• yazılarına akp ile olan güdümlü yakınlığının imza attığı kişidir.

    zamanla gelen edit: dönem itibarıyla yandaşlık statüsü terk ettirilmişlerden. şu süreçte geçmişi sorgularken erdoğan'ın anti demokratik yönetimine koşulsuz desteğini de gözden geçiriyor mudur acaba?
  • bugünkü yazısını yazmak için cahil olmak yetmez, kötü niyetli de olmak gerekir. yok eğer hakikaten bu kadar basit bir şeyi anlayamıyorsa, yazı yazmayıversin bir zahmet.
    ayrıca internet ulusalcısı nedir?

    bu zihniyetle giderse, yakında insanların köle olma özgürlüğünü de savunabilir. sonra 31 martçılar çıkar, köleliğe karşı nümayiş düzenlemeye kalkar, ama elbette halkın teveccühü ile bu gericilerin de üstesinden gelinir. o zaman ne der akif beki? "insan haklarına dokunabildiğiniz kadar dokunun, kimse bu halkın köle olma özgürlüğünü elinden alamaz"
  • dinciden demokrat yaratmaya kalkarsan böyle olur. bu adamla aynı atmosferi soluyan solculara selam ederim.
  • bu nadide kalemin elmas kıymetindeki yazılarını üşengeç gençlik maatteessüf okumuyor. bu sebeple kendisinin bilimsel, mizahî , edebiyat ve basın dünyasını taraflara ayıran bir yazısından daha örnek verelim de okuma yazma üşengeci salaklar neleri kaçırdıklarını anlasınlar.

    yazı başlığı: hz. adem'in uçağı (din felsefesinden girip bilim felsefesinden çıkan yazıdan bazı alıntılar)

    1) "hz. nuh’un gemisi vardı; bunu biliyoruz." (nerden biliyoruz? a priori bir bilgi demek istiyor bence)
    2) " o geminin kalıntılarını bulmak, bugün her arkeologun rüyasıdır." (mesela hangi arkeologlar?indiana jones)
    3)"peki acaba, ilk insan-ilk peygamber adem’den bize arta kalan ne var?" (güzel soru.sayın recep tayyip erdoğan mı?biz mi?)
    "haydi, bu sorunun cevabını birlikte keşfe çıkalım." (nerden baksan 200.000 yıllık bir hadiseyi bir köşe yazısına sığdırma gayretini alkışlarım ben)
    4) "çünkü zihnimiz, en çok zaman algısı konusunda yanıltır, bizi.tarihi, çoğu zaman sabit bir dekor içinde düşünürüz." ( vallaha kanıt manıt demeyin onu da bi zahmet siz bulun.herşey hazır olacak size ! araştırın biraz)
    5 ) "sırayla, kafamızda kurduğumuz bu sahnede geçit merasimine çıkarlar.
    aralarında, taş tekerlekli arabasıyla fred çakmaktaş ’ı bile görürüz... " (mizah)
    6 ) "insan ve maymunun ortak bir atası var mıydı?
    şart mıdır? ha var, ha yok..." (yazık, bu sorunun darwin'in aklına gelmemesi üzücü. ömrünü lüzumsuzluklara adadı. işte cevap: "ha var ha yok")
    7) "peki insanlığın ilk atası adem, nasıl dünyaya gelmiştir? ister bir mümin, ister münkir olun...
    evrimci ya da ‘akıllı tasarımcı’ olun...
    neye inanırsanız inanın...
    madagaskar maymunu (evrimin kayıp halkasını tamamladığı düşünülen fosil), tek başına bu soruya cevap veremez." (bence de veremez. sn beki'yle hemfikirim. hz adem'in varlığı su götürmez bir bilimsel gerçekken, maymunla,sincapla vakit geçiren bilimin içine tüküreyim ta)

    işte gördüğünüz üzere, insanın tarihi, bilim ve dinî mevzuların açmazları sn beki'nin bilgi deryasında çözülerek yeniden yapılandırılmış ve pazar günü bir köşe yazısında neticeye vardırılmıştır. evrimdi, çevrimdi yiyin birbirinizi siz daha bilim ibişleri sizi.
    http://www.radikal.com.tr/…05.2009&articleid=937330
  • bugünkü yazısında zırvalamış, daha doğrusu sahibinin sesi olduğunu bir daha kanıtlamış, güdümlü kalem.
  • sansürü ilericilik olarak görmesiyle hayallerde yaşadığını düşündüğüm insan.
  • yazdıklarıyla tezekten terazinin boktan olur dirhemi sözünü doğrulamaktadır.
    (bkz: danışan)
    (bkz: danışman)*
  • baruter'den aldığı ayarı ben alsam insan içine çıkamazdım.

    "valla doğrusunu söylemek gerekirse akif’i sinir etmek için gitmedik. aradım arkadaşları, tarık’ı, orhan’ı, ibrahim’i falan, dedim ki gelin gitmeyelim, sinir olsun akif. “akif benim sünnetimde neredeydi” dedim. “madem ki o onca yıl sonra gelen mutluluğumda beni yalnız bıraktı, gelmedi, kirvem olup elimi tutmadı, gelin biz de onu onca yıl sonra gelen bu mutlu gününde desteklemeyelim” dedim. “onu en hassas yerinden incitelim, gerçek bir 12 eylül muhalifini, bir demokrasi ve özgürlük savaşçısını desteklemezmiş gibi yaparak, derin hassasiyetlerine ve yüce davasına kayıtsızmış gibi durarak gösterelim tavrımızı” dedim. akif her fırsatta 12 eylül rejimine karşı sesini yükseltmiş, 12 eylül’ün sağladığı imkânlardan yararlanmayı kesinkes reddetmiş, yararlananlarla bile beraber yürümeyi ilkelerine sığdıramamış, bir zamanların işbirlikçilerinin bugünkü popülist ikiyüzlülüklerine zerre itibar etmeyen, ilerici, özgürlükçü, demokrat bir aydındır. ve akif çektiği onca eziyetin, dışlanmanın ardından gerçekleşmekte olan yüce adalet sayesinde nihayet bir nebze gün yüzü görebilecektir. ama akif benim sünnetime gelmedi!.. sen o sünnete gelecektin akif!"
  • bugün kaleme aldığı yazıda "parayı verenin kulu kölesi olmak gerekir ve bu çok güzel bir şeydir" ana fikrini işlemiş; saygı ve hürmet göstermeyi el öpmek gibi bir hareketle özdeşleştirmiş "değerli yazar".

    bir yerde haklı, somutçu zihniyete hitap ediyor; saygı duyuyorsan elini öpeceksin, sevindiysen takla atacaksın, eleştiriyorsan ananı alıp gideceksin filan.
  • tarık akan'a yalvarıyorum buradan, abi lütfen git şu mahkemenin önünde bir iki saat takıl da akif'im beki'm geceleri rahat uyusun. kafaya nasıl taktıysa çocuk geceleri bile uyuyamıyordur garibim. ama tabii bu arada hedefinde hep tarık akan var, mizahçıların keskin zekasından çıkan cevapları alınca susup oturuyor yerine tabii.

    http://www.radikal.com.tr/…=akif-beki&categoryid=98
hesabın var mı? giriş yap