ak parti'nin neden kazandığını anlamayan muhalif

• anlayanlar anlatsın dediğim başlık.
  
  akp'ye oy verenlere soruyorum arkadaş şu 13 yıla bakınca bi ülkede önemli konularda sürekli farklı ve zıt politika yürütüldü:
  
  *dış politika-komşularla sıfır sorun dediler, abd israil dost dediler, avrupa birliği hedef dediler,esad kardeşim dediler %50 verdiniz
  
  abd israil avrupa birliği bize düşman bizi engelliyor kıskanıyor esad düşman diktatör cani dediler, komşularla düşman olduk%50 verdiniz
  
  kıbrıs rum kesimiyle ermenistanla dost oldular %50 verdiniz, düşman oldular %50 verdiniz
  
  *iç politika-pkk ile apo ile kandil ile görüşmek lazım silahla olmuyor dediler %50 verdiniz, pkk düşman kürtler siyaset yapmasın biz yaparız, son terörist kalana kadar silah dediler %50 verdiniz
  
  milliyetçilik olmaz ayaklar altına aldık dediler %50 verdiniz, milli ve yerli olmazsa olmaz asıl milliyetçi biziz dediler %50 verdiniz
  
  cemaat candır dediler %50 verdiniz, cemaat düşman dediler %50 verdiniz
  
  aleviler romanlar açılım dediler %50 verdiniz, aleviler dinsiz romanlar önemsiz dediler %50 verdiniz
  
  azınlıklar ezilmiştir biz azınlıklara her yolu açacaz dediler %50 verdiniz, azınlıklar hain gitsinler başka ülkeye dediler %50 verdiniz
  
  ileri demokrasi dediler %50 verdiniz, demokrasiye gerek yok sandık yeterli tek adam tek güç dediler %50 verdiniz
  
  *ekonomi-dolar 1.5 tl oldu %50 verdiniz dolar 3 tl oldu, işsizlik yükseldi enflasyon fırladı %50 verdiniz
  
  israf haram dediler makam arabası olmaz dediler %50 verdiniz, saray yaptılar makam arabası yetmez 3 katı lazım dediler %50 verdiniz
  
  toki lazım bina lazım beton lazım dediler %50 verdiniz, yerleşim yatay olsun dediler %50 verdiniz
  
  inşaat medeniyettir dediler %50 verdiniz, inşaatla kalkınma olmaz dediler %50 verdiniz
  
  özelleştirme iyi dediler sattılar %50 verdiniz, devlet malı satılmaz dediler %50 verdiniz
  
  dünya sistemi gereği para aktı ülkeye rezervimiz dolu sıcak para çok dediler %50 verdiniz, rezerv düşünce önemi yok zaten ekonomi çoh iyi dediler %50 verdiniz
  
  petrol 120 dolardı benzin bu yüzden pahalı dediler %50 verdiniz, petrol 60 dolar oldu benzin yine zamlandı %50 verdiniz
  
  asgari ücrete, memura zamma kaynak yok zaten maaşlar yeterli ekonomi çöker dediler %50 verdiniz, asgari ücret emekli maaşı az yetmez kaynak da var dediler %50 verdiniz
  
  faizler yükseldi %50 verdiniz düştü %50 verdiniz
  
  yolsuzlukla savaş dediler %50 verdiniz tarihi yolsuzluk yaptılar %50 verdiniz
  
  *eğitim- 13 yılda defalarca bakan ve sistem değişti bi a oldu bi z oldu, sınav sistemleri her sene değişti, kpss zulümdür dediler %50 verdiniz kpss olmazsa olmaz dediler %50 verdiniz
  
  *sağlık-sağlık ücretsiz olmalı dediler, özel hastanelerden fark alınmaz dediler, bıçak parası muayene parası haram dediler %50 verdiniz, özel hastane ücretleri fırladı, bıçak muayene parası devlet eliyle alındı %50 verdiniz
  
  *ordu- asker uzak dursun konuşmasın etkisiz olsun dediler %50 verdiniz, son dönemde her olayda askeri yanlarına aldılar %50 verdiniz
  
  bedelli askerlik haksızlık olmaz dediler %50 verdiniz bedelli çıkardılar (iki defa) %50 verdiniz
  
  analar ağlamasın şehit cenazesi gelmesin dediler %50 verdiniz şehitlik şerbettir ben de şehit olsam keşke dediler %50 verdiniz
  
  uzattım biliyorum, özet geç diyenler için konuyu bağlamak gerekirse;
  
  13 yılda önemli önemsiz hemen her konuda birbirinin zıttı politika, eylem ve söylem yürüttüler siz her zıt politikaya da %50 oy verdiniz, ak dediler %50 verdiniz kara dediler yine %50 verdiniz. samimi olun siz bu adam ne yapsa savunacak ve oy vereceksiniz. bugün chp veya herhangi bir başka parti sizin bütün dertlerinizi çözse dünyanın en iyi politikasını sunsa siz yine %50 vereceksiniz.
  
  yok öyle değil diyen varsa samimiyetle, lütfen yazsın yazsın da öğrenelim anlayalım neden kazandığını bu partinin. bana kalırsa bunu psikiyatristler bile açıklayamaz
• bu çelişkiler yumağını anlamamakta haklı olan muhalif.
  
