• genclige daha yeni adim atmissinizdir. bahcede bir akasya agaci vardir. aylardan mayis, duygulardan asktir. gonlunuz bir kizin saclarinda vals yapmaktadir. her sabah o muhtesem kokuyla uyanirsiniz. her aksam bu sarkiyi dinlersiniz. zaman gecer, buyursunuz. o evden tasinilir, o askiniz gomulur. bu sarkinin verdigi sevkle yeni evin bahcesine de bir akasya agaci dikilir, ama zaman gecmistir. her sey degismistir, hicbir sey o zamanki tadi veremez size. oyleki yeni turku bile dagilmistir. daha sonra istanbul yollari tutulur,buyudugunuzun resmidir bu. her yil mayis ayinda anneniz cagirir sizi "oglum gel akasyan cicek acti" diye. bir haftasonu sikistirilir araya ama o 2 gune sigamaz hicbirsey. agacin cicekleri toplanip istanbul yolu tutulur. odanizda kurumus akasya ciceklerini gorunce anlarsiniz gencliginizin elinizden gitmekte oldugunu. zaten o evden de tasinilir, elinizdeki tek akasya istanbulda kaldirimlara ekilmis, kokusu egzoz kokulari ile bastirilmis olanlardir. o zaman sarkinin 3. kitasina kesin gecis yapmissinizdir.
  • kısalığı insafsızdır bu şarkının, pınarlarınıza dokunup da o ilk damlayı düşürene kadar elinizden alıverirler o hüznü.
    üstelik birini dahi vermezler.
  • bazı şeyler güzel ve kısadır. sadece güzel ve kısa. işte bu şarkı da öyle bir şey.
  • geçmişi hatırlatan şarkıdır.
    size de oluyor mu yani yeni türküyü dinlerken çocukluğunuza gitmekten bahsediyorum. mesela şimdi bu şarkıyı dinlerken anneannemin genç olduğu ve annemin bana yemek yedirmeye çalıştığı, dünyayı 80-90 cm hizasında gördüğümüz bir haftasonunda oluyorum. bahçemizde de babamın yetiştirdiği akasyalar var. akasya da çok fevri bir ağaçtır, bir tane dikersiniz sonra bir bakarsınız bir tane daha büyüyüvermiş bir yerden. sonra bir çok akasyanız olur ve akasyalar muhteşem kokar. özellikle sabahları. hafif rüzgar esintisiyle. sonra ankaradan gerçekten de abim gelmiştir yani o bayram havası ve güzel bir ikindi sonrası. şimdilerde evlenip boşanmış ve mutsuz olan kuzenlerimle o zaman oyuncak bölüştürüyoruz. kağıt bebekler falan var. bir taşın etrafında toplanmışız hepimiz, belki çokomel yiyoruzdur. çokomelin parlak kağıtlarını da tırnağımızla düzeltip saklıyoruzdur hatta. sonra akşam ezanıyla eve giriyoruzdur. hani diyorlar ya bir gün son kez dışarda oynadık ve bitti. çocukluk güzeldi velhasıl. özlemle..
  • ilk iki kıtanın aksine, son kıtasındaki "akasya kokulu sabahlarımdan" cümlesi öyle bir canhıraş, öyle feryat ve hüzünlü bir tonlamayla dökülür ki derya köroğlu'nun ağzından, insanı mıh gibi çakar olduğu yere. pişmanlıktır bu şarkı özünde, ukte'dir, keşke'dir.
  • ic acitan, burkan sarki. yeni turku'nun acelya'dan sonra en huzunlendirici sarkilatindan biridir. normal kosullar altini bozan sarki.
  • çocukluk özlemi içindeki bünyeleri yakıp geçen şarkı.derya köroğlunun bir zamanlar böylesine güzel işlere imza atıyor olmasını hatırlamak garip.(bkz: bazı insanları geçmişleriyle hatırlamak lazım)
  • ihtiyarligin demine vurup da musalla ta$ina dogru geri sayima geçtiginiz günler gelip çattiginda, sadece eskiyi ve eskiye dair $eyleri animsatip kurumaya yüz tutmu$ goz pinarlarinizi yeniden harekete geçirip nemlendirebilecek kuvvette, fevkalade bir yeni türkü bestesi...
  • aşk yeniden albümünden gönül telimizi titreten bir eser.şiirden şarkı türünün en iyilerinden. şu aralar ne dinleyeceğini şaşıranlar için yeniden dönülesidir.bu arada hatıra sağanağına dikkat, kalp coşması olasıdır.
  • geri gelmemek üzere gitmiş sabahlardır. "hiç olmazsa birini..." diye bir yalvarıştır da..
hesabın var mı? giriş yap