• sol frame'de sivilce izi başlığını görende aklıma geldi bu unuttuğum kelime. ben artık sivilcelenemeyecek kadar yaşlıyım ama akneli sivilceli sözlük gençlerine bir iyilik etmek isterim:
    sıcak suyla ıslattığınız ve sıktığınız pamuğun üstüne kayısı yağı dökerek bunu akneli yerlerinize sürünüz. yaşlanınca iz de kalmayacak ve hepsi tez zamanda geçecek. olmazsa gelir sorarsınız uçana kadar burdayım ben.
    sakın öyle roaccutane gibi bilmemne gibi, karaciğerinizin ebesine atlayan depresyon yaratan hapları kullanmayınız. cilt bir gün düzelir nasolsa ama haşadı çıkmış bir karaciğerin devası zordur aman gençler. mis gibi de kokuyor kayısı yağı. bize de diyelerdi keşke eskiden.
    selametle hadi.
  • akne derimizde bulunan yag bezlerinin bir hastaligidir, normalde bu bezlerin salgiladigi yagin deri yüzeyine cikarak atilması gerekir. ancak ergenlik döneminde yag bezi daha fazla yag salgilar, bu yagin deri yüzeyine gecisini saglayan kanal yogunlamis bir yag kutlesi nedeniyle tıkanir. aknenin temel nedeni bu tikanmadir.
  • bende tekrarlayan bir kapalı komedon durumu var. ergenlikte cildimin altı mayın tarlası gibiydi hatta. bilmeyenler için, açık aknenin ucu havayla temas ettiği için siyah olur. kapalı aknede ise adı üstünde kapalı olduğu için havaya temas etmiyor, ancak tutup sıksanız içinden beyaz bi yapı çıkar. cildinizin altı pütür pütür ise tebrikler, sizde de kapalı komedon var benimki gibi.

    neyse 20 iken ilaçla tedavi edip temizledik, ama baktım ki zamanla cildimin altı yine doluyor. doktoruma yeniden gidince "senin cildin böyle, elinin altında hep differin olacak" dedi. ben orada bi anladım yavaştan cilt bakımı rutini oluşturmam gerektiğini.

    şu an çok şanslıyız ki youtube dermatolog dolu. ben özellikle doctorly adlı kanalı çok seviyorum, adamlar hangi soruna hangi kimyasal, hangi cilde hangi ürün iyi gider tek tek anlatıyorlar. kendi yüzleri de bebek gibi zaten ahahah, kadın olarak kıskandığım oluyor valla

    akne tarlası iseniz, büyük sorunlarınız varsa yallah önce dermatoloğa. sonra bir daha breakout olmaması adına nasıl bir rutin takip edeceğinizi öğrenmek için gelin bu entry'nin devamını okuyun.

    piyasada sürüsüne bereket bir çok retinol, salisilik asit, niacinamide, laktik asit, kafein, c vitamini, e vitamini, arbutin ya da daha bilmediğiniz adla söylersek aha ve bha ürünü satılıyor. her birinin de başka bir yararı var. e ben her gece 25 ürünü sürüp mü uyuyacağım? tabi ki yapmayın öyle bir şey, bir defa asla yan yana kullanılmaması gereken içerikler var, sonra yüzünüzü yakarsınız valla. işte bu kafa karışıklığını önlemek için ilkin en önemli önceliklerimiz nedir onlara karar veriyoruz.

    yaşlılığı, derin kırışıklıkları mı önlemek istiyorsunuz? retinol bacım.
    göz altlarınız mı şişik/koyu? kafeinli göz kremi.
    komedon sorununuz mu var? retinol ve salisilik asit (asla yan yana değil)
    gözenekleriniz mi büyük? salisilik asit, niacinamide. aslında niacinamide komedona da çok iyi geliyor, her derde deva gibi bi şey.
    cildim çok hassas, bu saydığın asitler cilt bariyerimi bozuyor, kullanamıyorum diyorsan laktik asit
    cildimi toksinlerden arındırmam lazım, canlı dursun istiyorum diyorsan vitamin c ve e
    çok fazla güneş/sivilce lekem var, ben sabırla 1 sene 2 sene demem ürün kullanırım diyorsan arbutin

    şimdi... dedik ya bu ürünler ciddi kimyasallar. kullanırken çok ama çok dikkatli olmak lazım. e ne yapmalı?