  * mesela, "cehalet" söylemine kızılıyor ama akp'li vekil (eski bakan, taner yıldız) de bunu teyit eden beyanatta buluyor: eğitim seviyesi arttıkça, hitap ettiğimiz kitle daralıyor.
  
  vakti zamanında parayla lise diploması aldığı söylenen, bu diploma sayesinde iş bulup, yıllarca çalışan "fanatik akp'li" yakınımız da akp'lilerin, cehaletle suçlanmasından ötürü alınıyor, biz eğitimsiz değiliz, diyor.
  
  oysa eğitimden kasıt, diploma değil. zira sahte de olsa diploma sadece öğrenim durumunu gösterir ve bu, ailenin ekonomik şartlarıyla doğrudan ilişkilidir. ama eğitim, kendi seçimindir. ya gelişmeyi tercih edersin ya da cahil kalmayı! misal bu kadının kızı, üniversite öğrencisi ama zengin biriyle, görücü usulü evlenmeyi hayal ediyor. biz, işte buna cehalet diyoruz! zaman zaman da "bize koyun, dediniz, biz de koyduk" diye, esprimsi tavırlara giriliyor ki, trajik!
  
  ve sizler, size "eğitimsiz" diyen eski bakanınızı yine vekil yaptınız.
  
  * akp sayesinde, tesettür engeli kalkan kadının çalışma hayatına katılımının sağlandığı söylemiyle oy verildiğini düşünecek oluyorum; mehmet şimşek'in açıklaması geliyor aklıma: kadınlar çalıştığı için işsizlik var.
  
  ak partili çevreme bakıyorum; bir aile var örneğin. adam bir devlet kurumunda yönetici, 50 yaşını geçmiş eşini, eteğini toplamaktan aciz büyük kızını ve liseyi yeni bitirmiş küçük kızını çalıştığı kurumda işe aldı.
  
  eh sen, ailendeki tüm kadınları çalışma hayatına, gayriresmi, gayrihakkani yoldan sokup, sonra "kadınlar çalışmasın" diyen adamın partisine oy veriyorsun! ne iş?
  
  * bir kadının bu partiye oy verme gerekçeleriyle ilgili olarak kadın hakları, kadın-erkek eşitliği üzerine düşünüyorum, tayyip erdoğan'ın kadın-erkek eşitliğine inanmadığını, kadına şiddetin çok abartıldığını söylediği açıklamalar geliyor aklıma. vajinadan utanmalar, kürsüden "bir kadın olarak sus" diye bağırmalar da bu partinin kadına bakışının özeti.
  
  diğer yandan, eşi eve bakmadığı için, hasta annesini evde bırakıp, çay ocağında çalışmaya giden, eşi tarafından insan yerine koyulmayan ama ölümüne akp'li komşumuz bu partiye oy veriyor.
  
  evde psikolojik ve ekonomik hatta belki fiziksel şiddet görüp, partinin de bu söylemine rağmen bu partiye nasıl oy verebildin komşu?
  
  *misal, vesayet söylemi. haklılar, yıllarca ordunun, kemalistlerin vesayeti söz konusuydu. en önemli söylemleri de, vesayetin yıkılması.
  
  ama sosyal medyada bir fotoğraf gördüm, arabada recep tayyip erdoğan'ın resmi ve altında bir yazı: adam izindeyiz. vesayete öykünmek değil mi bu? aynı insanlar, davutoğlu'nun seçim başarısını dombra'dan uyarlama "recep tayyip erdoğan" şarkısıyla kutluyor. akp'nin aleyhine yazılan hiçbir şeye inanmadığını söyleyen vatandaşlar var...
  
  vesayetin yıkılmasına sevinen, eğitimli, bilinçli bir insan, akp seçmenlerinin bu tapınan, biat eden tavrına ses çıkarmayan yöneticilerine nasıl oy verebilir?
  
