• ıthal saman kullandığımızı da göz önünde bulundurduğumuzda pek de şaşırılması gereken bir durum olmadığı gerçeği
  • markete gidip meyva sebze çeşit ve fiyatlarına bakmak yeterli. çer çöp değil kaliteli iyi tarım ürünleri hem çok azaldı hem de fiyatları arttı
  • türkiye adına sevindirici bir gelişme.

    akp döneminde toplam tarım üretimi, çiftçi başına tarım üretimi ve çiftçilerin ortalama geliri artmıştır. hatta tarım sektöründeki gelir artışı hızı ülke ortalamasının üzerindedir. başlıca sebep ise teknolojik gelişmeler sonucu oluşan verimlilik artışıdır. sanayileşmekte olan tüm ülkelerde tarımla uğraşan nüfus hızla azalmıştır.

    eşyanın tabiatına bağlı olan bir gelişme için akp'yi suçlamak veya övmek hiç mantıklı değil. alternatif olarak ne yapalım? sanayi ve hizmet sektörünü bırakıp ülkece tarım işçisi mi olalım? köylüler şehre gidip mühendis doktor olup ekonomiye daha büyük katkıda bulunacağına babasında kalan tarlayı 8 e bölüp daha küçük alanda daha verimsiz tarım mı yapsın? tamam akp'yi eleştirmek isteyen çok fazla ama ülkede pek çok gerçek sorun varken başarılı sayılabileceği bu alanda eleştiri yapmak oldukça aptalca.
  • vay amk.

    2 milyondan dan fazla insan tarım ve hayvanlcılığı bırakıp bilgisayar mikroişlemcileri tasarım ve üretim sektörüne geçmişler. ekmeklerini burdan kazanmaya başlamışlar.

    ve hala birileri gelip akp ye bok atıyor. eleştirin akp yi ama yapmayın böyle.

    tamam adam bir zamanlar tarım ve hayvancılıkla geçiniyor olabilir ama eğitimiş akp bu çiftçileri ve hepsini elektronik mühendisi ve bilgisayar mühendisi yapmış.

    bırakın bu çapsızlığı ve kıskançlığı artık ya.

    viva akp.
  • analarını alıp gitmişlerdir . **
  • fabrikalarda ya da hizmetler sektöründe gayri insani şartlarda sigortalı olarak çalışmak için büyükşehirlere ya da turizm sektörü köleliği için turistik yerlere göç edenlerin oluşturduğu durum.

    köylü iken de mutsuzdular, şimdi çok daha mutsuzlar.
  • köy diye bir şey bile kalmamışken şaşırılmaması gereken gelişme.

    işin ilginç boyutları var. beklemediğiniz yerlerden beklemediğiniz olumlu hamleler gelebiliyor ara sıra. mesela geçen gün et ithalatına onay verildi. http://www.hurriyet.com.tr/…lat-tartismasi-40046266

    tarım bakanlığı ithalata izin verilmemesi için ciddi şekilde mücadele etti (konuya birinci elden şahit olmasam hayatta inanmam) ama merkez bankası bastırdı ve ithalat onaylandı. merkez bankası da kendince haklı fakat bu günü kurtarma politikalarıyla bir yere varılmayacağını ilkokuldaki çocuklar bile biliyor artık.

    izleyen bilir, bazı tarım ve hayvancılık kanallarında çıkıp ahkam kesen iktidar yalakası üreticiler var. bunlardan bilmem kaç baş hayvanı olan, dümeni her halükarda dönen, kendi adıyla kanalda programı falan olan bir tanesini (müslüman bilmemneciler başkanı) daha bugün aynı kanaldaki başka bir programda ağlarken gördüm. desteklemelerin ardının arkasının kesilmediğini fakat maddi destekle işin çözülmeyeceğini, fiyatların kontrol altına alınması gerektiğini söylüyordu o bile.

    yapılacak iş devlet için çok basit. kısa, orta ve uzun vade hareketleri gerekiyor.

    kısa vade: aracı denen çakallar üreticinin sırtından indirilecek. tedarik süreci kısaltılacak. gelir üreticinin cebine girecek, halk da ucuz ürün yiyecek.

    orta vade: kooperatif sistemi desteklenecek. birliklerin komisyon kaymağını cebe indirip yan gelip yatması engellenecek ve gerçekten işe yaraması sağlanacak.

    uzun vade: arazi toplulaştırması sağlanacak.

    tabii bunların hepsi önce tarım toplumu olmayı hedefleyen bir ülkede gerçekleşebilir. tarım toplumu olmadan sanayi toplumu olmaya çalışmak kanatlanmadan uçmaya çalışmaktır. kaç senedir ölümüne inşaata gömülen paralarla inanılmaz bir tarımsal kalkınma gerçekleştirebilecek, çalışan nüfusu genç bir ülkeydik. hala öyleyiz ama tepedeki zihniyet de değişmiyor.

    edit: çiftçi sayısı azalmış ama üretim artmış bu iyi bir şeymiş. kardeş, çiftçinin cebine giren para azalıyor, o nasıl olacak? üretim mecburen artacak tabii, nüfus da artıyor çünkü. makineleşme elbette eskiye nazaran daha kolay ama makineye ulaşmak için çiftçinin bankaların kucağına nasıl oturtulduğundan haberin var mı? yapacak başka şeyi olmayan adam üretiyor tabii ki. peki üretim arttıkça daha çok kazanabiliyor mu bu insancıklar? bunun cevabı yazıyor mu o istatistiklerde? sanmıyorum. cevap için aracının cebine giren paradaki artışa bir göz gezdirmenizi tavsiye ederim. üretiminin, emeğinin karşılığı beş para etmeyince tarlayı satıp çekip gitmekten başka ne şansı kalıyor? tarım alanlarının imara açılması gibi muhteşem uygulamalar sayesinde müteahhite kat karşılığı tarlasını satmanın daha kârlı olduğu bir ortamı oluşturan devlet seni desteklese, krediler, hibeler verse, kafandan aşağı para dökse ne olur? 2 milyon kişi mesleğini bırakmış, hayatını radikal şekilde değiştirmek zorunda kalmış, adam rakamlara bakıp durum iyi diyor.
  • köylüye sürekli köylü olmayı yakıştıran zihniyetin beğenmediği durum.

    sanayi devrimi denilen bir olay olmuştu geçenlerde onu da beğenmezler. bir kıskanç çapsız olarak sanayileşmeyi desteklemeye devam ediyorum. diğer çapsızlar anlasın diye açıkça yazayım.

    köyde bir tarla var 100 dönüm olsun. baba ölüyor ve 5 çocuğu 20 şer dönüm tarlalarında geri teknoloji ile verimsiz tarım yapmaya devam ediyor, hiçbiri traktör veya kaliteli tohum alamıyor zira ihtiyaçları da yok paraları da. şimdi bu 5 çocuktan 4 şehre gidip asgari ücret ile fabrikada çalışsa (çok istiyorsan mikroişlemci üretsinler) , diğer çocuk ise 100 dönüm tarlada modern tarım yapsa toplam gelir ve katma değer artacak. zaten istatistiklerde de bunu görüyoruz, çiftçi başına tarım arazisi miktarı artmış durumda. arazi başına düşen üretim de artmış durumda.

    bütün dünya'da 200 yıl önce gerçekleşmiş bir toplumsal olguya muhaliflik uğruna karşı çıkılmasını bir türlü anlayamıyorum.
  • meyve sebze fiyatlarındaki artışın nedeni belli oldu. daha da düşmez artık. buna alışın.
hesabın var mı? giriş yap