• hakikaten ben bugün sözlüge kayıt oldum ve bugüne dek ssg haric kimsenin entry girmemis olması beni dehsete düsürdü!!!
    akira...
    hakikaten muhtesemdir. en önemli özelligi kompleks senaryosundan ötürü ilk kez seyredildiginde bi dakka akira ne sey hop noldu gibi semptomların gözlenmesidir!
    senaryo olarak (bkz: benim diyen) bilim kurgu filmine tas cıkartan bu saheser "japon yapmıs abi!" tabirinin anlamını destekler niteliktedir...
  • 16 temmuz 1988 yılında tokyo'da yaşanan büyük bir patlama, üçüncü dünya savaşının da fitilini ateşleyecektir. "akira" filmi, bu savaştan tam 31 yıl sonrasını anlatır. tokyo yeniden inşa edilmiş ve artık neo-tokyo olarak anılır olmuştur. savaş sonrası kurulan yeni düzenin ise oturmuş olduğu pek söylenemez. var olan hükümet kontrolü çoktan kaybetmiş durumdadır. yapılan vergi reformu halktan büyük tepki almış ve polis ile halkın sürekli karşı karşıya gelmesine sebebiyet vermiştir. ayrıca isyancı bir grup da hükümeti düşürme planları yapmakta tüm bu olan bitenlerin arasında bazı motor çeteleri ise kendi aralarında sürekli bir çatışma halindedir.

    bu motor çeteleri arasında en meşhurlarından biri olan "kapsül" çetesinin lideri kaneda'nın göreni hayran bırakan kırmızı bir motoru vardır. onun hem yetimhaneden çocukluk arkadaşı hem de kapsül çetesinin bir üyesi olan tetsuo ise içten içe kaneda'yı kıskanmakta ve onun eskiden beri takındığı korumacı tavrından rahatsız olmaktadır. bu yüzden tetsuo bir gün, kendini ispat etmek için "palyaço" çetesinin bir üyesinin peşine tek başına düşer. ancak motorunu hızla kullandığı sırada karşısına aniden çıkan yüzü oldukça yaşlı görünen bir erkek çocuğu yüzünden feci bir kaza geçirir. kaza sonrası bir anda ortaya çıkan ordu mensuplarınca da hastaneye kaldırılacaktır. bundan sonra tetsuo eskisi gibi olamaz.

    -spoiler-

    anime filmine ismini veren "akira", 28 numaralı bir çocuk denektir aslında. filmin ilerleyen sahnelerinde 1988 yılında tokyo'da gerçekleşen büyük patlamanın da müsebbibi olduğunu öğreneceğimiz akira, sahip olduğu tele kinetik güçlerle aslında tanrısal bir varlıktır. insanlardan tanrılara giden yolda insan evriminin bir üst noktasıdır. akira zamanla o denli büyük bir güce sahip olmuştur ki artık kontrol edilemez hale erişmiştir. yol açtığı büyük yıkımın ardından da daha iyi incelenmek ve kontrol altında tutulmak için parçalara ayrılıp özel kaplara yerleştirilmiştir.

    filmde ayrıca 25, 26 ve 27 numaralı tele kinetik ve diğer başka güçlere sahip üç çocuk daha bulunmaktadır. bunlar savaş öncesi hükümet güçlerinin üzerinde deneyler yaptığı özel yetenekli çocuklardır. halihazırda zaten var olan üstün özellikleri üzerlerinde yapılan deneyler sonrasında insan zihnini zorlayan üst seviyelere ulaşmıştır.