  * ekonomik iyileşme açısından ele alalım. 90'lardaki video kaydında diyor ki cumhurbaşkanı, "bir gün zengin olursam, bilin ki yolsuzluk yaptım. şimdi fakirim çünkü, harama göz dikmedim." bugüne dönüyoruz, bu adamlar, fakir birinin çalışarak edinemeyeceği kadar bir paraya sahip.
  
  bu partiye oy veren bir müftü tanıyoruz, öyle bir müftü ki, eşini köyün birinde çalışıyor gösterip, memur maaşı bağlatıyor. açıköğretim okuyan yeğeni, evde oturduğu yerden, neredeyse bir öğretmen maaşı kadar "burs" alıyor.
  
  a aa, burada çelişki yokmuş, ikisi de hırsızlıkmış. hehheh!! siz onlara oy verin, tamam. sorun yok :))
  
  yine de ahlaklı seçmenin, 2002'den 2015'e kadar alınan onca vergiye rağmen, brüt iç ve dış borcun 3 katına çıktığını; bireysel kredi ve kredi kartı borcunun 2002'den bu güne 50 kat arttığını bile bile bu partiye oy verdiğine akıl sır erdiremiyorum. sarayın maliyetini açıklarsak, ekonomi zarar görür, diyen adamlar bunlar. saraya kızınca da, bahçesine sokulmadığınız sarayı savunuyorsunuz, "tayyip erdoğan'ın sarayı mı, halkın sarayı" diye.
  
  * peki ya huzur? mutluluk? adam evin mutsuz-huysuz babası gibi, gülmeye eğlenmeye tahammülü yok. yine cumhurbaşkanının bir açıklamasından hatırlıyorum, istanbul'a geldiğinde, ofisinin penceresinden gençleri çok namüsait şekilde gördüğünü, bir baba olarak, kızını o şekilde görmeye tahammülü olamayacağını söylemişti. bunu söyleyen adam, emekli-röntgenci ruşen amca değil yahu, cumhurbaşkanı!
  
  öte yandan bir entry okuyorum, "elimde birayla, oy verdiğim partinin galibiyetini kutluyorum" diyor. hayır, haberlere konu olacak şekilde başına bir iş gelse o sırada, akp'li olduğu anlaşılıncaya kadar, "bira içerken zehirlendi" diye bahsedilir kendisinden; oy verdiği partinin zihniyeti bu. öldürülen kızın ailesine "kızlarına sahip çıkmadıkları" için kızılıyor; yılbaşında doğalgazdan zehirlenerek ölen gençlerin ardından neredeyse seviniliyor, gençler kızlı erkekli ve alkollü olduğu için...
  
  ha bir de iktidarı süresince toplanan verginin %66'sı kdv, ötv, bsmv, özel iletişim, şans oyunları, harç ve benzeri isimlerle tahsil edildi. içtiğin biradan, sigaradan mesela!
  
  ve sen gittin buna oy verdin.
  
  sonra muhalifler niye anlamıyor! nasıl anlasınlar?
  
  huzur ile ilgili yazmadığım zibilyarlarca şey var ve umurum değil, demokratik hakkını kullandın. çok da iyi oldu, çok da güzel oldu tamam mı?
• muhalifler akape'nin neden kazandığını anlamasına anlamıştır ama esas mesele akape'ye oy verenlerin akape'nin neden kazandığını anlamamış olmasıdır, akape'nin kazanmasının ne uğruna olduğunu görmemiş olmasıdır, akape'nin kazanmasının kendisine ve ülkeye getireceği bedeli bilmemesidir.
  
  ak parti'nin neden kazandığını anlamayan muhalifi, rakip ürünün neden daha çok sattığını anlayamamış bir sanayici gibi görmek hatadır. burada söz konusu olan bir ürün pazarlamasının analizi değildir. başarı olarak sunulan şey, pazarlamacıların yarışında birinci gelmek değildir. siyasi başarıya piyasa mantığıyla bakmanın sakatlığına, açmazına hiç girmeyeyim şurada.
  
  konumuza dönelim;
  
  muhalefet partilerinin tembelliği ve vizyonsuzluğu, yani türkiye'nin muhalefet sorunu olduğu gerçeği inkar edilemez.
  
  edilemez ama akape seçmeni partisine istediği kadar gönül bağıyla bağlanmış olsun, istediği kadar çalışkan olsun, istediği kadar davaya adanmışlıkla hareket etsin, ortada bir organize suç çetesinin varlığı ve her şeyin temelinde muazzam bir yalan fırtınasının olduğu gerçeği de gözardı edilemez. bunun acı meyvesi, toplumsal değerlerin erozyona uğrayıp tükenmesi, erdemli yaşam ülküsünden uzaklaşma ve her açıdan (ahlaken, siyaseten, ekonomik bakımdan) sürdürülemez bir gidişattır.
  