    retinol asla ama asla gündüz kullanılmaz! gece ürünüdür. retinol her gece kullanılmaz, gerek yok. yüze boca da edilmez, hele başlangıçta mercimek tanesi kadar yeterlidir. zaten hiçbir şey yüze boca edilmez, sonra niye sivilcem var diye zırlıyorsunuz. temiz cilde sürülür. ilk kullanmaya başladığınızda haftada 2 gece yeterlidir. (pazartesi ve perşembe gibi mesela) yüzünüz alışana kadar 2-3 hafta böyle az doz gidin. sonra kullanma sıklığınızı arttırırsınız. baktınız çok kuruluk yaptı ya da yüzünüzde bi şeyler sapıttı, sıklığı düşürün. örnek kullanım: cilt size uygun bir yüz yıkama jeli ile temizlenir, çok hassas iseniz ilkin yüze ince bir kat nemlendirici uygulanır, sonra retinol (boca etmiyoruz) ve yine bir kat nemlendirici. buna sandviç metodu deniyor. benim cildim kaldırıyor diyorsanız retinol artı üzerine tek kat nemlendirici de yapabilirsiniz, dikkat edin kuruluk yapabilir. zira laktik asit gibi nem tutma özelliği yok. asla ve asla salisilik asit ile yan yana kullanılmaz. karıştırmayın her boku, yüz yanığı olacaksınız. bekleyin salisilik asidi de ertesi gece kullanırsınız.

    retinole bir bonus ekliyorum: göz çevrenize de sürün. kırışıklıklarınız tabi ki ince deri olduğu için en belirgin göz çevrenizde ortaya çıkacak. yapabiliyorsanız göz çevresine de sürün ama sakın ha göze değmesin, aman aman. asit sonuçta.

    peki kaç yaşındakiler kullansın? 25 yaş sonrası kullanmaya başlayın. niye? retinol'un olayı hücre yenilenmesini hızlandırması. bir de daha derine nüfuz ediyor. yani retinol kullanarak yüzdeki deriye hücre yenilenmesini öğretiyorsun. yaşlanırken bu cacığın etkisini görmen için de yıllar önce rutinine eklemen lazım. komedonu kontrol altında tutması da benim gibi yağlı ciltler için büyük artı. hem bugüne hem yarına yatırım biraz. hatta etkisi için şöyle diyeyim. gençken sadece yüzüne retinol uygulamış kadınlar yaşlanınca yüzleri yaşları için çok daha diri dururken el ve boyunları buruş buruş kalıyor. bütçeniz el verirse boyun/el için de vücut retinolü alabilirsiniz. aynı olay güneş kremi için de geçerli. onun ne kadar elzem olduğunu zaten biliyorsunuz, hiç anlatmaya kalkmayacağım bile.

    salisilik asit ne ola ki? o da cildi ölü deriden temizliyor. yüzünüzü keseleyemeyeceğinize göre bence bir kimyasalla bunu nazikçe yapmak en iyisi. daha üst katmanlara nüfuz eder, olayı sebum azaltmak, gözenekleri daraltmak, tıkanmaları önlemek. yine benim gibi yağlı ciltler için süper bir ürün. gündüz de kullanılabilir, güneş ile reaksiyon vermez. yine temiz cilt üzerine uygulanacak. bir pamuğa 3-4 damla damlatıp yüzünüze sürmeniz yeterli. fazla kullanmıyoruz. sonra yine nemlendirici, ya da yukarıda anlattığım gibi sandviç tipi de yapabilirsiniz. yani yıka, nemlendir, salisilik asit sür, yine nemlendir. bir daha diyorum retinolle aynı anda sürmeyin yüzünüze. ayrı günlerde kullanın. bunu da cilde alıştıra alıştıra tanıştırmak lazım. haftada 2 başlangıçta kafidir.

