• ab ye girebilmek uğruna almanya,fransa gibi ülkelere peşkeş çekilen milyar dolarlar ile zaten rezalet olup daha da kötüye gidecek politika. olsun ama bu ülkede faizler bir gecede 1000 katına çıksa bile öncelikle "faiz haram" ikinci olarak ise her şey allahtan.
  • enflasyonun düşüşünü şofbenden hesaplayan politikalar bütünüdür. zira yaptıkları makroekonomik planlar yoksullaşmaya devam eden insanları hiçde ilgilendirmemektedir. insaları yoksul bırakırsanız bittabi enflasyon düşer. ülke politikası ise benzer başarıları halka yedirmek olarak açıklanabilir.
    (bkz: şofbenle peynir arasındaki farklar)
  • imf'nin ekonomi politikasi ile aynidir.
  • şu sıralar daha çok savunma alanında top çevrilen politikadır. artan hırsızlık olaylarının ve işsizliğin her nasılsa güllük gülistanlık ülkemizde artmakta ve bu artışın saklanamayacak boyutlara ulaşmakta olması karşısında ilk etapta ülkemizdeki tüm istatistikler amerika, japonya, patagonya, laponya ve danimarka istatistikleri ile karşılaştırılmaya başlanmıştır. bu sayede kabinenin tüm üyelerinin uluslarası istatiklerle haşır-neşir olduğunun görülmesi ve hafızalarında bu rakamları ezbere bulundurmaları sevinç yaratmışsa da önceki yıllara göre artış istatikleri de devreye girince ikinci etapta ülkemizde her şeyin güllük gülistanlık olmasını ve hükümetin başarılarını çekemeyen muhalif grupların tezgahladıkları (bir takım düğmelere basmak suretiyle) bir komplo ile karşı karşıya olduğumuzun altı çizilmiştir. yani endişeye mahal yoktur. her şey güllük gülistanlıktır, hatta uluslararası ortalamalara göre biraz daha kötüye gitmek için de yeterli marj bulunmaktadır. biraz daha kapkaçcı ve işsiz üretebilir ve başbakanımızın maaşını da yükseltebilirsek dahi yürü ya türkiyem mucizesi sekteye uğramayacaktır.
  • donemlik enflasyonu hesaplarken pinpon topu ve gaz lambası fitili gibi enteresan ürünleri baz alarak bizi enflasyonun düştüğüne, ihracat ve borsa yükselişlerini ithalatdaki artış ve dolardaki düşüşü kamufle etmek için kullanarak bizi gsmh nın arttığına, kendisini seçimlerde yüzüstü bırakmayan yeşil sermayenin kaynağı belirli olmayan "sıcak para"sını ülkemize sokarak bizi ekonomimizin sıcak paraya ihtiyaç duyduğuna inandırmaya yönelik ekonomi politikasidır.
  • ne oldugu belli olmayan bir politikadir. nereden tutsaniz elinizde kalir ama ne hikmetse buna ragmen ovule ovule bitirilemez. peki gercekler nedir derseniz sayilarla birlikte 3 yillik akp iktidarinin ekonomik "basarisi" icin sizi suraya davet ediyorum:

    (bkz: akp hukumetinin surekli dort ayagi ustune dusmesi/#8477183)
  • bastan imf den bagimsiz olarak sekillendirilecegi secmene vaad edilmis fakat sonradan beyanatların tam tersine imf beslemeli olarak karşımıza çıkan ve secenlerin/secmeyenlerin "ee neden boyle oldu bu?" diye hesap sormaya üşendikleri ekonomi politikası.
  • ihracata dayalı kalkınma modelini neo-liberal nizâmın gerekliliklerine yerine getirerek küresel ekonomiye entegre olma çabası. ki bu, imf/dünya bankasının üçüncü dünya ülkelerine, mümmessille anlaşmasına binaen her hastaya aynı ilacı yazan doktar gibi, verdiği fiks reçetedir.

    sizi 100'lük bir baremde 40'tan 60'a çıkarabilir (agünün türkiye'sinde bunun ferahlığı yaşanıyor).
    ama bedeli, o tercihten sonra 100'lük bareminizin 60'a inmesidir. düşebilirsiniz, ama uyum sürecinde geçirdiğiniz yapısal dönüşümler gereği üzerine asla çıkmazsınız.

    televole iktisatçısı gibi anlattım, o da benim boncuğum olsun.
hesabın var mı? giriş yap