• 1. bilmedikleri konularda daha doğrusu her konuda fikirlerinin olması,

    2. kendi kendilerine gaz vermeleri

    3. tembel olmaları
  • ben serçe parmaklarına karşı antipatiğim...
  • akademisyenligi bir cesit hayattan kacma siginagi olarak gorup hayatta elde edemedikleri her seyin acisini okuldakilerden cikarmalari
  • (bkz: çok zeki göründün artık gidebilirsin)
  • mesleklerinin gereklerini yerine getirmek yerine başka şeyler yapmaları.
  • "çalışmadığınız dersten kalmak" olabilir.
  • yarım saat geç gelen ödevi kabul etmeyip, kendilerinin harf notlarının giriş tarihini 1 hafta kaçırıp ancak notları girebilmeleri.
  • 1. sınırsız ego sahibi olmaları.
    2. kendilerini çok üstün görüp her şeyi bildiklerini zannetneleri
    3. yüzlerinin asık olup, gülümsemeyi sağlayan kaslarının felç olması
    4. herkesin içerisinde çok rahat öğrencisine hakaret etmeleri
    5. sınavla, notla tehdit etmeleri
    6. sevgiden yoksun olmaları
    7. öğrencisinden her zaman şikayet etmeleri ve bir şekilde eksiklerini çıkartmaya çalışmaları.

    sayın akademisyen; sen de bu yollardan geçtin, sınavlara girdin, aynı sıkıntılardan şikayetçi oldun.

    peki bu tavırlarını nasıl açıklayacaksın? gücü eline aldıktan sonra her şey mübah mı oluyor bu meslekte?

    tabi ki bu bir genelleme. şeker tadında olan akademisyenlerimiz de mevcut ama ne yazık ki stoklarda sınırlı sayıda.
  • geçme notu 50 olan, vizesinden 90, finalinden 60 aldığınız dersten bırakması. gerekçe olarak da notunu çok düşürmüşsün o yüzden bıraktım demesi.

    tüm bölümün f aldığı bir sınavın ardından '3 sorudan sadece 2'sini doğru yapmışsınız. hepsini doğru yapacaksınız.' denesi.

    verdiğiniz projeye direk f verip, 'sen geçen dönem erasmustaydın, bu dersin 1'ini almadın. birini almadan ikiyi yapamazsın deyip bırakması.

    sınavda, sınıfta çoğunluğun yaptığı sorunun puanını 50'den 25'e indirmesi ve herkesin kalması.

    kısacası sahip oldukları ünvan sayesinde istedikleri kadar haksızlık yapabilmeleri.
  • mesleklerinde çoğunlukla yetersiz olduklarından nefret edilirler. sistem onları akademik performans üzerinden adil bir biçimde değerlendirmez. akademik performanslarına göre sözleşmelerinin yenilenmeme korkusunu taşımazlar (50d'li olanlar hariç). dolayısıyla bir süre sonra üretme kaygısından uzaklaşıp memur zihniyetine bürünürler. bu tembellik onların öğrencilere karşı olan tavırlarını da etkiler. zamanla, işten kaçmak için öğrencinin sesine kulak vermez olurlar.
hesabın var mı? giriş yap