• ürdün'ün kızıldeniz'e bakan tarafı. altı suudi arabistan, karşısı israil'in eliat şehri ki izmir alsancak ile karşıyaka kadar yakınlar birbirlerine. israil'in aşağısı mısır.
    çaylar, kahveler otomatik olarak ya şekerli ya da kakuleli. bir daha gidersem yanıma minik paketlerde türk kahvesi alacağım.
    kızıldeniz olduğun için dalmak en büyük atraksiyon akabe'de.
  • kayseri'de geçen sene restore edilen sahabiye medresesi'nde bulunan kitapçılardan biri. diğer kitapçılar gibi sınav kitapları, soru bankaları gibi turna avcılığı yapmayan, sadece kitap ve bilumum mecmua satan nezih ortam. medresenin sol köşesinde kubbeli bir bölümde bulunan bu kitapçı böyle tarihi bir hava da vererek insanı içine çekiyor. hasılı gidiniz, tavsiye ediniz.
    ama son aylarda itibar dergisi'ni (bkz: itibar dergisi) nedense getirtmemeye başlayarak bizleri üzdüğü de filhakika vakidir.
  • düzce kaynaşlı da bulunan ucube ultra kazık ne olduğu belirsiz tesis. bu tesise gelen firmalara para veriyor olabilirler.
  • turistik gelişimini tam anlamıyla tamamlayamamış şehir.

    kızıldeniz'de bulunması sebebiyle standart olarak gelen mercan resifler ve dalış noktaları burada da oldukça önemli. ocak ayında bile yoğun dalış yapıldığını söylemek lazım. şarm el şeyh tiran adası ile kıyasladığımda mercan resiflerinin kalitesi bir tık daha aşağıda diyebilirim.

    mısırla kıyasladığımızda ürdün dinarı sebebiyle turistik fiyatların bir tık daha yukarıda olduğunu söylemek mümkün. zira 1 ürdün dinarı yaklaşık 1.18 euroya denk gelmekte.

    turistik gelişimini tamamlamadığı için alkollü mekan sayısı bir miktar az. ama gayet güzel mekanlar mevcut. sadece daha romantik aktivitelere uygun gibi duruyor. disco/club tadında yerler yok gibiydi.

    petra'ya gidecekler için tek tavsiyem benim gibi ehliyeti evde unutmamaları. zira turlar özellikle transfer için yüksek paralar istiyor. halbuki araç kiralayarak daha uygun bir şekilde gidebilirsiniz.

    edit: atacaksinfinke’nin uyarisiyla para birimini guncelledim.
  • tehlikeli, sarp yokuş ve zorlu geçit, ayrıca muhammed peygamberin medineli bir grubu islam'a davet edip onlardan birtakım sözler aldığı, mekke'den 2-3 km uzaklıktaki bir bölge. (bkz: akabe biatı) ayrıca ürdün'deki bir liman şehri.

    mutasavvıflar akabe kelimesini, “maksada ulaşmak için aşılması, yok edilmesi gereken tabii engeller ve nefsânî bağlar” olarak yorumlamışlardır ki bu kuran-ı kerim'de beled suresi 11-16 ayetleri arasında şöyle anlatılmıştır:

    (11) sarp yokuşun (akabenin) ne olduğunu sen ne bileceksin?
    (12) o tutsak bir boynu çözmektir (köle azat etmektir).
    (13) yahut şiddetli bir açlık gününde kendisiyle yakınlığı olan bir yetimi, yahut yerde sürünen bir yoksulu doyurmaktır.
    (14-16) sonra da iman edenlerden olup birbirine sabrı tavsiye edenlerden, birbirine merhameti tavsiye edenlerden olanlar var ya, işte onlar ahiret mutluluğuna erenlerdir.

    iman etmenin köle azat etmekten, yoksul/yetim doyurmaktan sonra 3. sıraya konulması dikkat çekicidir.
  • akabe: şeytanın oturduğuna inanılan tepe...
    kaynak: orhan hançerlioğlu, islam inançları sözcüğü kitabı 17. sayfa.

    aynı zamanda ülkemizdeki bir siyasal partinin isminin kısaltmasını çağrıştıran kelime
  • (bkz: akaba/#129165138)
    (bkz: achiever)
  • ins, cin ve her irade sahibi yaratığın aşması gereken çetin zorluk.

    her şuurlu varlığa yaratılışında kolaylaştırılan ve zorlaştırılan şeyler verilmiştir. (bkz: dualizm)

    o kendisine kolaylaştırılan, önüne çıkarılana talip olmalı, onda derinleşmeli ve o elinden allah'ın izniyle tamamen alınmadıkça da başka şeylere yönelmemelidir. ( rızık )

    kendisine zorlaştırılan şeylere gelince (bkz: akabe) ondan beklenen o şeyleri, o aşılması zor olan tepeyi aşmaktır.

    herkesin akabesi başka başkadır.