  dünya yansa, kırk takla atılsa bu suçlar yargılanmadan temizlenemez, darülharp mantığıyla bile izah edilemez, hırsızlıklar, cinayetler, yalanlar bunların hepsi dava uğruna yapıldı gerekçesiyle aklanamaz. oy oranı yüzde yüz bile olsa akape haklı hale gelmeyecektir.
  
  nitekim devasa bir suç mekanizması ve bu mekanizmaya kılıf uydurma faaliyetleridir bütün o gönül bağını sahte bir tiyatro hale getiren, çalışkanlığı bir sömürü vesilesi haline getiren ve davaya adanmışlığı suç çetesinin piyonluğu haline getiren.
  
  bu yüzden, iffetinin simgesi başörtüsünü takan kadın çelişki içindedir: bir yanda namuslu ve ahlaklı olduğunun adeta taahhütnamesi gibi takılmış bir başörtüsü, diğer yanda bu suç batağına gösterilen rıza, bu sömürüye canhıraş bir destek, bu istismara duyulan güven. keza ahlakının simgesi beş vakit namaz kılan adam da yine aynı nedenle çelişki içindedir. bu kadının, bu adamın temizlik imandan gelir diyebilmesinin önündeki yegane engel akape'dir, akape'ye verdiği destektir. elitist olmakla, akape seçmenini aşağılamakla itham edilen muhalefet bu kadının ve bu adamın kara kaşını kara gözünü aşağılamamaktadır. akape'yle kurduğu suç ortaklığını ahlak ambalajı içinde ittirmelerinden tiksinmektedir.
  
  bütün itiraz, bütün itirazım bunadır.
  
  ben bunu anladıktan sonra ak parti'nin neden kazandığını anlamayan muhalif olarak yaftalansam ne yazar?
  
  .
  
  özet geçiyorum: (bkz: güneş balçıkla sıvanmaz)
  
  .
  
  ek okuma parçaları:
  
  (bkz: türbanlı kızların ahlakı/#55294463)
  
  (bkz: akp seçmeninin bilmedikleri/#55974008)
  
  .
• masalı kes
• icinde olmadigim muhalifler. ben de anladigimi dusunuyorum. ama senin anladigini dusunmuyorum canim kardesim.
  
  adamisliga, refah partililerin cop toplamasina, basortusu vb haksizlik ve asagilanmasina hicbir itirazim yok. bunlar bir aidiyet, kimlik yaratiyor eyvallah. ama bu cemaat meselesi tam bir sacmalik. cemaati 10 sene koruyan, kolluyan, yan yana yuruyen bu adamlar degil mi? sen o zaman da chp'lilere karsi cemaati savunuyordun. ne zamanki ust yonetim iktidar mucadelesinde cemaat aleyhine dondu sen de dondun. cemaati zamaninda yerden yere vuran chp de mhp de hele hdp de senin bir zamanlar yaptigin kadar onlarla is birligi yapmadi. hukuk ve vicdan icerisinde kalinmasi cagrisi yapti. kisaca ozetlersek sen bir ahlaki, vicdani, siyasi durus ortaya koyup "bu dogru, bu yanlis" diye bir karar verip, senin dogruna uyan partiye oy vermedin. aidiyet hissettigin parti sana "bunlar iyi" derken dogrun oydu, "bunlar kotu" deyince dogrun o oldu. chp onlari yerin dibine de batirsa goklere de cikarsa bu senin(kitlenin) oyunda en ufak bir degisiklige yol acmayacakti. reisin deyimiyle "dert baska".
• bence bu noktada çoğu kişi "korku" faktörünü gözden kaçırıyor. 7 haziran seçimlerinden sonra başta mhp ve hdp'nin ateşlediği bu faktör 1 kasım seçimlerinin en büyük etkeni. peki neler oldu bu sürede?
  
  - 7 haziran'da millet geçmiş alışkanlıklarından vazgeçip alternatif partilere yöneldi. akp'ye bir mesaj vermek isteyen kitle ile değişiklik isteyen iki grubun oyları ortaya değişik bir tablo çıkartmıştı. akp hemen harekete geçip "koalisyon yıllarında şöyle oldu böyle oldu" diyerek ilk korkutma taktiğine başladı.
  
  - ardından ekonomik korkutma yöntemi ile dolar yükseltildi, haliyle belirsizlik sürerken (bu eşiklerde yine ve yeniden mhp ve hdp'nin tutumlarını her zaman aklınızda tutun) dalganan, kısacası bakın ekonomi daha da kötüye gider koalisyon olursa önünü kimse alamaz diyerek topluma açık bir mesaj verildi.
  