    filmde çocukların sahip olduğu güçler, herkeste var olan enerji üzerinden anlatılır. dünya üzerinde her canlı içlerinde belli düzeyde bir enerji barındırmaktayken; bu çocuklar herhangi bir insanın sahip olabileceğinden katbekat daha fazla miktarda enerjiye ve bu sayede de etraflarındaki her nesneyi kontrol etmelerini sağlayacak güce sahiptir. böylesi bir güç hükümetler için haliyle bulunmaz da bir savaş silahıdır. bunun farkında olan asiler, hükümeti düşürmek amacıyla hükümetin içindeki bir köstebeğin de yardımıyla 26 numaralı denek çocuğu kaçırırlar. ancak kaçırma işlemi başarısızlıkla sonuçlanır ve 26 numaralı çocuk, tetsuo'nun kaza yapmasına sebep olmasının hemen ardından alındığı yere geri götürülür.

    kazanın ardından tetsuo eskisi gibi olamayacaktır. onu ele geçiren hükümet güçleri tetsuo üzerinde yaptıkları deneyler sonrası tetsuo'nun akira'ya benzer güçlere sahip olduğunu fark ederler. bu güç, tetsuo gibi zayıf karakterli birinin taşıyabileceği boyutta değildir kesinlikle. kendisine bahşedilen gücün farkına varan tetsuo tutulduğu yerden kaçacak ve neo-tokyo'yu ikinci bir büyük yıkıma sürükleyecektir.

    tetsuo, artık durdurulamaz bir noktaya erişmiştir. ne hükümeti devirip yetkiyi tamamen eline alan ordu ne de tele kinetik güçlere sahip diğer üç çocuk tetsuo'yu yenebilecek güçtedir. tüm bu kargaşanın içerisinde tetsuo'nun arkadaşı kaneda da tetsuo'yu durdurmak için elinden geleni yapmaya çalışır. fakat tetsuo'yu karşı yapılan her hamle daha büyük bir yıkıma sebep olmaktadır.

    geriye tek bir çare kalmıştır. üç çocuk tüm güçlerini birleştirip akira'yı tekrar canlandırmaya çalışır. öncesinde, neredeyse tüm insanların isminden tanrı gibi bahsettikleri akira'yı bulmak ve belki de onu ortadan kaldırmak için ortalığı yakıp yıkan tetsuo, akira'yı kapların içinde parçalara ayrılmış bir şekilde görünce büyük bir hayal kırıklığına uğramıştır. fakat anlaşılır ki o kapların içinde bulunan tüm parçalar hala bir araya gelip akira'yı tek bir beden haline getirmeyi beklemektedir. üç çocuk, yapmak istediklerinde başarılı olup akira'yı eski haline yeniden dönüştürür.

    tetsuo ise sahip olduğu gücü artık kontrol edemez olmuştur. içindeki enerji o denli büyüktür ki artık o küçücük bedene hapsolamayıp büyümeye başlamıştır. etrafındaki tüm nesneleri kullanarak giderek devasa bir varlığa dönüşen tetsuo, gücün tamamıyla esiri haline gelmiştir. eskisi gibi esip gürleyemez haldedir artık. çaresizlik içerisinde eskiden olduğu gibi yine kaneda'dan yardım ister. fakat herkesin yardımına akira yetişir. akira sahip olduğu güçle çoktan tetsuo ve diğer üç çocuğu bambaşka bir boyuta taşımaya başarmış bile.

    -spoiler-

    akira, vizyona girdiği dönemde japonya'da hatırı sayılır bir gişe başarısına imza atmıştır. ancak akira'nın asıl başarısı video kaset satışlarının ardından gelir. film, sadece kaset satışlarından 80 milyon dolara yakın bir gelir elde eder ve tüm dünyada kült bir hayran kitlesine kavuşmayı başarır. akira ayrıca pek çok meşhur hollywood bilim-kurgu ve aksiyon filmlerini de etkilemeyi başarmıştır. the matrix, dark city, chronicle, looper, midnight special, inception ve spider-man into the spider-verse gibi filmler bunlardan sadece birkaçıdır.

    akira demişken artık bir sinema ikonu haline gelen akira slide sahnesinden de bahsetmemek olmaz. bu sahnenin kullanıldığı film ya da animasyonlar saymakla bitmez.