    şeytanınki allah'ın emriyle kendinden alçakta gördüğüne secde etmesidir. meleklere nasihat veren bir alim konumundayken, allah'ın emri gereği onurunu, haysiyetini unutmak ve kendinden daha aciz gördüğüne secde etmek.

    iblisin kendisini çılgına çevirmiş olan bu isteğe karşı cevabı manidardır:

    "beni azdirmana mukabil ben de onlarin yolunu şaşirtacagim"

    yani "beni sen azdirdin, kendine isyan ettirdin, ne guzel sana ibadet ediyordum ama bu sana yeterli gelmedi ve yapamayacağim tek şeyi benden istedin" demişti.

    çoğu insanın şeytan gibi açık sözlülükle ifade edemediği bir tutum. halbuki hisleri, duyguları aynen böyledir.

    beled suresi

    ....

    11. fakat o, sarp yokuşu aşamadı

    12. sarp yokuşun ne olduğunu sen ne bileceksin?

    13. o köle azat etmektir.

    14,15,16. yahut şiddetli bir açlık gününde kendisiyle yakınlığı olan bir yetimi, yahut yerde sürünen bir yoksulu doyurmaktır.

    17,18. sonra da iman edenlerden olup birbirine sabrı tavsiye edenlerden, birbirine merhameti tavsiye edenlerden olanlar var ya, işte onlar ahiret mutluluğuna erenlerdir.

    akabe, sahip olduğu köle sayısıyla övünenler için köle azat etmek, mal seven için zekat vermek, ibrahim için oğlunu kurban etmek, son peygamber için mekke'yi terketmek, musa için kovulduğu, kaçtıği şehre geri dönüp nasihat etmek, muhtaç düşmekten korkan için tevekkül etmek, haksızca yerilen için yerildiği şeyden dolayı hamdetmek, daha uzun yaşamak isteyen için canını bir noktada feda etmektir.

    başına gelmesinden en çok korktuğun, gelmesin diye dua ettiğin, geldiğinde seni allah'a karşı isyan etmeye en çok yaklaştıran şeydir senin akaben.

    tam o andır, allah'ın rizasina kazanmaya en yakın olduğun an, yaratılışının en büyük hikmetini gerçekleştirebileceğin, o küçücük iradene sonsuz gençliğin verileceği, aştığin vakit ardinda senden önce aşan peygamberleri, velileri göreceğin tepedir o.

    amellerin o kısacık anda sıfırlanır veya arş-ı alaya kadar yükseltilir.

    üstünde rahmanın nazarlari, şeytana ademe secde et dediği an gibi hir an, senden doğru olanı yapmani bekleyen nice rahmani varlık ve senin iblis gibi isyan etmen.. dişini sıkıp allah'ın senden beklediği en büyük samimiyet testinde çuvallaman..

    gururun mu, onu sana veren allah'dı. makamın, mevkin, gördüğün saygınlığı kaybetmen mi, onu sen ana rahmine düşmeden sana yazan allah'dı. başkalarına muhtaç olman mı, seni o güne kadar muhtaç etmeyen o idi.

    akabe allah karşısında gururu unutmaktır, aşman için yaratıldığın, allah'ı gerçekten sevip sevmediğin, o'na saygı duyup duymadığının testidir.

    şeytan alemlerinin rabbinin huzurundaydi, perdelerden arindirilmis bir tecelliler aleminde dogrudan kudreti temasa edebiliyordu. onun o bir tek isyanina mukabil aninda kovulmasinin nedeni budur.

    rahman dünyaya gonderdigi kullara akabelerini aşabilmeleri icin nice firsatlar verir durur. "bu defa gecemedin bunu gec, hadi arkadaslarin gecti sen de gec, sirtindaki yukunu gemiye birak, telaş etme, bana guven ve korktugun seylerin donustugu, donusecegi muhtesemlikleri akabesini aşan dostlarinla birlikte seyret" der adeta.

    aşabildin mi o adını duyduğunda bile seni tir tir titreten o imtihanı?

    rabbine nihayet güvenebildin mi?

    her şeyi kontrol edemeyeceğini, her şeyi sana verenin onları alabileceğini kabul ettin ve razı geldin mi?

    (bkz: kalu bela/@hakantheturk)
  • (bkz: ürdün) 'ün kızıldenize bakan kıyısı. akabe şehri ürdün içerisinde ayrıcalıklı bir statüdedir. bu yüzden elektronik fiyatları ucuzdur (2023 temmuz ayı ötv zammı ile iphone 14 fiyatlarını karşılaştırdığımda hala 4-5bin tl daha ucuza geliyordu), ayrıca içki içebileceğiniz mekanlar da bulunmaktadır.

    genel olarak şehrin 1 numaralı öne çıkan aktivitesi şehrin bütün koylarını kapsayan muhteşem mercan resifleri ve deniz hayatıdır. ürdün kralının kendisi de aynı zamanda dalgıç olduğu için bu konuya ayrı bir özen gösteriyor, hatta kimi zaman dalış noktalarında kendisini de ekibi ile birlikte dalarken görebilirsiniz.

