• gözlerine isik tutulmus tavsan gibi kalakalmaktir. geçici bir seydir. kalici olan vakalarda akil alinmistir, yoktur..
  • gönlün ayı ile zihnin güneşinin aynı hizaya gelmesi ile varlığın gölgesinin benliğin üzerine düşmesi. akıl tutulmalarını, benlik depremlerinin takip ettiği varsayılır.

    max horkheimerca versiyonu metisten orhan koçak'ın münakkah önsözü ile çıkmıştı.
  • 'oltayla akıl tutulması' versiyonu da eugene montera tarafından kaleme alınmıştır..
  • beyin fırtınası ortamında cereyanda kalınması halinde tezahür eden ağrılı ve ateşli hastalık; boş boş bakmak, kafayı nadasa almak, discovery channel'da çitaları seyretmek hastalığın etkilerini hafifletir ancak yeniden bir tartışma ortamına girilmesi halinde hastalık hemen nüskseder
  • akıl tutulması.

    aklın bir başka aklın yörüngesine girmesinin / -de olmasının yanısıra sıklıkla o "büyük" akıldan ötürü ışığının-suyunun kesik, havsalasına yani artık küçük bir azık kutusunun salata kısmına rahatlıkla sığan toprağının kısır olmasının fizik ifadesidir. herhangi bir düşünce sisteminin kendi kendine düşünmekten aciz her türlü müridi buradan kartpostal yollar bize.
  • yazlık sinemada yer tutmakla benzeşen bir eylem olsa gerek. minder koyardık boş iskemlelere.
  • kendi nezdimde bilgisayarın başındayken elektrik kesildiğinde ilk refleksimin bari televizyon izleyeyim olması durumudur.
  • dünyadaki gelişmelere, emperyalizmin vahşetine bir türlü anlam veremeyen küçük-burjuvazinin icat ettiği pek çok kavramdan biridir akıl tutulması. nihilizm, absürtlük, varoluşçuluk vs. vs. küçük-burjuvazi olduğu sürece bu depresyon ideolojileri de varolmaya devam edecek.

    bu kavramların hepsi mevcut düzenden beklentisi olanların beklentileri gerçekleşmediği zaman ortaya çıkar. hep içeride bir umuttur: emperyalizm belki demokrasi getirebilir, belki savaşları bitirebilir, oligarşi belki kürtlere hak verebilir, belki olur da burjuva demokrasisine geçilir.

    küçük-burjuva akıl, ne devrimci aklın ne de burjuva aklın, faşist aklın işleyişini kavrayabilir. bütün hayali, bütün umudu o sınıfsız, evrensel, tarafsız "akıl"dadır. "bir gün anlayacaklardır", "asıl şimdi başlıyordur", "bundan sonra kesin değişecektir" vs. vs.
    işler yolunda gitmeyince de basar feryadı: akıl tutuluyor!

    bu nedenle akıl tutulmasının avrupa'da anti-faşist mücadele dişe diş devam ederken, marksizmin en kıymetli akılları nazizmin zindanlarında çürürken abd'ye iltica etmiş bir küçük-burjuva kalemden çıkmasından daha doğal bir şey yoktur.
    faşizmi ondan kaçarak anlamak mümkün değildi, anlayamayacaktı.

    oysa ortada akıl tutulması filan yoktur. sermayenin faşist aklı vardır, kesintisiz olarak işleyen de odur: daha fazla kâr et, direneni yok et, beyinleri sömürgeleştir.

    burjuvazinin kavramlarıyla beynimize sızmasına izin vermeyeceğiz.
    akıl tutulması yok, faşizm var. faşizm varsa, anti-faşist mücadele var.
    dişe diş, yüzünü tırnaklarımızla yırtarak.
  • (bkz: aşk)
hesabın var mı? giriş yap