  - patlayan bombalar, ölen insanlar. aslında ölen dememek lazım katledilen demek gerekir. doğuya yığılan ordu. yahu arkadaş benim bu noktada kişisel olarak anlamadığım bir şey var. bu ülkede hangi ara her şey sadece dindar kesime mübah oldu? solculara, kürtlere ve aydınlara her türlü müdahale serbest. dinci geçinen kesim otel yaksa sorun olmuyor. gezi olaylarını geçin, dışarda üç beş kişi bir şeyleri protesto etmeye başlasa elinde palayla tipler türüyor ve polis katiyen bu tiplere karışmıyor. neyse... işte bu çark yeniden döndürüldü ve büyük korkutma politikası bu noktadan da devam ettirildi.
  
  - aklımın en almadığı nokta fetullah gülen grubu ile iş yapan ekip, arası bozulunca onları defetmeye başladı ardından tüm suçu muhalefete bir şekilde attılar ve adamlar bunu yedi ya. aklım çıkacak bu konuda. ya arkadaş sen beslemedin mi bunları? muhalefetin ne suçu var? neymiş chp fetullah gülen grubuna yakınmış. ya konu öyle değil ki. senin yaptığın her iş hukuksuz. yaptıklarına muhalefet eden varsa bundan dolayı ediyor. tamam operasyon düzenle eyvallahta nerede hak nerede hukuk. bizler sizler gibi değiliz, çünkü biliyoruz ki bugün düşmanına yapılan hukuk dışı uygulamalara itiraz etmezsen yarın senin başına geldiğinde buna karşı duracak birileri bulamazsın. hani demek istediğim her şeyin temelinde hak hukuk ve demokrasinin olması gerektiği ve verilen savaşın bu doğrultuda olması gerekliliğidir. sen orduyu kafana göre hapse tıkarken yıllarca sindirirken iyi, kimse ağzını açmasın, başkası yapınca tepesine bin. yani sistem komple çürük arkadaş aslında kime neyi anlatıyorsun? işte korku faktörlerinden birisi de bu. bakın koalisyon olursa bu tip adamları savunanlar hükümete girecek ve devletimizin içine yeniden sızacaklar korkusu empoze edildi, hani şu "paralel yapı" hadisesi. kendi yarattığı adamdan kendi korkar oldu suçu da muhalefete attı seçmende yedi ya, iyi mi?
  
  - ya bu konuda akp seçmenin salak dedikleri kadar var arkadaş. yazdıkça yazasım geliyor. lan abdullah öcalan ile konuşan, ondan direktif alan siz işler sarpa sarınca suçu yine muhalefete atan siz, hadi attınız sizin yapacak başka hamleniz yok onuda yediler iyi mi? sonra muhalefetin anlamadığı şey diye başlık açılıyor iyice delirtiyorsunuz adamı.
  
  - gelelim milli irade saçmalığına. ya arkadaş türkiye tarihindeki en uzun hükümet size nasip oldu. allah aşkına bana bu sürede dünyaya sattığımız bir şey gösterin. adam durdu durdu kendine saray yaptırdı onunla övünüyor. millette bunu yiyor. gitti altın varaklattı her yanı utanmasa donunun lastiğine kadar altın varak yaptıracak, dışarda bunu alkışlayan halkın ağzında dişi yok halen bana diyor ki "başörtüsü". ya bu mudur tek tutunduğunuz dal? bunun cezasını mı çekiyor bu halkın yarısı ki hatta sende acı çekiyorsunda bakma çaktırmıyorsun. yoksa seninde artmış gibi görünen milli hasıladan aldığın pay aslında azaldı canım. bu mu abi? bu mu? "başörtüsü". sonra diyorlar ki bize aptal diyorsunuz ama o iş öyle değil asıl aptal sizsiniz. bakın aptallık sadece hakaret değildir. zeka ile alakası yoktur bazen. hani bugün gittim ben başkasının arabasının kapısını açmaya çalıştım kendi arabam diye. bu ilk seferinde hatadır. tekrar ederse aptallıktır. aslında zeki adamsındır ama ara sıra yapıyorsundur bu aptallıkları. işte akp konusunda düşüncem tamamen bu. aptal kelimesini bundan yana kullanıyorum. adam çıktı milli içkimiz ayrandır diyor mesela. ne alaka kel alaka? sanırsın bütün dünyaya ayran ithal ediyoruz vs. lan dünyada bizim salatamızı, peynirimizi, cacığımızı bile yunanlılar çalmış -ikis takısı ekleye ekleye tüm dünyaya satıyor, çökmüş halleri senden benden iyi yaşıyor sen halen milli irade saçmalığı altında bir nehire damlamışsın akıyor gidiyorsun fütursuzca.
  