    açıkçası gerek tekne hizmetleri gerekse dalış noktaları olarak bugüne kadar daldığım yerler içerisinde 1 numaraya rahatlıkla koyabilirim. genel olarak dalış noktalarının derinliği 15-30 metre arasında olduğu için dalış süreniz uzun oluyor, ve gerçekten her santimetrekarede canlı ve mercan resifi var.

    ayrıca batık konusunda büyük bir kuru yük gemisi, bir büyük yolcu uçağı ve bir c-130 uçağı da bulunuyor. gezmesi oldukça eğlenceli.

    dalış noktalarının tamamına daldım, bir tek savaş müzesine idare eder seviyesine koyabilirim, fakat yine de tankların üzerinde fotoğraf çektirmek eğlenceli oluyor.

    su sucaklığı ve hava sıcaklığı nedeni ile sadece t-shirt ile üşümeden dalmanız mümkün, böylece dalışlar arasında elbiseyi giydim çıkardım eziyetini çekmiyorsunuz.

    dalış haricinde gece hayatına bakacak olursak şehir içerisinde ve sahil şeridinde kimi yerlerde içki satılan restoranlar mevcut, bira fiyatları 5 dinar civarında. yani şöyle 2-3 bira içeyim yanında ufak bir meze / vs alayım derseniz 30 dinarı gözden çıkartın derim.

    dinar demişken, dünyanın en pahalı 5 parasından birisi ürdün dinarı. bugün itibari ile 1 dinar 37 türk lirası, kabaca kuru 1.4 dolara sabitlemişler. oradan gecede harcayacağınız rakamı hesaplayabilirsiniz.

    şahsen benim gibi dalış sonrası keyif içkisini seviyorsanız size tavsiyem gelmeden duty free den rakı / viski ne vars yüklenmeniz. yerine göre dalış sonrası dalış teknesinde, veya otelinizin konumuna göre balkon / teras bölgesinde içkinizi içebilirsiniz. biz zaman zaman termosa koyup cafelerde nargile yanında da içtik. insanlar burada içki konusunda oldukça hoşgörülü ve açık fikirli .

    bir tavsiye olarak mutlaka buz dolu bardağınızda bir kadeh arak içmeniz. sıcak gecelerde çok keyifli oluyor :)

    kadınlar açısından ise akabe oldukça güvenli bir şehir, şehirde rahatça gezebilirsiniz. rehberimizin dediğine göre sözlü laf atma ihtimali düşük te olsa var, fakat karşı tarafın parmağı değse 8 sene hapis cezası veriliyormuş. fakat hepsini geçtim insanları gerçekten çok saygılı ve dost canlısı. misafire verdikleri kıymeti her gittiğiniz yerde hissediyorsunuz.

    insanlar turistlere alışık ve buradaki bir çok ortadoğu göçmeninin aksine yanından geçerken bakmamak için resmen başını eğip geçiyor.

    akabe gecelerinde bana kalırsa yapılıcak en güzel aktivitelerden birisi de şehir merkezinde bulunan otantik cafeler oturup bir nargile söylemek oluyor. kullandıkları tütünler oldukça kaliteli, normalde tütün mamülü kullanmayan birisi olarak türkiyede nargile içtikten sonra sabahında oldukça kötü uyanırdım, burada sabahları hiçbir rahatsızlık hissetmedim

    ayrıca nargile ücreti standart gibi, 5 dinar civarında, yani mekanlarda beni kazıklıyorlar mı vs. diye düşünmenize gerek yok, heryerde aynı fiyat.

    insan olarak bence çok iyi niyetli insanlar, ve türk olduğunuzu öğrendiklerinde çok seviniyorlar.

    yeme içme konusunda standart ortadoğu mutfağı hakim, humus, muhammara ve et yemekleri var. oldukça lezzetli ve uygun fiyatlı. shavarma yemenizi şiddetle tavsiye ederim.

    ayrıca şehir içerisinde (bkz: ayla) adında yerel halka bir tık daha kapalı ve kralın da yaşadığı özel bir bölge daha var. zaten dalış tekneleri de oradan kalkıyor.

    ayla içerisinde ortam daha da rahat. örneğin marketten bira aldığımızda içmemizin sorun olup olmayacağınız sorduk, marketteki görevli bize daha rahat içmemiz için bardak verdi :). ayrıca ayla içerisi yunan sahil şehri havasında dekore edilmiş, paranız varsa istediğiniz yerde istediğiniz hayatı yaşayabildiğinizi hatırlatan güzel bir anı oldu.

    gezimizin son gününde öncelikle petra'ya oradan da çöl safarisine geçtik. ikisi de muhteşemdi, imkanım olursa bir sonraki gezimde çölde bir gece kalmayı mutlaka programıma ekliyor olacağım.

    bana kalırsa güzel bir politika ve gece hayatına biraz daha yatırım alırsa sisi darbesinden sonra gittikçe bozulan ve turist tuzağına dönüşen sharm el shekh ile rahatlıkla yarışabilecek bir şehir, gelişmeleri dört gözle bekliyoruz :)
hesabın var mı? giriş yap