• bir philip glass operası. yaşadıkları çağı değiştiren üç isim isim için yaptığı biyografik opera üçlemesinin bir halkası imiş. gandhi için satyagraha, albert einstein için einstein on the beach, akhenaton için de akhnaten.

    ispiyoncuya/moderatöre not: birebir bu adla geçmekte opera, akhenaton olarak değil, başlık doğru.
  • 1984 yılında bestelenmiş philip glass tarihi konulu operası. bu yapıtta başrolde kontrtenor kullanmış, baroka yakın bir anlayışta. bilinçli bir tercih tabi: bu eserde yoğunluk ve dinamik farklılaşmaları nerdeyse hiç yok. beatrice ramaut chemassus'un "müzikte postmodernlik" adlı kitabında (çeviren ilhan usmanbaş bu arada) bu eser hakkında son derece bilgilendirici tespitler yapmıştır: "anlatımda değişmezlik temeldir ve sanki hepsi birbirine benzeyen ritmik hareketlerin motoru onları diyaloglarda bile tek plana indirger. epilogda kendini belli eden zaman kavramı da böyledir; burada geçmiş ile şimdiki zaman iç içedir, yıkılmış akhenaton, bugünkü görünüşü içindedir, bomboştur ama firavun'un ve etrafındakilerin hayaletleri, ölmüş kentleri gibi kendilerinin de ölmüş olduğunun farkında değildirler; sonsuzluğa giden yollarında yürümektedirler. basit vokalizlerle şarkı söylerler. bu koskoca müziksel biçimi ayakta tutan şey kuşkusuz sadece kullanılan metindir. 20. yüzyıl başlarında anlatımcı okulun (schönberg'in erwartung'u gibi) kullandığı metinlerde, metin belli bir gramere bağlı olmayan atonal müzik yapısının dalbudak salabilmesinin dayanağı olmuştur. burada bir anlam dayanağı olmadan, görüntü ile desteklenmeden süren müzik ne aynı biçimde geçerlilik kazanabilir, ne de belli bir gelişme gösterebilirdi. glassworks ise, salt çalgısal parçalar olarak sekiz dakikayı aşmaz. ne var ki operada kullanılan metin derin anlamıyla öne çıkmaz. bir metin olması gene de müziğin dümdüz bir akıcılık içinde olmasına engel değildir; ne bağırtı vardır, ne fısıltı, glass'ın metni, yaşatmaya çalıştığı konunun dinsel ve sosyal yönlerini ele alır. metin belli tonlamalardan geçer, dümdüz okunur, ne ki bu metni söyleyen sesler kullanılan çalgılardan farklı bir konumda değildir. bir anlam zemini aramak, yapıtın anlaşılmasına hizmet eden anlatım gücü olan öğelerin kolayca okunabilmesi demektir. bu tutum, her ne olursa olsun anlaşılmayı hedeflemiş bir yapıt için de yegane koz olabilir ancak."
  • metropolitan operaları'nda sergilenen ve türkiye'de akmerkez'deki cinemapink'te eş zamanlı olarak muhteşem ses kurgu ve çekimle gösterilen opera. 3 saatten fazla sürüyor. operaya giderim ama çok sevmem. bununla birlikte operayı izlerken inanılmaz bir görsel şölen yaşıyorsunuz. sahneler oldukça uzun ama her açıdan tablo gibi resimler kalıyor gözünüzde. sanki canlı tablo var karşınızda. eğer sakin ama akıcı içeriklerde sorun yaşamıyorsanız çok eğleneceksiniz
  • (bkz: akhenaton)
hesabın var mı? giriş yap