    yazıyı akira'da geçen bir sözle bitirelim. "tetsuo sizin değil bizim arkadaşımız. onu birisi öldürecekse o biz olmalıyız!".
  • bak şimdi az önce avatar'a saydırınca aklıma bu şahane manga/anime geldi.

    zamanında bir forumda, en beğenilen anime'ler tartışılıyor, ben de akira demiştim, özellikle de görsel açıdan çok beğendiğimi belirtmiştim. forumun diğer sakinlerinden bir tanesi de neden böyle dediğimi sorunca, özellikle yapıldığı zamana (aslında bugüne göre bile) göre mükemmel animasyonlar, detaylı arka planlar vs. olduğundan bahsetmiştim, kendisi ise hiçbir fark göremediğini söyleyip aklınca bana ayar vermişti.

    o zamanlar konu hakkında teknik bilgim yoktu, geçen gün ise şöyle bir şeye rastladım;
    http://www.youtube.com/v/bbajdtpvnzc

    (cel kolleksiyoncusu biri tarafından hazırlanmış, neden akira'nın görsel olarak bu kadar muhteşem olduğundan bahseden kısa bir video)

    kendimi tebrik ettim zevkimden ötürü.
  • etrafınızda anime ne ya çizgi film değil mi o diyen insanlar varsa akira tam ağızlarına vurmalık bir yapım. çünkü 1988 yılında yapılan bu film zamanında bütün dünyanın animeye bakışını değiştirmiş. konusu falan da şuan gördüğünüz animeler gibi değil pek. sevimlilik sıfır, insanları karakterlere alıştırmak sıfır. cayır cayır distopik bir evren var ve hikayenin her bir anı acımasızlık dolu. yer yer çiğ şiddet sahneleri de var ve filmin genel tarzı biraz grotesk. o yüzden midesi hassas insanlara da pek önerilmez.

    film çok farklı evet ancak şöyle temel bir sorun var keşfettiğim. insanlar genelde akira'yı ilk izlediklerinde anlayamıyorlar. haklılar da çünkü çok fazla olay var ve senaryoya bir çok şey sığdırmaya çalışmışlar. dramatik kurgu biraz koşar adım dizayn edilmiş. bunun da nedeni akira'nın aslında altı kitap 2000+ sayfa bir mangadan uyarlanmış olması. elde bu kadar çok materyal ve yaklaşık iki saat süre olunca da mecburen detaylar es geçilmiş. detaylar atılınca haliyle bir çok konu havada kalmış. ben de olayları anlayabilmek için mangayı okudum ve bu entry'de akira filmindeki boşlukları dolduracak detayları anlatacağım.

    --- spoiler ---

    ilk önce olayların nasıl başladığını anlatayım. bildiğiniz üzere film üçüncü dünya savaşından sonrasını ele alıyor. bir yerde de üçüncü dünya savaşının akira nedeniyle çıkmış olabileceği söyleniyor. ancak bu iddia filmde tam olarak doğrulanmıyor. asıl hikayede ise bu söylenenin doğru olduğunu öğreniyoruz. 28 numaralı akira daha önce kontrolden çıkıp tokyo'da bir enerji patlaması yaratmış ve insanlar bu saldırının nereden geldiğini anlayamamışlar. herhalde o sırada bir gerginlik vardı. çünkü bir olay bir diğerini tetiklemiş ve sonunda dünya savaşı başlamış işte.