  - nerede senin sanat, spor, bilim hedeflerin? neden kimse bunları sorgulamıyor. herkes aklını mı kaybetti bu ülkede? adamların, adam diyorum kusura bakmasın bazıları, sanatla alakası yok yahu. liderleri çıktı tükürürüm dedi millette destekledi ya. akıl alır gibi değil. kendi sanatçısını linç etti bu ülke. 13 yıldır adam akıllı hiçbir destek olmadığı gibi desteğini de çekti hatta komple kapatmaya çalıştı ancak gezi olayları patladı da arada kaynadı gitti. bugün 10 yılı aşkın süredir kadro vermediği orkestraları var bu ülkenin. kendi okullarında okumuş milli sanatçı adaylarını kendi eliyle baltalıyor bu ülke. spor desen her yanıyla boka batmış durumda. milli gururlarımızın neredeyse hepsi ya dopingli çıktı ya da o çok övündüğü 78 milyonluk ülkede ancak devşirme sporcular ile geçici başarılar elde ediyor. bilim desen içler acısından fena halde. bu ülkede sadece ezberi iyi olan profesör titri almış insancıklar yeni nesilleri eğitiyor. değişik ana dallara ayrılmış binlerce insanı aynı elekten geçirip atama yapmaya çalışan bir sistemimiz var bizim. profesyonellik sıfırın altında. önüne koyulmuş bir hedefte yok. ancak beton yapmadan ibaret bir ilerleyiş söz konusu. sadece "satma" üzerine.
  
  çok doluyum sözlük. zaten kaçtım ülkeden şu an. çünkü bir yaşam alanı bırakmadı bana bu hükümet. umarım geri dönmem o derece de bezmiş haldeyim. hani konuya bir muhalif olarak neleri anlamadığım veya kendi görüşümle nelerin değiştiğini anlatmaya çalışırken yine eleştiri kuyusuna düşmüş durumdayım. sanırım bu benim ilerdeki 4 yıl içindeki yazacağım son politik yazı olacak. bana en çok koyan ise adamların bizim anlamadığımız bir şeylerin olduğunu savunmaları. onlar her şeyi anlamış yani. benim anladığımda şu: bu ülkede yaşamak istiyosan yandaş olacaksın, kaçakçı olacaksın, adamın olacak ve sistem mistem dinlemeyeceksin. herkes aziz nesin'in sözünü paylaşıyor bu ara ama bence bu yanlış. sorun aptallık değil. sorun "korku". çok korkak bir ülke türkiye. ayrıca buraya kadar okumuş olan varsa hangi düşünceden olursa olsun teşekkür ederim. bende her şeyi, her kesimden yazıyı sonuna kadar okuyup anlamaya çalışıyorum. sanırım en azından elimde sadece bu kaldı. birbirimizi anlamaya çalışmak ve beraber yaşamak. sizlere kolaylıklar diliyorum.
  
  not: aslında başörtüsü ve din sömürücülüğü ile ilgili de bir şeyler yazmak isterdim ama artık çok geç. baksana adamlar halen ne kafadalar.
• soyle bir yazi dusmus internete:
  
  sanki her şey normal, bizim suçumuz halkı küçümseyip halka inememiş olmak gibi bir hava yaratmaya çalışan arkadaşlar var. ya güzel kardeşim sen hakikaten bu adamların bu oyu halk insanı falan oldukları için aldıklarını mı zannediyorsun? ne halkı? halkı mı kaldı? adam sarayda yaşıyor, karısı belçika'da mağaza kapatıyor, oğlu ailesiyle beraber italya'ya taşındı! kimisi 700 binlik saatle dolaşıyor, kimisi "milletin a...a koyuyor. trilyonluk yolsuzluklar yapılıyor, ihaleler hep aynı kişilere veriliyor, adamlar dünyanın en zenginleri listesine girdiler, ne halkı?
  
  bu adamlar halktan oldukları için falan değil halkın onlara demokratik yollarla verdiği gücü,demokrasiyi yok etmek için kullanıp istismar ettikleri için kazanıyorlar. gazetelerimizi, televizyonlarımızı bir bir kapatıp adına medya dememizin mümkün olamayacağı bir tür saldırgan, yalancı ve etiksiz klon gazeteciler (!) sürüsü yarattıkları için kazanıyorlar.
  
  kendilerine itiraz edeni hapse tıktıkları, mahkemelerde süründürdükleri, işinden ettikleri ve bu sayede herkesi sindirdikleri için kazanıyorlar.
  
