan yeni bir demokrasi nutku, eşitlik söylemleri, halkın iradesi vs vs... daha ne istiyorsun?
    - ben de ak partiliyim.
    - şimdi bunları mı dinleyeceğim ben? ak partili gibi konuş o zaman!
    - peki, madem öyle istiyorsunuz... (ak partili gibi konuşma on) yeter be, yeter! dinleyeceksin tabi! sen benim vekilimsin, ben seçtim seni ben! akp'li olsam da olmasam da sen beni mecliste temsil ediyorsun, farkındasın değil mi?
    - vaay, bu iyi çıktı, karşılık da veriyor...
    - veriyor tabi! ak partili gibi konuş dedin, konuşuyoruz biz de! seçim istiyoruz, seçim! iktidardaki ve muhalefetteki bütün milletvekili arkadaşlarını da al git! öldürdünüz bizi be, ayıp!
    - seçim istemekle olmaz, hayatında iki koyun gütmemis adamların demesiyle seçim olmaz.
    - ben çiftçiyim, çobanım! sen...
    - ben çobanın daniska...
    - ben konuşurken dinleyeceksin! halkın lafını kesemessin! ben daniska maniska anlamam... ben çobanım, senin güttüğünden çok koyun güttüm... yıllardır da bu ülkenin vatandaşıyım, senin gibisini de çok gördüm... laf aramızda ata binmesini de iyi bilirim...
    - ben çobanın daniskasıyım, sen istediğin kadar koyun gütmüş ol... gazeteler, ‘muhtar bile olamaz’ demişti. ben vekil oldum.
    - vekil olmuşsun amma ad... olamamı...

    genellikle diyalog daha fazla uzamadan demokratik bir şekilde kesilir...
  • ak partili değilim ama...
  • bizim bir yeğen var, onu bir belediyede işe soksak abi allah rızası için.
    sınava girmiş kazanamamış ama bizim teşkilattandır abi.
    akpli olmayan gavur çocukları mı girsin yani. kağıthane'de chp'li çalışan varmış, onu çıkarıp bizimkini alırız abi. rizeli tabi abi güneysu'lu hem de.
  • şübhe
    kalb
    bitab
    sebeb
    ahbab
    cevab
    şeklinde p lerin b olarak yazılması ve söylenmesi şeklinde konuşmaktır.
  • "ak partiyi desteklemiyorum ama..." diye devam eden cümlelerdir.
  • gödünün gılıyık.
  • - hamdolsun bu yıl da ekinler dize kadar, gel gidek bize kadar. ee şey, bu diz boyu ekinlere iyi bir taban fiyatı vermeyi düşünüyoruz.
  • (bkz: velev ki)
hesabın var mı? giriş yap