    filmde anlaşılamayan bir nokta da yüzleri yaşlı olan çocuklar kim ve neden tetsuo'yu öldürmeye çalışıyorlar. bu çocuklara aslında filmde dini bir lider olarak gösterilen mrs. miyako'yu da dahil etmek lazım. çünkü aslında o da bu çocuklardan biri. bu çocuklar zamanında bir deney için bir araya getirilmişler. hepsinin psişik yetenekleri var ve bu proje ile yetenekleri ortaya çıkarılmış. bundan sonra çocuklar farklı yetenekler kazanmışlar. işte kimi teleport olabiliyor kiminin telekinezi gücü var falan. ancak mrs. miyako biraz farklı. mrs. miyako bir insanın fiziksel olarak bilmesinin mümkün olmadığı şeyleri bilebiliyor. ve asıl hikayede bu çocukların lideri olarak hareket ediyor. laboratuvarda gördüğümüz diğer üç çocuk the espers olarak biliniyorlar. onlar da bu deneyin ürünleri. askeri üste yaşamalarının sebebi de güçlerinin çok ağır baş ağrısına sebep olması ayrıca kontrolden çıkma ihtimalleri. bu nedenle sürekli olarak ağır sakinleştiriciler kullanıyorlar. sakinleştiricilere ulaşmanın en kolay yolu da bu merkez de yaşamak.

    gelelim kei ve tetsuo meselesine. filmde yardımcı rolde bulunan kei aslında diğer çocuklar gibi bir psişik. ancak güçleri açığa çıkarılmamış. the espers yada mrs. miyako, tetsuo'nun karşısına çıkmak için fazla zayıflar. bu nedenle tüm güçlerini kei'de birleştiriyorlar. böylece tetsuo'yu durdurabilecekler. peki tetsuo'yu neden durdurmak istiyorlar? çünkü tetsuo da akira gibi kontrolden çıkacak ve felakete sebep olacak.

    filmde gösterilmiyor ama tetsuo neo-tokyo'daki bir çok insan gibi bir hap bağımlısı. psişik güçlerine kavuştuktan sonra normal hayatında ezilen biri olduğu için ortamda terör estirmeye başlıyor. ayrıca güçleri çok hızlı büyüyor bu nedenle şehri havaya uçurması an meselesi. tetsuo başlarda iyi gidiyor çünkü habire hap almaya devam ediyor. bu da kendisini kontrol altında tutmasını kolaylaştırıyor. mrs. miyako bakıyor tetsuo her türlü insanlara zarar verecek, durdurulması gereken biri, tetsuo'ya görünüp onu hapları kullanmamaya ikna ediyor. böylece tetsuo kontrolden çıkacak ve kendisini koruyamaz hale gelecek. the espers ile güçlerini birleştiren mrs. miyako da kei'yi kullanıp tetsuo'nun işini bitirebilecek. orijinal plan bu yani.

    tetsuo'nun filmin sonundaki haline bürünmesi de bu yüzden. şekil olarak böyle olmasının bir sebebi var. o da elindeki yeteneklerin vücudunun kapasitesini aşması. yani tetsuo'nun gücü fiziksel olarak barınacak bir yer arıyor. bulamadığında da hacim kazanmak için etrafında ne varsa absorbe etmeye başlıyor. stadyum sahnesinde dev bir yığın görmemizin sebebi de bu.

    ve en önemli soruya gelelim. kim bu akira? akira aslında the espers zamanında deneye alınan çocuklardan biri. hatta numarası da 28. akira'nın farkı şu. diğer bütün çocuklardan çok daha güçlü kendisi. ancak güçleri kontrolden çıkıyor ve tokyo'yu yok ediyor. filmin başında da bunu görüyoruz. bu patlamadan sonra filmde akira'yı parçalara ayırıp kavanozlarda sakladıklarını söylemişler ancak manga'da akira hayatta. stadyumun altında gömülü olan o dev kapsülün içinde dondurulmuş durumda ve güçlerinin kontrol edilebileceği anı bekliyor. ayrıca kimse akira'nın nasıl bu kadar güçlendiğini bilmiyor.

    manga'da akira kapsülden çıkıyor. ancak diğer çocuklar gibi değil. hiç konuşmuyor. bunun nedeni de içindeki gücün akira'nın karakterini tamamen silmesi. yani bedeninde akira diye biri yok. sadece saf enerji var. bu enerji de sadece tetsuo'nun beyin dalgalarıyla uyum gösteriyor. o yüzden akira sadece tetsuo'nun kullandığı yüksek miktarda enerjiye tepki veriyor.