  uzun süredir durmuş olan terörü tekrar harekete geçirip, bakın bize oy vermezseniz çocuklarınız ölecek diye kan üzerinden tehdit siyaseti yaptıkları için kazanıyorlar.
  normal okulların hepsini kapatıp çocukları imam hatiplere mahkum ettikleri için, kız çocuklarının büyük bir bölümü sekizinci sınıftan sonra okumadığı için, zaten eğitimsiz olan halkı bilerek ve isteyerek daha da büyük bir eğitimsizliğe mahkum ettikleri için kazanıyorlar.
  
  ne olduğu belirsiz bir ucube olan seçsis'i değiştirtemediğimiz, doğru düzgün güvenlik sertifikası
  bile olmayan ve dışarıdan her türlü müdahaleye açık bir sistemle seçim sonucu aldığımız, ysknın internet sitesinin oyların %36'sı açıklanmışken kapandığı için kazanıyorlar ve tabii biz ortalığı yıkmadığımız için.
  
  seçimde sabahın köründe elinde bir tane sandviçle üç otobüs değiştirip de dört kişiyle yaşadığı öğrenci evinden sandık başına gelip gece yarısına kadar oy bekçiliği yapan çocuk mu halkı anlamıyor? seksen küsur yaşında koluna karısını da takıp da oy vermeye gelen, kıt kanaat geçinmeye çalıştığı halde demokrasiye saygısı yüzünden en şık esvaplarını giyen emekli, yaşlı karı koca mı halktan kopuk? ankara katliamında arkadaşları parçalanan işçiler mi elitist? çünkü muhalefet bu!
  
  reza zarrablar, milletin a...a koyanlar, paraları sıfırlayanlar, anayasayı tanımayanlar, hukuku yok edenler, kendileri gibi düşünmeyen hiç kimseye yaşama şansı tanımayıp konaklarda, köşklerde, saraylarda yaşayanlar halk, oy ve ötesi emekçileri elit öyle mi?
  
  kardeşim 13 senedir sana ezberletmiş oldukları lafları papağan gibi tekrarlayarak neyin analizini yapıyorsun ben anlamıyorum. daha halktan kopuk elitistin kim olduğunu doğru tahlil etmekten acizsin bir zahmet çok önemli tespit yapmış gibi "sizzz halkı anlamadığınız içinnnn..." diye 13 senelik temcit pilavını tespit diye karşımıza koyma. bu teraneleri senin bu analiz olduğunu zannettiğin liberal yandaş ezberleri sayesinde millete daha rahat yediriyorlar. ya silkin kendine gel ve bu adamların gerçek yüzünü görüp ona göre yorum yap, ya da analizini de alıp gidiver bir zahmet, çünkü fena halde bayatladı o lafların!
  
  toplumdan kopuk elitistiz di mi amk.
• ikinci kez entry girdiğim aslında beyhude yazılan başlık.
  
  bak troll olmayan akp taraftarı kardeşim, demişsin ya başörtüsü diye, başörtüsü yasaklandığında ülkede demirel cumhurbaşkanı, refah 1, anap 2, dyp 3, dsp 4, chp 5, mhp 6. parti, sen diyosun ya chp yasakladı diye chp mecliste güdük parti lan o zamanlar, söyle bakalım 1. 2. ve 3. partinin oyları bugün hangi partide o günkü seçmeni bugün hangi partide onlara laf etmezken %10'luk chp tek suçlu öyle mi?
  
  hani dini konularda hassas değil ya muhalefet, mesela bakara makara olayında tepki gösterdin mi? düşünsene bunun onda birini chp'den biri yapsa ne derdin, ne yapardın?
  
  mesela rte ikinci peygamber denildiğinde ayıpladın mı? düşünsene muhalefetten biri benzer bi şey dese ne yapardın?
  
  dokunmak ibadettir denince ne yaptın mesela? bu islama hakarettir şirktir dedin mi? bunlara ses etmeyen rte'ye isyan ettin mi? şunları sustur dinimize hakarettir bunlar dedin mi? daha çok örnek var sen de biliyosun
  
  halkı aşağı görüyo muhalefet demişsin ya, sırf itiraz etti diye insanlara ananı al git demek, isral dölü demek halkı aşağılamak mı mesela?
  
  körsün iş vermişiz demek, taşeronsun telefonun var demek halkı yüceltmek mi oluyo yani?
  
  saraylarda köşklerde oturup, bilmem kaçıncı uçağı helikopteri alıp, milyonluk mercedeslerden inmeyip, ötv artışı zamanında siz de fiat'a binin demek halkı yüceltmik di mi? dedin mi o zaman reis biz mercedese layık değil miyiz biz niye binmeyelim diye?
  
  bak mesela imam hatip mezunu olmayanlar terörist olur, tinerci olur ayyaş olur demek halkı kutsamak galiba? hepiniz mi imam hatip mezunusunuz sevgili akp'liler o zaman dediniz mi yok orda dur ayıp artık diye?
  