    sadece bu ikisi ile dahi yağlanma ve sivilce problemini büyük ölçüde kontrol altına alırsınız. adet ya da pms dönemlerinde 1-2 tane çıkabilir, e bi zahmet ona da yaygara koparmayın. diğer kimyasallar beginnerlar için değil de, biraz daha bu işler için merak saranlara. e vitamini serumu sürmezseniz incileriniz dökülmez, ama 1 ay salisilik asit kullanmayın bak bakalım yağlı cildiniz nasıl geri geliyor. benve bu açıkladığım iki kimyasal yeter de artar başlangıç için. tabi ilkin dermatoloğa gidip danışıyorsunuz. ekşiden okuyup yüzünüzü haşlamayın sonra. sorumluluk almıyorum. hadi nur gibi yüzler dileğiyle.
  • medikal tedavileri çeşitlilik göstermekte.
    bildiğimiz bakteri kaynaklı akne için, yetkin hekimin uygun gördüğü antibiyotik. sistemik (yani ağızdan alınan) bir antibiyotik de olabilir, topikal (akneli bölgeye sürülen) cinsten de. yanında ciltteki sebum üretimi/nem dengesini düzenleyecek yıkama ürünleri verilebilir. nemlendirme için çeşitli krem/pomad önerilerinde bulunulur. doktorunuza danışınız.*
    fungal akneye gelecek olursak, çok bilgim olmamakla beraber seboreik dermatitli bireylerde görülme ihtimali arttığı için sözünü edeyim istedim. bu tarz akneler antifungal ajanlarla, hekimin uygun gördüğü şekilde sürede tedavi edilir. cilt bakım süreciyle ilgili hekim önerisi dışına çıkılmamalı, özellikle 11-24 karbonlu yağ asidi içeren esansiyel/doğal yağların cilt bakımında kullanılmasına temkinli yaklaşılmalıdır.
    akneli (bildiğimiz, bakteriyel olan) ve akneye yatkın bazı ciltlerde linoleik asit/oleik asit dengesinin bozulmuş olduğu görülmüş. bu oranı cildi delirtmeden yerine getirmenin kolay bir yolu; kuşburnu çekirdeği yağı. alerjiniz yoksa tabi. bahsedilen yağ asitlerini içerdiği oran oldukça makul, yoğun kalın bir yapısı yok ve ciltte kolay emiliyor. yağlı cilde veya karma cilde sahip kişilerde de genellikle olumlu sonuçlar alınıyor.* nemlendirme için kullanılabilecek bu yağın yanında üzüm çekirdeği yağının da adı geçmekte. henüz denemediğim için bilgi veremiyorum. kuşburnu çekirdeği yağı vitamin a içeriğinden dolayı cilt hücre yenilenmesini destekler, antioksidan özelliğe de sahiptir (vitamin c dolayısı ile mi, onu bilemiyorum). bir de antibakteriyel özelliğinden ötürü çay ağacı yağını unutmamak gerekir. seyrelterek tonik şeklinde, gülsuyu veya lavanta suyuna damlatarak kullanılabilir. “spot treatment” olarak da seyreltmeden, sadece çıkan sivilcenin üzerine uygulanabilir. fazlası tahrişe sebep olur, dikkat.
  • yüz, omuzlar, sırt ve göğüsteki yağ bezleriyle ilgili kronik bir deri hastalığıdır. en çok 14-20 yaşlar arasında görülür ve bu hastalığın tipik belirtileri olan siyah noktalar, genellikle psikolojik rahatsızlıklara yol açar. yağ bezlerinin kanalında bir tıkaç oluşur ve bu tıkacın başı sertleşip siyahlaşır. bazen, kanal tıkalı olduğu halde, bez yağ salgılamaya devam eder ve böylece içi yağ dolu bir kist oluşur. siyah noktalara tıpta komedon adı verilir.
  • yaslaninca* erkeklerin cicek bozugu disinda karizmatik ve gormus gecirmis bir ifadelerinin olmasini saglayan bir durumdur. gencken talih kapayabilse de bu kontenjani ileri yaslara saklayan bir tur tursu.
  • akne sınıflaması:

    evre1: açık veya kapalı komedonlar vardır.

    evre2: komedon+ papül

    evre3: komedon+ papül+ püstül

    evre 4: nodül, kist ve skar vardır.
  • yaşlanma, kromozomların ucunda bulunan ve koruyucu bir şapka görevi gören telomerlerin zamanla kısalması ve bu hücrelerin ölmesiyle gerçekleşse de daha önceden akne problemi yaşamış kişilerin telomerlerinin daha uzun olabileceği ve buna bağlı olarak hücrelerin yaş aldıkça normalde olduğundan daha yavaş şekilde kısalıp ölmesinden ve bu kişilerde yaşlanmanın oldukça yavaşladığından bahsediliyor.
    ilgili yazı için tık
  • linoleik asit eksikliğinin akneye yol açtığı iddiası yüzünden yüzünüze kuşburnu çekirdeği yağı, kenevir tohumu yağı, üzün çekirdeği yağı falan sürmeyin. akneyi azaltmayıp tam tersi azdırırsınız. böyle saçma bir deneyi kendi üzerimde yaptım. sonuç felaket. akneli kişi yüzüne yağ sürmesin, yüzünde yağ bırakmasın.
  • cildim gayet pürüzsüzken iki günde yüzümü mahveden ipne, pardon akne. nitekim ipne olarak da anılabilir.
hesabın var mı? giriş yap