    filmde evrenin tarihi, evrim ve insanların evren ile bağlantısı hakkında bir şeyler söyleniyor ancak bu kısım çok kısa. aslında durum şöyle; akira evrimde insanın bir sonraki hali. kendisi bedenen bir şey yapmadan nesneleri hareket ettirebiliyor ve sonsuz enerji yaratabiliyor. bunlar da insanlığın sorunlarını çözebilecek şeyler. ancak insanlar bu evrime henüz hazır değiller. yada filmdeki her şeyi değişim sürecinde yaşanan minik pürüzler olarak da görebilirsiniz. bu da bir bakış açısı tabi. akira enerji yaratabildiği gibi mevcut enerjileri de absorbe edebiliyor. manga'da da tetsuo'nun yarattığı patlamayı the espers'ın yardımıyla absorbe ediyor.

    --- spoiler ---

    gördüğünüz gibi hikayenin temelinde göremediğimiz pek çok detay var. manga'da anlatılan ana konuya çok az katkı sağlayan ancak müthiş derinlik kazandıran politik meseleler de bulunuyor. baya çok yönlü, çok karakterli, çok sub-pilot'lu derin bir hikaye aslında akira. filmi anlamamış olanlar için de durum aslında normal ama bu filmin kötü olduğu anlamına da gelmez. kendi içerisinde çok iyi uygulamışlar bence. çünkü dediğim gibi yüzlerce detay var bu dünya ile ilgili. mesela mrs. miyako ve tetsuo'nun arasında savaş çıkıyor. bu kısımdan bahsetmedim bile. o yüzden siz de filmi beğendiyseniz ve daha derinlemesine öğrenmek istiyorsanız bir yerlerden manga'yı edinip okumanızı tavsiye ederim.
  • zannedersem animelere dair çok temel unsurlar içermesi, dönemine uygun senaryosu ve müthiş görselliği ile animeler tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır. hatta yapılmış tüm filmler gibi geniş bir yelpazede dahi çok şahane bir yerde durduğunu da iddia edebiliriz. detay neyim için yazılmışı var, şimdi bir daha yazmayalım:

    http://sinematografikmizah.blogspot.com/…akira.html
  • 1988'de yayınlanmış siber-punk anime. 2019 tokyo'sunda geçmektedir ve bir sene sonra yapılacak olimpiyatlardan bahsedilmektedir.
  • 16 sene sonra tekrar imdb top 250 listesine girmeyi başarmış olan film.
  • çok yaratıcı, çok detaylı çizilmiş, öncü bir anime. akira kurosawa filmleri gibi bu da baymaktan gebererek, 3 taksitte anca izlenebilecek bir başyapıt...

    konu ve planlar/kesmeler çok dağınık ve özensiz, başı sonu yok, lost gibi cevaplanmayan sorular üzerinden prim yapıyor. insanın dikkati acayip dağılıyor. 2 saat zaten sürükleyicilik vasfı taşımayan filmler için çok iddialı bir süreyken akiranın aslında olması gereken süre 1 saati aşmamalıymış bence. sadece çizimlere ve o efektleri elle animasyon haline getirme imanına saygı duyuyorsunuz, yani teknik anlamda...

    bir defa inanılmaz gerilimli ve depresif, distopyanın, mistisizmin doruklarında, çok karanlık bir film. öte yandan çok gürültülü çünkü sürekli bir yerler patlıyor, yıkılıyor, karakterler sürekli bangır bangır bağırıyor filan...daha ne sayayım hemşerim anektarın nesini kodlıyım ben sana bacım? sevemedim.

    sevemeyenlere alternatif: venus wars
  • polis şiddetini çok güzel yansıtmış bir animedir.
  • ugarasip defalarca izlediysem de , bir turlu sevemedigim bir anime.
    ama son sahnesi acayip eglencelidir.
    "tetsuooo! fight like a maan!" die bagiran biri vardir.
    tetsuo ise stadyum buyuklugunde bir canavardir.
hesabın var mı? giriş yap