  başı açık kadına alenen "fahişe" demek (ya kiralıktır ya satılık konusu) kadınları aşağılamak değil miydi? hiç mi başı açık akp'li yok veya akrabası vs. başı açık olan? ayıpladınız mı peki?
  
  bunlar halkı aşağılamak değil, adam kendi evine (bkz: barış yarkadaş) ayakkabıyla girince ooooovvvv
  
  cemaat konusu mesela, muhalefet yıllarca bağırdı bu adamlar devleti ele geçirdi, büyük tehdit diye küfür ettiniz islam düşmanı ilan ettiniz. siz cemaatle kavga edince bu adamlar haklıymış kusura bakmayın dediniz mi? yoksa cemaate de olsa yapılan hukuksuzluklara ses çıkarınca devlet düşmanı mı ilan ettiniz?
  
  islam da siz değilsiniz devlet de. biziz hepimiz siz de biz de. ne biz sizi ne siz bizi islam veya devlet düşmanı ilan edebiliriz.
  
  ha bak tembellik demişsin haklısın troll kardeş. özellikle chp teşkilatları hantal ve tembel büyük bir dönüşüm lazım.
  
  aklıma gelenler bunlar eminim dahası vardır, samimi dürüst cevap verirseniz de valla sevinirim, belki anlarım da. son bi kez şunu söyleyiverin bi de mesela rte çıksa ve dese başörtüsü kamuda olmaz, üniversitede olmaz eskiye dönecez diye, sence kaç oy alır? bak cemaat konusunu da düşün, karşı olanlara islam düşmanı dediğiniz, sonra da yanında olanlara devlet düşmanı dediğiniz, günahım kadar sevmediğim cemaati düşün. o konuda yapılan, olmaz denilen keskin dönüşü düşün öyle cevap ver vereceksen de.
  
  en hafif ifadeyle fanatikliktir kazanmanızın nedeni, takımının lehine olan penaltının aynısı rakibe olunca isyan edersin ya, sen de bilirsin aynı pozisyon olduğunu penaltı olduğunu, ama görmek istemezsin ya öyle işte. %50'nin hepsi değil tabi %10 gitti geldi mesela daha da vardır ama belki bi %30-35 böyledir.
  
  ne demiş ibn-i sina: hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir.
  
  biz seni anlayamadık, görmek istesen belki sen bizi anlarsın
• kesinlikle doğru bir çıkarımdır. bun anlamamaya direnen ve sadece küfür eden adam hayatının sonuna kadar sadece küfür etmekle yetinebilir.
• anlamayan değil hor görendir kendi adıma. sıralasın isteyen istediği kadar küfürü, elitist etiketini yapıştırsın falan, sikmişim sülalesini. dün yanımdan onlarca araba geçti konvoylarda. içlerinde kaç tane işe yarar, topluma bir faydası dokunmuş, parazit gibi yaşayıp, kendinin aynından beş tane daha yetiştirmeyen adam vardı diye sorsan, verecek cevabım yok. evet amına koyayım tipinden anlıyorum. kendin sağda solda görüp hor gördüğün insanlar bunlar, benim hakaretlerime de sırf aynı partiye oy verdiğin için kızmayacaksın.
  
  o meydanda elinde bayrağıyla halayını çekip sefil hayatına devam edecek, ben seçim sonucuna sayıp sövdükten sonra ondan kırk kat daha refah içindeki hayatıma devam edeceğim. ben bu durumdan rahatsızım, ama sik kafalı gerizekalı memnun. aldığı oyun yüzde kaçının gerçekten bilinçli sebebi var acaba? ekonomik, politik vs? ve yüzde kaçı sadece "din, kitap, islam, dış güçler" safsatalarına kanıp oy veren gerizekalılardan oluşuyor?
  
  anlaşılmayacak bir şey yok güzel kardeşim. ülkede cehalet muazzam boyutlarda olduğu için akp kazanıyor, yarın akp gidince yerine gelen uyanık kazanacak. bunu inkar etmek için cidden beyinsiz ya da troll olmak gerekiyor. bu iki güruhu da anlamaya çalışmak için gerçekten ülkeyi kurtarmak gibi bir derdi olması lazım insanın. benim öyle bir derdim yok. "işte bu yüzden asla iktidar olamayacaksınız, halkı küçümseyen adiler, benim ailem de çomar". benim annem ilkokul mezunu ama iki seçim sonra anladı bu heriflerden bir bok olmayacağını, yani o çomarlık senin ailenin kendi basiretsizliği. sikeyim seçmenini, sürünmeye devam etsinler.